11

2.5K 293 397
                                    

Tanımadığım bir numara beni arıyordu. 

Oradan oraya koşturmaktan nefes nefese kalmıştım. Bir an önce ortalığı organize edip otoparka inmek istiyordum. 

Davetli okullardan biri olabileceği ihtimaliyle hemen açtım.

"Sevgilim, napıyorsun? Nasıl gidiyor şenlik?"

"Gökalp?"

"Ta kendisi."

Telefonu kulağımdan uzaklaştırıp ekrandaki numaraya bir kez daha baktım. 

"Bu kimin numarası?"

"Yeni numara."

Elimdeki broşür kolisini ilgili standa bırakıp telefonu boynum ve omzumla tuttuğum aralıktan kurtardım.

"Bu kaçıncı yeni numara? Bu arada, şenlik mi dedin sen az önce? Ciddi misin?" Gülmeye başladım.

Öksürdü. Çok sigara içiyordu. "Şenlik değil miydi ya? Neydi?"

Telefondan bile anlayabileceği şekilde gözlerimi devirdim. "Fuar."

Kolinin ellerimde bıraktığı izleri ovaladım. Taşınacak çok da bir şey kalmamıştı, bitti sayılırdı.

"Hmmm, havalı kelimeler. Ada'mız okullu oldu, fuarlar düzenliyor. Tamirhane kesmez şimdi seni artık. Benim başka şeyler bulmam lazım."

Saf ve şakacı yanını bilmiyor olsaydım, bu durumun ona gerçekten batıyor olduğunu düşünürdüm.

Ceyda bana sesleniyordu. "Ada! Sandviçleri nereye bırakalım?"

Elimle ona "1 saniye geliyorum" işareti yaptıktan sonra Gökalp'e tekrar konsantre oldum. "Tamirhanede öğrendiklerimle bugün buradayım," diye fısıldadım.

Neye referans yaptığımı anlamıştı. "Plan hala oyunda sanırım?" dedi.

"Aynen öyle," dedim Ceyda'ya gülümserken. Hanımefendi beklemeyi pek sevmiyor olmalıydı çünkü "Bunları dağıtalım mı yoksa sebilin yanında kutuda mı dursunlar?" diye sormaya devam ediyordu. 

Sinirle karışık gülümsememi koruyup yiyeceklerin olduğu tarafa doğru yürümeye başladım. "Kapatsam iyi olacak. Akşama görüşür müyüz?"

"Zafer kutlaması mı?"

"Umuyorum ki."

"Akşama gerek kalmayabilir. Kapıdayım bu arada."

Ne? Burada mı? 

Etrafıma bakındım.

"Okula mı geldin?"

"Otopark duvarının hemen arkasındayım. Vaktin yetişmeyecek gibi olursa veya dikkat dağıtmamı istersen beni bu numaradan çaldır."

Elimi saçlarımın arasından geçirdim. "Ya seni görmüşlerse?"

"Kimse yok burada."

Tüm ihtimalleri aklımda tartıp ona kızmayı bıraktım.

"Tamamdır. Yetiştiremezsem sana haber vereceğim."

Telefonu kapatıp masaya bıraktım. "Evet, Ceyda, problem nedir?"

Kıvırcık saçlarını açmış, elindekilerle ne yapacağını bilemeyen bir halde suratıma bakıyordu. 

"Nereye koyayım?" dedi.

"Bir düşünelim," dedim. "... Okulumuz öğrencilerinin açlık seviyeleri nasıldır?"

"Sömürürler."

Arkada KalanlarWhere stories live. Discover now