aşkmış adı, nereden bileyim?

13.5K 936 288
                                    

"Diyelim ki Büşra mahalleye geri taşındı, ne yaparsın?" Araba kullanan Cihan'a yönelttiğim soru ona komik gelmiş olacak ki güldü.

"Ne yapacağım, elime bir çiçek bir çikolata alıp hoş geldine giderim."

Surat ifadesi dalga geçtiğini belli ediyordu ama bu ellerimi bağlayıp surat asmama engel değildi.
"Ya, gitmişken bir de iste bari."

Gözünü yoldan ayırmadan bir elimi çekip aldı ve dudaklarına götürdü.
"Güzelim, bir unutamadın şu Büşra'yı."

Büşra kimdi, Cihan neyden bahsediyordu bilmiyordum. Yumuşak dudaklarının tenime değişi öyle hisler uyandırmıştı ki içimde diğer her şeyi unutmuştum. 

Birleşmiş ellerimizi dudaklarından indirdi, ayırmadan kucağına koydu. Çok hafif tutuyordu, istemeyip çekmemden korkuyor gibiydi.

Anlaşılan üzerimdeki etkisinden bihaberdi şayet sadece bir kere daha öpüşünü hissetmek için pek çok şeyden vazgeçebilirdim.

Gözlerim hala birbirine tutunmakta olan ellerimizdeyken tepkisizliğimden şüphelenen Cihan gözlerini yoldan ayırdı ve bana baktı.

Gözlerimi yavaşça suratına çevirdim. Nasıl baktığımı bilmiyordum, ama gördüğü her ne ise mesajını almıştı. Tekrar ve tekrar öptü elimin sırtını, gözlerimin tam içine bakıyordu.

"Eğer biraz daha devam edersen kalp krizi geçireceğim." Dedim ve tamamen dürüsttüm. Öyle hızlı atıyordu ki, sanki ölmek üzereydim.

Cihan dişlerini göstererek gülümsedi, yolla ilgilenmeye devam etti.

Son birkaç haftadır hayatımın en güzel günlerini yaşıyordum. Öyle mutluydum ki, sanki her şey rüyaydı ve birden uyanıp eski monoton hayatıma devam edecektim. Bilerek arada kendimi çimdikliyor, gözlerimi kapatıyordum ama açtığımda Cihan yine yanımda oluyor ve bana eski günlerdeki gibi gülümsüyordu.

Okulların kapanmış olmasını fırsat bilip her gün Tolga abinin arabasını alıp bir yerlere kaçıyorduk. Sabahın köründe çıkıyor, geceye kadar gelmiyorduk. Aklımıza gelen her konu hakkında konuşuyor, yılların susmuşluğunun acısını çıkarıyorduk.

Gece yarın onu tekrar görecek olmanın heyecanıyla uyuyor, sabah gözlerimi onunla açıyordum.

Ona bağımlıydım, bunu her zaman biliyordum. Bir an bile yanımdan ayrılsın istemiyordum, bakışları hep benim üzerimde olsun, sadece bana dokunsun istiyordum. Küçükken de böyleydim, onu hiçbir zaman paylaşamamıştım.

Kafamı ürkekçe omzuna yasladım.

Birbirimizle sürekli temas halindeydik ancak henüz bana bir yaklaşımda bulunmamıştı. Bana karşı hissettiklerinin farkındaydım, bazen gözlerinin nasıl koyulaştığını gördüğüm oluyordu ama beni korkutmamak için bir şey yapmıyordu.

Öpmemişti bile.

Bunu itiraf etmek benim için çok zordu, hatta düşüncesi bile yanaklarımı kızartmaya yetiyordu ama beni öpmesini istiyordum. Yakınlaştığımız çok zaman olmuştu, neredeyse öpecek gibi oluyor ama ben birden heyecanlanıp her şeyi mahvediyordum ve geri çekiliyordu.

Büyük ihtimalle istemediğim için yaptığımı düşünüyordu ama o bana öyle bakarken titremeden nasıl durabilirdim ki?

Konu hakkında çok düşünmemeye çalışıyordum çünkü yüzleşirsem olacaklardan korkuyordum. Ama anlamıştım ki Enes'e duyduğum sevgi ve Cihan'a duyduğum bağlılık çok farklı şeylerdi. Belki de bu zamana kadar hiç en iyi arkadaşım olmadığı için ayrım yapamamıştım, bu yüzden kendime sürekli Cihan'ın arkadaşım olduğunu söylüyordum.

Görmüyorsun Hiç | Gay [Tamamlandı]Donde viven las historias. Descúbrelo ahora