Bölüm 29

183 16 8
                                    

Tyler yüzünde dolaşan ellerle uyandı. Yanına döndüğünde yere çökmüş, bir koluna kafasını yaslayıp kendini izleyen Dylan'ı gördü.

Dylan: Günaydın sevgilim

Tyler "biz evliyiz artık" diye mırıldanıp diğer tarafa döndüğünde Dylan gülümsedi ve ayağa kalkıp elini tekrar Tyler'ın saçlarına koydu.

Dylan: Pekala sevgili eşim, hadi kalk artık

Tyler: Niye

Dylan: İşe gitmen gerekiyor çünkü

Tyler: Sen benim yerime gitsen olmaz mı?

Dylan: Yarın deneriz

Tyler gülümseyerek yataktan kalktı ve hâlâ yerde oturan Dylan'ı kaldırıp dudağına bir öpücük bırakarak banyoya girdi. Dylan'da yatağı toparladı ve mutfağa girdi. Tyler için kahveyi masaya koydu ve sandalyeye oturdu. Az sonra kravatını öylece bağlamadan boynuna geçirip gelen ve hızlıca gömleğinin düğmelerini ilikleyen Tyler'a gülümsedi. Ayağa kalktı ve son üç düğmeyi ilikleyip kravatına uzandı. Bağlamaya çalışırken Tyler'ın ellerini belinde hissetti ve tekrar gülümsedi. Boynuna bırakılan küçük öpücüklerle ufak kıkırtılar çıkarttı ve zorda olsa kravatı bağladı.

Dylan: Çok güzel görünüyorsun

Tyler: Teşekkür ederim bebeğim sende

Dylan, Tyler masaya geçerken kafasını eğip kendine baktı. Çizgili pijaması üzerindeydi ve saçları hâlâ karışıktı.

Dylan: Evet harika görünüyorum

Masaya oturduktan sonra Tyler Dylan'ı süzdü ve kahvesinden bir yudum aldı. "İyi misin?" Diye sorduğunda Dylan kafasını salladı ve sandalyeye oturdu ama sonra hızla geri kalktı ve yüzünü ekşitti.

Tyler: Oh, ağrıyor mu?

Dylan tekrar kafasını iki yana salladı ve bu sefer daha yavaş bir şekilde sandalyeye tekrar oturdu.

Tyler bir gözle ona bakarken bir gözüyle yemek yiyordu ve Dylan için endişelenmişti. Daha önce herhangi bir ağrı çekmemişti. "İyi olduğuna emin misin?"

Dylan: Evet iyiyim

Tyler: Krem sürmemi ister misin?

Dylan: Hayır ben hallederim

Dylan hızla ayağa kalktı ve yukardan Tyler'ın çantasını alıp geri aşağı indi. Tyler'da ayağa kalkmış tabakları tezgahın üzerine koyuyordu.

Dylan: Ben hallederim

Tyler: Emin misin?

Dylan gülümseyerek kafasını salladı ve çantasını uzattı.

Tyler eliyle çantasında ki mavi şeyi gösterdi ve kafasını salladı "bu ne"

Dylan: Nazar boncuğuymuş seni nazardan korurmuş. Berk taktı.

Tyler kafasını iki yana sallayarak gülümsedi ve kapıya çıktı. Dylan'ın dudaklarını tekrar öptüğünde arkadan birisinin "aaa" dediğini duydu. Gözlerini devirdi ve hızla arkasını döndü.

Tyler: Kocam lan kocam ister öperim ister s-

Dylan: Tyler!

Tyler: Ya napayım o başlattı. Ooo hoç torboyo kolmomoş salak

"Nasıl konuşuyor şuna bak. Terbiyesiz"

Tyler: Bana ayakkabı getir Dylan

Dylan kaşlarını çatıp bir çift ayakkabıyı Tyler'a verdi ve kafasını salladı. Tyler ise ayakkabının birini arkasında ki adama fırlattı. İkincisini de eline alırken Dylan elini tuttu ve koşarak fırlattığı ayakkabıyı aldı.

Dylan: Affedersin deli o

"Kocana biraz terbiye ver terbiye"

Dylan: Pardon? Benim kocam senden daha terbiyeli. Önüne gelene böyle ağzını aça aça aaa demiyor. Sensin terbiyesiz. Şimdi git burdan

Dylan arkasından birinin anıra anıra kahkaha attığını duyduğunda hızla arkasını döndü ve dönerken "sen neye gülüyorsun lan yavşak" diye bağırdı. Herkes ona dönerken Dylan hızla elini ağzına kapattı.

Berk: Alındım şu anda. Ben ev alışverişinde sıkılma diye geleyim sen bana yavşak de. Hiç yakıştıramadım

Dylan: Affedersin sabahımız biraz olaylı geçiyor

Tyler gülerek ayakkabılarını bağladı ve Berk'in sırtına vurup arabasının kilidini açtı.

Tyler: Kocama dikkat et Saçı bile yamulursa senden bilirim. Dylan sende arkadaşımı öldürmeden getir işte

Berk: Vay anasını senin uğruna beni satıyor lan

Dylan: Yapacak bir şey yok. Aç mısın?

Berk: Değilim enişte

Dylan: Ee niye geldin

İkisi eve giderken Berk gözlerini devirdi ve görünüp görünmediğini düşündü.

Berk: Ben. Ev. Alışverişini. Beraber. Yapalım. Diye. Geldim. Sen. De. Hazırlan. Çıkalım.

Dylan: Tamam. Ben. Hazırlanırken. Sende. Şurada. Ki. Kahveyi. İç.

Berk: Ne yapıyoruz biz lan

Dylan: Ne bileyim. Kahve daha sıcak içte için ısınsın.

Berk: Yerim seni. beni düşünmediğini biliyorum ama bi mutlu oldum

Dylan: Yoo tamamen senin için

Dylan koşarak yukarı çıktı ve daha kapıyı bile kapatmadan Berk'in sesini duydu.

Berk: Scott nerde

Dylan: Isaac'le beraber tatile gittiler

Berk: Balayı gibi mi?

Dylan: Hayır arkadaşça

Berk: Onlar birbirine karşı bir çekim hissediyor ve bunu kabullenmemek için her şeyi yapıyorlar.

Dylan: Bizi ilgilendirmez. Tyler sana anlatmıştır belki ama bizde öyle tanıştık

Berk: Hiç anlatmadı aslında. Sizde mi ev arkadaşıydınız?

Dylan: Evet buraya yeni gelmiştim ve bildiğim tek şey buralarda da evlerin, yaşamın, insanların olduğuydu. Sonra yolda giderken bir afiş gördüm. Üzerinde bir numara vardı ve ev arkadaşı aradığı yazılıydı. Bende onu aradım. Nerdeyse dört sene önceydi.
———

Onu sevme| HobrıenKde žijí příběhy. Začni objevovat