15. BÖLÜM

15.6K 1.3K 400
                                    

Merhabaa, biz geldik!🧡

Medya çiçeğimden; heysendost 🔥

Gecikmeler için üzgünüm ama mümkün olduğunda kısa aralıklarla yazıp atmaya çalışacağım.🧡

Oylarınız ve yorumlarınız beni motive eden tek şey, bir öceki bölümün o kadar okunması ama herzamanki oyları alamaması beni biraz üzdü açıkçası. Oy vermeniz sadece 1 saniyenizi alacak, bizi yalnız bırakmayın olur mu?🧡

Bu bölüme 800 oy diyelim, bende pazartesi bir bölüm atayım. Anlaştık? Bence anlaştık🧡

Keyifli okumalar!🍂

***

5 yıl önce, 20 Şubat

Dağınık çarşafların ve örtülerin arasında yüzüstü uzanıyordu. Başını kollarına yaslamış ve yüzünü yana dönmüştü. Kestane rengini anımsatan uzun kahverengi saçları arkaya doğru düşmüştü ancak birkaç saç teli yüzünün önündeydi. Yine de uykusu öyle tatlıydı ki bunu hissetmeden sessizce nefes alıp veriyor ve ara sıra dudaklarından dökülen alçak mırıltılarla uyumaya devam ediyordu. Yüzünde dingin, huzurlu bir ifade vardı. Yanakları içerideki sıcaklıktan dolayı hafifçe kızarmıştı ve dudakları sanki gülüyormuş gibi tatlı bir tebessümle kıvrılmıştı. Uykulu, çıplak bedeniyle yatağında sere serpe uzanırken Erez'in kalbini ağrıtacak kadar güzel görünüyordu ve bu haliyle kabuğunun arasında saklanan parlak bir inciden farksızdı.

Ömür'ün dudaklarının arasından yeniden bir mırıltı döküldüğünde ve bacakları hareket ederek örtünün altından sıyrıldığında Erez hafifçe gülümsedi. Alnına dökülen ıslak saçları, parlak gözleri ve yüzündeki o sırıtışla biraz serseri bir hali vardı. Şüphesiz kollarındaki o dövmelerle ve göğüs ucundaki piercing'le de bu görüntüyü tamamlıyordu. Yirmi altı yaşını bitirmek üzere olan bir adam gibi değil, tehlikeli ve uçarı biri gibi görünüyordu. Ancak halinden memnundu. Ömür de bundan fazlasıyla hoşlanıyordu ve Erez onun aklını çelmekten büyük bir keyif alıyor, Ömür'ün o kulübeden sonra biraz daha açılmasını ve hem kendini hem de onu keşfetmesini seviyordu.

Parmaklarının arasındaki kalemi çevirerek yukarı çektiği dizine yaslı olan deftere yeni bir çizik attı. Kalemin kâğıda değerken çıkardığı sesi duyabilecek kadar odaklanmıştı ama aynı zamanda kulaklarında odada çalmaya devam eden kısık sesli müziğin yankısı da vardı. Çalışırken bir şeyler dinlemekten her zaman keyif almıştı ancak üstünde çalıştığı şey Ömür olduğunda Erez bundan daha da hoşlandığını söylemeliydi. Genç kadının nefes seslerini bile başlı başına huzur sebebiydi. Kont bile bundan hoşlanıyormuş gibi Ömür'ün ayak ucuna kıvrılmıştı. Cinsi ve karakteri gereği oldukça hareketli bir köpekti, Erez çoğu zaman onu zapt edemezdi ama Ömür'leyken Kont bile süt dökmüş bir kedi gibiydi.

"Seni iki yüzlü," diyen Erez sessizce güldü ve kenara koyduğu kahvesinden yeni bir yudum alarak Ömür'ü çizmeye devam etti. O kulübede beraber geçirdikleri zamanı hiçbir şeye değişmezdi ancak kulübeden sonrası da oldukça güzeldi. Birbirlerini tanımaya başlıyor, sık sık vakit geçiriyor ve tatlı kaçamaklar yapıyorlardı. Erez onunlayken kendini liseli bir ergen gibi hissediyordu ama en ufak bir itirazı yoktu. Ömür'ün yaydığı enerjiyi ve neşeyi seviyordu çünkü böyle zamanlar ona yaşadığını hissettiriyordu.

Tipinin ortasında, soğuk bir kış günü karların arasında bulduğu bu güzel varlığa âşık olmak hayatındaki en güzel şeydi. Artık Alparslan'ı ve onun karısına duyduğu sevgiyi daha kolay anlayabiliyor, itiraf etmesi utanç verici olsa bile minik yeğeni Réne'yi bile düşünüyordu. Eskiden ona uzak kalan aile kavramı bile Ömür'le birlikteyken daha anlamıydı ve Erez onun, hayatına bundan çok daha fazlasını katacağının farkındaydı.

GÜZ GÜLLERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin