Family?

2.3K 177 327
                                    







Baekhyun


"Şu son 5 haftadır göstermiş olduğunuz efor karşısında bizleri gerçekten şaşırttınız çocuklar. Gerek atak gerekse savunma alanında komutanlarınız ve ben, sizin oldukça gelişmiş olduğunuzu düşünüyoruz. Bunda sizin için vereceğimiz ödülün bir etkisi var mı acaba?"

Komutan Lay'in sorusuyla güldüğümüzde son söylediği cümlede haklılık payı olduğunu hepimiz biliyorduk. Geçmiş olsun hediyesi olarak bizi eğlenceye götüreceklerini öğrendiğimiz günden beri çalışmalara daha bir konsantrasyon olmuş gibiydik. Yalan yoktu.

Sehun bile Yuki ablasıyla tanışmak için komutanların gözüne girmeye çalışıyordu sürekli. Bir haftada oturup Yoongi'den yalvar yakar silah isimlerini öğrenmiş, Chanyeol'u yavru köpek gibi takip ederek ondan da özel atış dersleri almış, hatta general Suho'dan disiplin konusunda öğütler dinlemişti.

Tabii son yapmaya çalıştığı şey biraz kötü sonuçlanmıştı. Çünkü bir gün, generalin odasına yine ders almak için gittiğinde general Suho'yla komutan Lay'i masanın üstünde yarı çıplak yakalamış ve bunun sonucunda o anın heyecanıyla çığlık çığlığa "GENERAL, BİZİM ÇAVUŞU YİYOR! YETİŞİNN KOMŞULAARR!" diye bağırıp tüm kışlayı odaya toplamıştı. O günden sonra da komutan Suho'nun kara listesindeydi zaten.

Aklıma gelen anılarla yüzümde yine bir tebessüm oluştuğunda salak Sehun'un komutan Lay'e söylediği şeylerle gülmemek için dudağımı dişlemiştim. "Komutanım, açıkçası ben doğru yolu sizin sayenizde bulduğumu düşünüyorum. Suho komutanım bilgileriyle benim de ufkumu açtı. Gerçi bu öğütlerin arasında masaya yatırıp insan yemek yoktu ama olsun, bir gün ayıcığımla onu da denerim. Gerçekten çok teşekkür ederim bana kattıklarınız için."

Diğerleri de sözleriyle hönkürerek gülmeye başladığında komutan Lay, kenarda şakaklarını ovan generale temkinli bir bakış atmış ve Sehun'a dönmüştü. "Sehuncuğum, canım benim, dayak yemeni istemiyorum diye mi yapıyorsun böyle? Generalin çok da sabırlı bir adam değildir. Yapma, bu sefer kurtaramam seni." diye fısıldadığında Sehun ağzını açıp bir şey diyecekti ki hızlıca sözlerini kesmişti. Komutan Lay bile bezmişti artık ehehehe.

"Evet, dediğim gibi bu 5 hafta içerisindeki gelişiminize tanıklık etmek çok güzeldi. Şimdi size çok zor bir şey yaptırmak istiyoruz. Ama bunun sonucunda asla ağlamamalısınız."

Komutan Lay'in cümleleriyle içimi bir korku kapladığında yanımdaki Luhan da "Yine savaşa gidiyoruz galiba." diyerek daha da sıkıntıya sokmuştu beni. Tekrar mı ölü bedenlerle karşılaşacaktık yoksa?

Korktuğumuzu gören komutanlar bize yüzlerindeki tebessümle bakarken ben anlamazca Chanyeol'a bir bakış atmıştım. Ama o da sadece dudaklarını oynatarak "Seni seviyorum." demişti. Galiba gerçekten de ölümcül bir şey yapacaktık.

Düşen moralimizle çocuklarla birbirimize baktığımızda Chanyeol'un sesiyle ona döndük. "Asker, gözünü kapat!"'

Ne?

Dediği şeyle şaşkınca ona baktığımızda o, tebessümle "Asker, sana gözünü kapat dedim! Hiçbir şey düşünme ve sadece emirlerime uy!" demiş ve homurdanarak gözümü kapatmak zorunda kalmıştım. Yine sidik içirirlerse bu sefer büyük olay çıkarırdım.

"Şimdi, rahat!"

"Hazır ol!"

"Sağa dön!"

Chanyeol'un verdiği komutları tek tek uygularken "Şimdi açabilirsin." demesiyle açmış ve açtığım an, büyük bir şok yaşamıştım. Siktir... Gerçek miydi bu?

Hey, Soldier! (Chanbaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin