36. Bölüm

843 75 68
                                    

" Noldu len başına yumurta gibi şişmiş " Semra Nine gözlüklerinin altından dik dik baktı oğul balına.

Ömer sırıttı dalgın dalgın. " İnatçı bi keçi toslaşmak istedi nene. Ama kafası ağırmış he. İyi denk getirdi "

Semra ninenin gözleri parladı bir an. Kimden bahsettiğini anladı torununun. Rabia Merveyi Oya ninesinin evine getirmişti. Ömerle birlikte binaya girdiklerinde geç kızın kızarmış şakağını görmüştü.

Bişey demedi torununa . " Yukarı çık anan bi iki buz koysun . Kadın kısmından dayak yemiş diye adın çıkmasın " dedi keyifle ardına yaslanırken.

Ömer dikleşti yerinde. " Ben onu etkisiz hale getirirdim de ortam müsait değildi . "

" Çektir git lan babasının oğlu . Eğer duyarsa Oya ,senin aklındakileri evirir çevirir ... " başını salladı yavaşça . Cümlenin devamını torunu tamamlardı artık..

******

Ömer söylenerek ninesinden çıktı. Kapıyı kapatınca karşı evin kapısı açıldı. Oya ninenin gülmeyen sıfatı tamamen buruşmuştu.

" Hayırlı akşamlar Oya ninem. Nasılsın ?"

Oya nine elindeki bastonu hiddetle yere vurdu. " Ne hayrı lan veledi dingil ? Evime şer odağını getirip bana hayır mı diyorsun sen ?"

Ömer hemen geri vites yaptı. " Ben dedim Oya nineyi rahatsız etmeyelim. Bizde kalsın dedim ama o keçi.. Yani Rabia yok dedi "

Oya Nine gözlüklerini iyice burnuna yerleştirdi.  " Noldu lan senin anlına ?"

Ömer elini alnına koydu. " O kadar kötü mü ? Eh be deli manyak ben sana sorarım bunun hesabını"

" Ne mır mır konuşuyon içine içine . De hele de bizde duyalım "

O sırada yukarı kattan inen Semranın sesi duyuldu.

" Aa abi alnına nolduuu?"

" Hay ben böyle işin.. " Ömer dişlerinin arasından tısladı. Eve gidip buz koysa iyi olurdu .

" Hayırdır nineme mi ?" Kardeşinin sorusuna soruyla karşılık verdi.

" Yok ona birazdan geçerim. Rabia çağırdı . Halletmemiz gereken mevzular varmış "

Ömerin dudaklar kıvrılırken Semra ;  Oya nineye selam verip içeri geçti. Yaşlı kadın dalıp gitmiş budaklı ağaca burnunu kıvırarak baktı. Bi insan gülümserkende mi gıcık olurdu?" Senin babana da yaptığı ustalık eserine de diye söylenerek kapıyı çarptı.

Ömer kapının sesiyle çıktı hayal aleminden . Kapalı kapıya baktı. Aklında yine Rabia vardı.
" Kıskanç kedi aklında ne hinlikler var kim bilir ?" O da söylenerek yukarı çıktı.

******
" Mihriban nerde ?" diye sordu üçüzlerden Canan.

" Şu içerdekinin olduğu ortama gelmezmiş. Siz karar alın yazın gruptan dedi " dedi Rabia göz devirerek.

" Ee ne kararı alıyoruz anlamadım ben " diye araya girdi Semra.

" İsmi lazım değil gereksizin bu mahalleden gitmsini sağlamalıyız . Dün Yavuz abiye meyilli zat bugün senin yengen olmaya çalışıyordu " dedi Rabia .

Semra hiddetle kalktı yerinden . " Ne ? "

Rabia içeri doğru yol alan Semrayı durdurdu. " Dur be abisi kılıklı . Bu çirkef öyle lafla sözle terketmez burayı. Daha kaliteli bir plan gerek.  "

Semra derin nefesler eşliğinde oturdu yerine.

Rabia saatine baktı. Seçil gözlerini kıstı. " Senin bir planın var zaten değil mi ?"

Rabia göz kırptı. " Kınalımızı ağlatmanın bir bedeli olmasın mı ?"

Tam o anda teline gelen mesajla kaşlarını çattı.

" Beni kıskandın he ?"

Kayıtlı olmayan numarayı kaydetti.
" Bekçi "

Hemen cevap yazdı hızlıca. " Ne kıskanacam lan ? Götüreydin evine ,yarın hamileyim diye nikah masasına oturturdu seni .  Kendi kendine gelin güvey olma .Sana iyilikte yaramıyor mamalak "

Ömer gelen mesaj sesiyle alnındaki buzu indirdi.  Telefonu eline aldı. Okuduğu mesaja sırıtarak baktı.

" Teşekkür edeyim o zaman he ? " yazıp yolladı.

Rabia çalan kapıya giderken söylendi .  " Hay senin he ne ..  " Alnındakı sızı aklına gelince kaşlarını çattı.
" Koca kafalı . "


Ben Aşkı Ölümsüz BilenlerdenimWhere stories live. Discover now