dağ gibi kaç benden

25.8K 1.8K 616
                                    

"Olacak gibi mi?"

Yüzüme ters ters bakıp ekrana döndü.

"İkide bir sorup dikkatimi dağıtma."

Aslında bu ilk soruşumdu ama onunla tartışacak halim yoktu, şayet evden çıkarken anahtarlarımı almayı unutmuştum ve şimdilik takılabileceğim tek yer burasıydı. Kovulmayı göze alamazdım.

Hoş, çok da eğlenceli sayılmazdı. Telefonumu almayı da akıl edemediğim için geldiğimden beri, yani iki saattir, sadece boş boş oturuyordum. Cihan ile sohbet etmeye niyetlenmemiştim bile, bundan yıllar önce vazgeçmiştim. Ona arkadaşlığımız için yalvardığım günler hâlâ gözlerimin önündeydi. Özellikle de ben ağlarken onun umurunda bile olmayıp çekip gittiği zamanlar... Lisede tartıştığım çocuklar mahallede beni sıkıştırıp bayıltana kadar döverken yanımdan geçip gittiği gün ise hafızamda ilk günkü gibi canlılığını koruyordu.

İki sandalye ötemdeki odaklanmış bir şekilde çalışan eski en yakın arkadaşıma baktım.

Eski halinden eser yoktu.
Gerçi onun büyüyünce ne kadar yakışıklı bir delikanlı olacağını herkes söylerdi. Öyle ki masmavi gözlerine tezat koyu saçlarıyla mahallenin en yakışıklı çocuğu ünvanına sahip olan Eren'in abisi Koray'ın pabucu, Cihan'ın yüzü biraz oturmaya başlayınca dama atılmıştı. İçten bakan koyu kahveleri ve sert yüz hatlarıyla Cihan 'a henüz kimse rakip çıkamamıştı.

Ben ise erkek güzeli diye bilinirdim. Ne kadar bunu kendime itiraf etmekten nefret etsem de çıt kırıldım yapım, ela gözlerim ve kesmeyi reddettiğim uzun kıvırcık saçlarımla gerçekten de bir kıza benziyordum. Şimdilerde biraz daha toparlamıştım, ne kadar uğraşsam da kas yapamıyordum ama en azından o kadar da zayıf değildim. Sakallarım çıkma konusunda hiç acele etmediği için yüzüm tertemizdi ve hâlâ saçlarımı kısa kullanmaktan nefret ediyordum. Yani, şöyle bir bakınca çok da değişmemişim gibi görünüyordu.

Görüntüm sinirimi çok bozmuyordu aslına bakarsanız, hayır beni üzen şey bu değildi. Beni üzen şey insanları bir türlü gay olmadığıma inandıramamaktı. Okulda kaç kere adım gaye çıktı ve köşelerde erkekler tarafından sıkıştırıldım tahmin bile edemezsiniz. Bu olaylar yüzünden bir kız arkadaşım bile olmamıştı. Neyse ki berbat lise hayatım bitmişti ve artık kimse tarafından yargılanmadığım üniversitedeydim.

Aniden aklıma gelen şeyle Cihan'a döndüm.
"Eren üniversiteyi ne yaptı?"

Ona bir kere bile sormadığım için kendime çok kızıyordum. Oysa Eren beni her gördüğünde ilgiyle yaklaşırdı.

Cihan ekrandan başını kaldırmadan düz sesiyle cevapladı,
"Babası göndermedi."

"Ne?" Son tartışmamızdan sonra kullandığım kelimelere dikkat edecektim.

"Koray'ın üniversitesini tercihlere yazmamış, babası da göndermedi. Bu sene sınava tekrar girip orayı yazacak. Yoksa üniversitesiye göndermezmiş."

Cihan'ın sesinden bu konuda ne kadar sinirli olduğu belliydi. Eren'in babası tam bir ruh hastasıydı. İki oğluna da çektirmediği kalmamıştı. Ama daha fazlası olduğunu anlamıştım.

"Cihan..." Bana dönmesini sağladıktan sonra sordum, "benim bilmediğim bir şey mi oldu?"

Gözlerini birkaç saniyeliğine kapattı.
"Babası eşcinsel olduğunu öğrendi."

"Ne?" Şoktan ağzım açık kalmıştı. "Eren eşcinsel miydi?"

Verdiğim tepkiden rahatsız olmuştu.
"Ne o, tiksindin mi?"

"Hayır..." Kendimi toparladım. "Sadece, Eren hiç öyle durmuyordu."

Ben toparladığımı düşünürken daha da batırmış olmalıydım ki Cihan beni öldürecekmiş gibi bakıyordu. Biliyordum ki araya giren kapı zili olmasaydı, beni çok fena paylardı ve ben de sinirle evden çıkmış olurdum.

Görmüyorsun Hiç | Gay [Tamamlandı]Where stories live. Discover now