Bölüm 15

254 18 20
                                    

İçeri geçtiklerinde Tyler yatak odasına kadar Dylan'ı takip etti. Her bir adımını sanki ona bitişikmiş gibi takip etti. Odaya girdiklerinde Dylan biraz gülümsedi ve aralarında ki mesafeyi parmak uçlarına çıkarak kendini yormak yerine Tyler'ın ensesinden tutup onu aşağı çekerek kapattı. Aralarında o kadar fark yoktu ama Tyler'ı öpmek için bir çaba gerekiyordu. Dylan öpüşüne karşılık alırken hemen yanağına çıkan ve benlerinin olduğu yeri okşayan ellerin üzerine ellerini koydu.

Tyler: Geldiğinden beri seni öpmek istiyorum ama sen bunu istiyor musun?

Dylan: Jerry'nin yerinde hep senin olmanı istemiştim. En büyük aptallığımı yaptım ve sanırım sen beni affediyorsun. Bana kemerle vururken benim olduğunu kanıtlamak için iz bırakıyorum demişti. O an cidden orda seni istedim. Bana sen vur istedim. Canımı sen acıt, kalbimi sen kır...ama sen hiçbirini yapmayacak kadar güzelsin

Tyler: Güzellik senin için geçerli. Sadece senin için...

Dylan burnundan güldü ve tekrar Tyler'ı kendine çekti. Yavaşça ilerledi ve yatağa düştüklerinde Dylan aşağıda kaldı. Tyler hiç beklemeden ayların getirdiği özlemle dudaklarını Dylan'ın boynuna indirdi. Birkaç ısırık bırakıp oranın morarmasını sağlamak isterken Dylan Tyler'ın yanaklarını tuttu ve havaya kaldırdı. "Ne yapıyorsun" diye sorduğunda Tyler'ın yüzünde daha önce hiç görmediği bir gülümseme oluştu.

Tyler: Benim olduğuna dair iz bırakıyorum

Dylan kendini her ne kadar garip hissetse de gülümsedi ve kafasını geri attı.
———

Dylan: Aman Tanrım sana bayılıyorum

Dylan tekrar tatlı gülümsemelerinden birini takındı. Saat sekize yeni yeni geliyordu ve hava hâlâ kararmamıştı. Tyler kendine yorgun gözlerle bakarken elini onun karnına getirdi. Yavaşça elini gezdirirken dudaklarını araladı.

Dylan: Uyumalı mıyız? Yoksa gece uyumak için uyumamalı mıyız?

Tyler: İkisinde de uyumalıyız?

Dylan: Ben uyuyamam ya sen?

Tyler: Ben her saniye uyuyabilirim

Dylan: Uyuma birkaç saat sonra uyuruz olur mu?

Tyler kafasını salladı ve ayağa kalktı. Banyoya gireceğini söyleyip dolaptan kıyafetlerini aldı ve Dylan'ı yatakta bırakıp banyoya girdi. Kapıyı kilitlendiğinde Dylan'da ayağa kalkıp giyindi ve aşağı indi.

Fakat o mutfağa girer girmez yatakta kalan telefonu çaldı. Koşarak odaya tekrar girdi ve telefonunu alıp aşağı indi.

Gizli numara...

Dylan biraz tereddütte kalsa da telefonu açtı ve hiçbir şey demeden öylece bekledi. Onun sesini duyduğunda ise birkaç kez yutkundu.

"Bu evden çıkman bir daha girmeyeceğin anlamına gelmiyor bebeğim. En kısa zamanda Tyler denen herifi bırakacaksın ve istesen de istemesen de bu eve geri döneceksin. Sana sadece iki ay veriyorum. Bu sırada ya eve geri dön ve hiçbir kayıbın olmasın. Ya da ben seni gelip alırım ve ağır kayıpların olur. Anladın mı"

Dylan'ın ağzı açılmıyordu. Bir şeyler demek istiyordu ama sesi yok olmuş gibiydi. Hiçbir şey söylemedi sadece onun sesi beyninde yankılanıyordu.

"Anladın mı!?" Diye bağırdığında Dylan onun görmediğini bile bile kafasını salladı ve telefonunu koltuğa fırlattı.

Koşarak yukarı çıktı ve valizini aradı. Tyler çıkmadan giderse her şey daha kolay olurdu. Valizini ararken birden gözleri dolabın yukarısına takıldı. Valizi oradaydı. Hızlı adımlarla çalışma masasının karşısına duran sandalyeyi aldı. Bacakları titriyordu ve bu sandalyeyi masaya çarpmasına neden oldu.

Çıkardığı sesi umursamadan sandalyeyi tekrar aldı ve düzgünce koyup üstüne çıktı. Tam valizine uzanırken ise sandalye ayaklarının altından kaydı ve yere düştü. Kendini yere bırakırsa sandalye ayağını kırmasına neden olabilirdi o yüzden dolabı sıkıca tutarak nefes almaya çalıştı. Böyle kalmak çok utanç vericiydi.

Az sonra Tyler banyodan çıktığında beklediği manzara hâlâ yatağında yatan bir Dylan'ken gördüğü manzara dolabın tepesinde düşmemek için kendini sıkıca tutan ve bu yüzden eklemleri beyazlayan bir Dylan'dı.

Hızlıca Dylan'ı tuttu ve yere bıraktı. "Sen ne yaptığını sanıyorsun" diye sorduğunda Dylan'ın dolan gözlerini gördü.

"Hiçbir zaman beni bırakmayacak" dedi Dylan gözlerini silip. ağlamayacaktı. Kendine sözü vardı ne olursa olsun ağlamayacaktı. "Biz mutlu olamayacağız. Biz evlenmeyeceğiz, sen bir ev içinde huzurla televizyon izlerken ağzına benim tarafımdan bıçakla verilen elmayı yiyemeyeceksin, biz o hayvanat bahçesini asla gezemeyeceğiz, ben seni asla mutlu edemeyeceğim"

Tyler dudağını büzdü ve Dylan'ın kafasını karnına yasladı. "Ne oldu" diye sordu "yine ne düşünüyorsun. Ayrıca sözüm var sana o hayvanat bahçesini gezeceğiz"

Dylan kafasını kaldırmadan iki yana salladı ve kollarını da Tyler'a sarıp karnına birkaç öpücük bıraktı.

Ne yapacağını bilmiyordu. Bazen neler olduğunu söylemek istemiyordu. Bazen ise sadece her şeyi Tyler'a anlatıp beraber Jerry'nin evine gidip onu pataklamak istiyordu. Biraz düşündü. Birinci seçeneği o kadar çok seçmişti ki...Hep olumsuz bir sonuca çıkmıştı. Bu sefer ikinci seçeneği seçip sonucuna bakmak istiyordu.

Kafasını kaldırdı ve ayağa kalkıp ellerini Tyler'ın yanağına koydu. "Bunları yapmamız için bana yardım eder misin?"

Tyler: neyden bahsettiğini hâlâ söylemedin ama ben hep yanındayım

Dylan: Jerry beni aradı-

Tyler: Sende açtın mı?

Dylan: Numara gizliydi. Açtım ve oraya er ya da geç gideceğimi söyledi. Eğer iki ay içinde gitmezsem zararım büyük olurmuş.

Tyler, Dylan anlattıkça sinirlendi. Dylan konuştukça kaşlarını çattı ve Dylan anlattıkça yumruklarını sıktı.

Dylan: Öyle

Tyler: Sopan nerde

Dylan: B-Ben bilmiyorum

Tyler: İyi. Arabaya bin.

Dylan: Tyler hayır. Evde mi bilmiyorum bile

Tyler: Ara onu. Gizli numarayı ara Dylan

Dylan bir şey demeden koşarak aşağı indi ve telefonunu alıp son aramalar kısmına girip gizli numaraya tıkladı. Telefon hiç bekletilmeden açıldığında Dylan ne yapacağını sorarcasına Tyler'a baktı.

Tyler ise fısıldayarak "nerde olduğunu sor"

Dylan: Imm selam Jerry. Ben düşündüm de haklısın sanırım ama evin anahtarını kaybettim ve oraya gidemiyorum

"Sadece ev git Dylan anahtarı Logan'dan al"

Dylan: Sende evde misin?

"Yarın döneceğim"

Dylan: Kaçta?

"Seni ilgilendirmez eğer geldiğimde seni orda göremezsem seni gebertirim. Tyler'ın yanında tek saniye bile kalmayacaksın"

Dylan: B-ben peki

Dylan telefonu kapattığında Tyler kafasını salladı.

Dylan: Yarın gelecek

Tyler: Güzel

Dylan: Hayır değil yarın sınav var

Tyler: Sınavdan sonra gideceğiz ve o seni öldüremeden ben onu öldüreceğim
———

Onu sevme| HobrıenWhere stories live. Discover now