Forgive us

2.1K 206 293
                                    









   Baekhyun

"Ulan bok yesem bundan daha lezzetli olurdu. 19 kere fırçaladım dişlerimi ama o tazyikli tat gitmiyor ağzımdan. Amına koyduğumun azgın iti, ne zamandan beri tutuyordu içinde?"

"Kanka, mümkünse bir 70 küsür gün sonra görüşelim seninle. Köpek hamileliği sıkıntılı geçiyormuş diyorlar. Sorun yaratırsın bize."

"Sen gelsene bir yanıma. Köpek hamileliğinden önce tavşan hamileliğini test edelim seninle."

Jungkook'un üstüne atlayan Sehun'la bugün 43.göz devirmemi gerçekleştirirken Yoongi daha fazla tahammül edemiyormuş gibi ikisini de yakasından tutup ayrı yerlere fırlatmış ardından bağırmıştı. "Ulan sizde hiç utanma yok mu? Dünden sonra nasıl hâlâ böyle davranabiliyorsunuz? Biraz adam gibi dursanıza yerinizde."

Jungkook masum bir bakış atıp "Özür dilerim." diye mırıldanmış ve Yoongi de göz devirerek sandalyesine geri oturmuştu. "Bunların büyüdüğünü hiçbir zaman göremeyeceğiz sanırım." diyerek başını onaylamazca salladığında sözlerine kesinlikle hak veriyordum. Şerefsizler bok yese de akıllanmaz gibiydi.

Sıkıntılı bir nefes vererek arkasına yaslanan Hoesok'la bakışlar ona döndüğünde bize bakıp "Gerçekten çok ayıp ettik. Bu son yaptığımızın mantıklı hiçbir tarafı yok. Nasıl temizleyeceğiz yaptığımızı şimdi?" dediğinde Jimin de ona hak vermişti. "Komutan Kris'in o bakışlarını unutamıyorum. Herkes bizden umudu kesmişken o hep umutluydu. Artık onu da kaybettik."

Jimin'in sözleriyle kendimi yine kötü hissettiğimde aklıma dün yaşananlar gelmişti. Ne kadar da iğrenç bir gündü. Hayatımın en kötü anlarını yaşamış olabilirdim. Askerde alem yapmış, sevdiğim birini hayal kırıklığına uğratmış ve en berbatı da it sidiği içmiştim. Amına koyduğumun Fogi'si bile zarardı.

"Kimi kaybedersek kaybedelim anasını satayım, ben dün köpek sidiği içerken kimse gelmedi kurtarmaya. Keloğlan'daki Huysuz'la Uzun da başımızda Azrail gibi dikildi tüm gece. İyi ki bir sarhoş olduk." diye isyan eden Lucas'la Jungwoo kafasına vurmuştu.

"Gerizekalı, sen dua et köpeğin sikini yedirmediler sana. Hak ettik çünkü. Ayrıca farkında mısın bilmiyorum ama Gangnam sokaklarında değil, askerdeyiz. Mal gibi davranmayın."

"Kanka öyle deme, Sehun üzülür sonra." diyen Taehyung'la herkes göz devirdiğinde neden bu şerefsizlerle aynı koğuşa düştüğümü bir kez daha sorguluyordum. Hiçbir zaman ciddi olamayacaklardı çünkü.

Ağzına masadaki üzümden atan Tao, "Ya benim merak ettiğim bir şey var. Geldiğimden beri dikkatimi çekti. Bu Komutan Kyungsoo ve Chanyeol dediğiniz adam neden bu kadar nefret dolu? Bir şey mi yaptınız onlara? Çünkü diğer komutanlarla onların size yaklaşımı çok farklı." diye merakla sorduğunda içimden keşke bunun cevabını biz de bilsek diye geçirmiştim. Geldiğimizden beri canımızı almışlardı. Hayır, daha önceden bir tanışıklığımız falan da yoktu. İnsan bazen acaba sadistler mi falan diye merak etmiyor değildi. Şerefsiz psikopatlar.

İçimizde en mantıklı insan olan Hoseok, "Aslında normalde bu kadar nefret dolu değiller fakat bazı konularda olması gerekenden daha asabiler. Ayrıca görevlerinde de oldukça başarılı olduklarını düşünüyorum ama bazı askerlerin hareketlerinden hoşlanmıyorlarmış gibi geliyor." dediğinde sözlerini "Mesela Baekhyun, Sehun, Jungkook, Lucas, Jongin, Taehyung, Mark, Chen, Yuta, Taemin, Jungwoo, Jackson, Bambam, bazen de ben." diyen Jimin tamamlamıştı. Sonra da fark ettiği şeyle gözlerini kocaman açarak "Lan bunların iki kişi dışında sevdiği adam yokmuş ki!" demesi hepimizi güldürmüştü.

Hey, Soldier! (Chanbaek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin