Gözlerimi kıstım ancak bunu yapmam sadece gözyaşlarımın süzülmesine neden olmuştu.

Kendimi bir anlığına düşecek gibi hissetmiştim. Başımı yere tekrardan eğdiğimde görüşümün de net olmadığını fark etmiştim.

Ha, bir detay daha vardı, normalde değil ama sevdiğim insanların kanını gördüğümde... Kan tutardı beni.

"Kendimi iyi hissetmiyorum." dedim usulca.

"Varlığımın verdiği rahatsızlıktan ötürü özür dilerim." dedi Gojo gülerek.

Ölüyorum desem inanmayacak.

Halimi fark etmiş olacak ki yere düşeceğimi anladığım anda tutulmamla kendimi yerde değil, bir çift kolun arasında bulmuştum.

Yaslanabildiğime göre kendisine... Gücünü devre dışı bırakmış.

-----

"Kolonya, kolonya..."

Mırıldandı Satoru ancak etrafında kolonyaya dair herhangi bir şey göremedi. Son anda komodinin üzerinde duran şişeyi fark etti ve eline aldı.

"Cam temizleyicisi falan değildir umarım."

Kızın bileklerine usulca sürerken mırıldanarak kurduğu cümle bu oldu. 

Biliyordu, Mai'yi kanın tuttuğunu biliyordu. Her ne kadar soğukkanlı olsa da iş konusunda, konu sevdiği insanlar olduğunda o konuda çok soğukkanlı davranamıyordu.

Her yaşında böyleydi, hep böyleydi.

"Mai..."

Fısıltıya yakın ses tonu ikisinin duyacağı şekildeydi. Gözlerini kırpıştırdı genç kız usulca. Genç adam derin bir nefes verdı.

"İyi, cam temizleyicisi değilmiş." dedi kendi kendine. Duyduğu ses karşısında bakışları sesin sahibine döndü.

"Satoru..."

Mai ilk defa, uzun zamandan sonra ilk defa belki de Gojo'nun adını söylemişti. Satoru şaşkınlıkla baktı kıza bir süre, daha sonra elini saçlarına götürdü kızın.

"Seni kurtaracağım Mai... Söz."

Gözlerini araladı genç kız, onu tutan adama baktı bir süre, boş bakışlarla. Daha sonra tebessüm etmeye başladı. Satoru kızın delirdiğini düşündü. Bir anlığına.

"Varlığın... Şu an rahatsızlıktan öte bir huzur veriyor." 

Mırıltılı bir cümle daha doldurdu kulakları.

Satoru yutkundu, daha da sıkı sarılmak istedi tuttuğu kıza. Yılların vermiş olduğu bir birikmişlik ile.

"O zaman... Yıllardır sarılmıyorum sana, biriken haklarımla beraber seni sıkıca sarıp sarmalasam... Huzurunu daha da arttırır mıyım..?"

Bu cümle üzerine Mai'nin tebessümü büyüdü yüzünde. 

"Bu tartışılır bir konu." Yavaş yavaş Mai kendine gelmeye başlamıştı. Doğrulmaya çalışmasına izin verdi Satoru, ona yardımcı olarak elbette. Mai gözlerini kırpıştırdı, ters bir şekilde giymiş olduğu tişörtünü fark etti bir yandan da.

"Bu işin sonucunda illa birisine bir şey olacaksa o kişi ben olmalıymışım gibi hissediyorum. Itadori ya da bizi kurtarmaya çalışan sen değil. Hadi Itadori çocuk, parmağı yuttu, en yapılmaması gereken şey... Ya ben... Çocuk bile değil iken-"

Wheel of Fortune (Gojo Satoru)Where stories live. Discover now