Bölüm 3

663 55 55
                                    

Dylan

Bütün kapatıcıları aynanın önüne yığdım ve daha önce almak zorunda kaldığım süngeri çıkardım. Artık alıştığım gibi süngere biraz kapatıcı döktüm ve Jerry'nin asla sıkılmadan yaptığı yaraları kapattım. Eğer yemekte gözüme dokunursam silinirdi ve bu hiç hoş olmazdı o yüzden unutmamalıydım.

Gözlerimi renklendiren tek şey olan morlukları kapattığımda yarım saat geçmişti bile. Uğraşacak bir şeylerimin olması amacıyla akşam giyeceğim pantolon ve gömleği dolaptan çıkarıp güzelce ütüledim. Tekrar buruşmaması için kapının arkasına astım ve gidip dişlerimi fırçaladım. Tekrar odaya döneceğimde ise kuaförü gördüm. Neden Jerry'nin bunu yaptığını bile sorgulamadan aynanın önüne tekrar oturdum. O ise arkama dikildi ve nasıl istediğimi bile sormadan direkt işine başladı.

Jerry'nin dediği gibi giyinir, Jerry'nin istediği gibi saçımı kestirirdim. O da karşılığında bana hediyeler alırdı. Aslında hediyelerini istemiyordum sadece beni parktaki salıncaktan kaldırdığı günkü gibi sarmasını, koynuna almasını istiyordum.

O gün Tyler'la kavga etmiştik. Benimle evlilik konusunda sürekli olarak aynı şeyleri konuşmak istiyordu. Ona milyonlarca kez hazır olmadığımı söylemiştim ama o onu sevmediğimi düşünüp bana hakaret etmişti. Sonra ki gün ise daha ciddi bir kavgaya tutuşmuştuk ve ben gidecek bir yerimin olmadığını bile bile eşyalarımı toplayıp kendimi yağmurun ortasına bırakmıştım. Dakikalar içinde sırılsıklam kalırken en uzak parka gidip salıncaklardan birine oturmuştum. Burda kimse yoktu ve kendimi yalnız hissettiriyordu ama zaten öyle olduğumu unutmuştum.

Öğleden sonra gitmiştim parka. Yağmurun etkisiyle telefonum su geçirmiş elimi algılamıyordu ve herhangi birini arayacak şarjımı da bitirmiştim. Tyler'ın beni bulma gibi bir şansı kalmamıştı. Burası aklına gelmezdi ve beni arayamazdı. Eğer gelseydi onunla gitmezdim ama yine de gelmesini istiyordum.

Gece olmuştu ve ben hâlâ uyumamıştım. Gözlerimi kırpamıyordum bile. Sadece ayaklarımda kalan son güçle kendimi biraz daha geriye çekip salıncağı hareketlendirdim. Sonra ki gün akşama kadar orda oturmuştum. Açtım, üşüyordum, uykum vardı, gücüm kalmamıştı ama hâlâ oturuyordum. Sonra o geldi. Elini omzuma koydu ve diğer eliyle beni kaldırdı.

"Hey sen iyi misin" diye sormuştu bana pamuk gibi bir sesle ben ise kafamı iki yana sallamıştım. Sonrasına dair hatırladığım tek şey sıcak kollar ve arabaya binişimizdi.

Uyandığımda Jerry yanımdaydı ve gözlerimi açtığımı gördüğünde heyecanla elimi yanağıma koydu.

"İyisin merak etme"

O gün orda uyumuştum. Tyler'dan haber almadan, Tyler'a haber vermeden...Sonra ki gün Jerry elinde birkaç paketle gelmiş hepsini bana vermişti. Tişörtler, pantolonlar, daha önce adını bile duymadığım markalar.

Tek hatam Tyler'ın yanından ayrılmak olmamıştı. Jerry'e gidecek bir yerimin olmadığını söylemiş resmen ona muhtaç olduğumu kabullenmiştim bu durumda o da kabullenmişti.

Dört ay sonra ise Jerry bana ilk tokatını attı neden olduğunu bile hatırlamıyorum. Bu evden çıkmama, arkadaşımın olmasına, mutlu olmama, her şeye karşıydı. Gidecek başka bir yerimin olmadığını ve ona muhtaç olduğumu söyleyip durdu. Bir gün kaçmaya çalıştım ve o benim bacağımı kırdı. Sonra onun isteğiyle zorla evlendik. Her ne kadar karşı çıkmaya çalışsamda beni dinlemedi ve beni evden bile çıkarmadan nikah kıydı. Beni zorla kendisinin yaptı Tyler'ı unutmamı sağladı. Benim her şeyimden nefret etti. Vücudum dışında her şeyimden.

Bunları düşünürken kadın saçlarımı serbest bıraktı ve eşyalarını topladı. Ona kapıya kadar eşlik ettim. Melissa yemek yapıyordu. Bende onun yanına gittim ve doğradığı havucu elinden aldım.

"Ben hallederim" dediğimde bana gülümsedi ve tavuğu ayırdı. Beraber bütün yemekleri hazırladığımızda masayı da kurduk ve beraber koltuklara oturduk.

"Belki bana yemek yapmayı öğretirsin Melissa"

"Öğrenmek istiyorsanız öğretirim tabi ki ama ben hazırlıyorum zaten efendim"

"Olsun belki Jerry'e kendim yaparım"

Melissa ufak bir tebessümle kafasını salladı ve masaya tekrar bakmak için kalktı. Bende kumandayı elime alıp bir kanal açarken gözüm saate takıldı. Çok az kalmıştı ve Jerry birazdan gelecekti. Koşarak kapının arkasında ki kıyafetleri giydim ve kol düğmelerimi ilikleyerek aşağı indim. Aşağı indiğimde Jerry ortaklarını masaya geçiriyordu. Bende masanın başına geçtiğimde beni belimden tutup kendine çekerek dudağıma bir öpücük bıraktı.
"Çok güzel olmuşsun sevgilim" dedi güzel bir gülümsemeyle bende ona gülümseyip gelen kadının yanına gittim ve masaya hemen oturan eşinin aksine sandalyeyi çekerek oturmasına yardım ettim.

"Hoşgeldiniz" dedim Jerry'nin benim için açtığı koltuğa şaşkınca bakarak. Onu bekletmemek için hızlıca önüne geçtim ve kulağına fısıldadım

"Sence ben bunu yer miyim"

Jerry'nin suratı anında kızarırken tekrar gülümsedim ve tam karşımda oturan Jake'e baktım.

Sonrası sadece benim için sıkıcıydı. Onlar işle alakalı konuşurken ben sadece sessizce yemeğimi yiyordum. Onlar kalkıncaya kadar da tabağımla oyalandım. Kalktıklarında 'sonunda'  ifadesi takınıp ayağa kalktım ve Melissa'ya yardım etmek için tabakları elime aldım. Jerry ise kaşlarını havaya kaldırıp tekrar indirdi ve beni engellemeye çalıştı. Ben ise içeri geçmelerini söyledim ve masayı toplamaya devam ettim. Masayı topladıktan sonra Melissa'nın tabaklara koyduğu tatlıları salona götürdüm. Tekrar mutfağa dönerken ise ayağım halıya takıldı ve kafamı da çarparak yere düştüm.

Jake ve eşi hemen beni kaldırmaya çalışırken Jerry arkalarından bana bakıyordu.

"Bir şey yok ayağım takıldı sadece ben- üstümü düzelteyim. Afiyet olsun"

Neredeyse koşarak yukarı çıktım ve banyoya girdim. Yüzümü yıkadım ve saçımı düzelttim fakat yüzümde ki kapatıcılar silinmişti. Aşağı inemezdim ve Jerry böyle görürse beni öldürürdü. O yüzden koşarak süngeri ve kapatıcıları tekrar aldım. Kapıyı da kilitledim ve eğer gelirse Jerry'nin girişini engelledim.

Fakat kapı kilidi buna engel olmadı çünkü biraz sonra kapı tıklatılmıştı.

"Kapıyı aç Dylan"

"B-ben birazdan geleceğim zaten sen aşağı in"

"Kapıyı aç dedim Dylan aşağı gelmen için bir neden yok çünkü gittiler"

Yavaşça aynanın önünde ki koltuktan kalktım ve derin bir nefes alıp kapıyı açtım. Bir yumruk yiyeceğimi düşünürken Jerry kollarını açıp bana sarıldı. "İyi misin" diye sordu. Kafamı sallayıp bende ona sarıldığımda dudaklarını boynuma indirdi ben ise geri çekildim.

"İyiyim sanırım banyoya gireceğim"

Hızlıca telefonumu alıp banyoya girdim suyu açıp yere oturdum ve telefonumu açtım. Lee'den hiç mesaj yoktu. Bende bir şey yazmadım ve kafamı çekmeceye yasladım. Birkaç saatliğine de olsa bu evden çıkmak istiyordum.
———

Onu sevme| HobrıenΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα