DOLUNAY - Karakterlere Sorular #2

1.2K 114 14
                                    

Sizin sorduğunuz soruları yanıtlamaya devam eden karakterlerimizde bu hafta sonu Dolunay var.

*

"Sahte gülüşü nasıl anlayabiliyorsun? Kendinden mi yoksa zamanında fazla attığından mı?" - geceemavisi1

Herkesin farklı bir meziyeti vardır. Kimisi çok iyi şarkı söyler, kimisi iyi yalancıdır, kimisi iyi dövüşür... Çetede her farklı yetenek ve beceride insanı görmek mümkündür. Benimse çetedeki özelliğim yalan söyleyenleri tespit etmektir. Hep böyle olmuştur. Sporcu olmam iyi dövüşebileceğim ya da etrafa korku salabileceğim anlamına gelmez. Etik yargılarım çok kuvvetli. Kimseyi korkutmak ya da kendi işlerimi o şekilde hızlandırmak gibi bir gayem olamaz. Benim işim zihinledir, konuşmakladır, anlamakladır. Aden'in de beni etrafında tutuyor olması bundandır. Herkes bilir. Çok konuda bana danışır ama ne için ve ne konuda danıştığını kimse bilmez. Onunla benim aramdadır. Olayın kişisel tarafına gelirsek, herkesin beyaz da olsa yalanları vardır. Sahte gülümsemek bunlardan en belirgini, en sık kullanılanıdır. Gerçek gülüşün çok daha fazla yakışacağını düşündüğüm insanlara sahtesini yakıştırmıyorum sadece.


"6. hissin kuvvetli bunu en başından beri biliyoruz. Peki hiç bu sebepten dolayı Ada'dan herhangi bir konuda şüphelenilen oldu mu?" - haticebacim

Şüphenin ve zekanın doğası gereği her zaman/herkesten şüphelenmek seni en zinde tutacak yegane şeydir ancak Ada'ya gelindiğinde onda hala anlam veremediğim birkaç nokta var. Normalde birini tanıdıkça şüphelerin azalması ya da artması beklenir, sonunda varılacak yargı pozitif de olsa, negatif de olsa zaman geçirdikçe o kişiyle ilgili değişken ivmeler bulunur. Ada'da ise bu hep aynı oranda kalıyor. Şüphe ne artıyor ve sorgulamana neden olacak türden davranışlar sergiliyor, ne de azalıyor ve ona tamamen güvenebilmene izin veriyor. Çok ilginç. Daha önce hiç böyle biriyle tanışmamıştım. Sanırım kimi zaman kendimi onu izlerken ya da düşünürken bulmamın sebebi de bu.


"Rüzgara karşı neden sahiplenicisin?" - geceemavisi1

Verdiğim bir sözü tutuyorum. Hepsi bu.


"Sahra kim?" - kayazulbiye55


Bu soruyu geçebilir miyiz?


"Sana sorulacak çok soru var aslında ama sen soruları sevmezsin. Sadece şunu söyle: bıkmadın mı? Saklanmaktan, susmaktan, düşünmekten? Ben Ada'yı ve seni okurken çok yoruluyorum. Çok fazla düşünüyorsunuz. Çok çok fazla..." - aymira_s


Aslında soruları çok severim çünkü soran kişiye dair çok şey anlatırlar. Birinin verdiği cevaplardan ziyade sorduğu sorulara dikkat ederim. Herkes karşısındaki kişinin hoşlanacağını düşündüğü yanıtları veriyor genelde, dolayısıyla bir soru çıktığı zaman o soru o kişinin saf, iç merakından doğarak ortaya çıkmış oluyor.  Kendini beğendirme ya da ortama kabul ettirme amacı olmadan, rahat bir mentaliteden doğmuş oluyor. Saklandığım yok, sadece kendimi açmaya değer görmüyorum karşımdakileri. Çok fazla düşünüp az konuşmaktan daha sağlıklı bir şey varsa o da az düşünüp az konuşmak olurdu sanırım. Belki de daha mutlu bir insan olurdum. Haklısın. Kontrol edebildiğimiz ve edemediğimiz şeyler... Nasıl tutuyor iplerimizi ellerinde, öyle değil mi?


Arkada KalanlarWhere stories live. Discover now