1 || lust for life

1K 45 2
                                    

on sekize kadar olan bölümleri yazdım ve hazırlar, yavaş yavaş atacağım.

keyifli okumalar!

~

Jungkook'un elini sıkıca kavramıştım, bırakmaya niyetim yok dercesine. Birlikte tek başına yaşadığı evinin önüne gelmiştik.

Karanlık gökyüzünü aydınlatmak istercesine parlayan gözleri beni benden almıştı. Başka bir yere bakmadan parıl parıl gözlerine bakakalmıştım. Bir yandan elini sıkıca tutuyordum. Bu gece onu bırakmak istemiyordum. Hayır, hiçbir gece onu bırakmak istemiyordum. Geceler ona işkence ediyordu, bunun farkındaydım.

Gecelerde yalnız kalıyordu, yaşadığı tüm zorluklar karanlık gökyüzü altındaki savunmasız çocuğu yakalayıp işkence ediyordu. O, buna dayanamıyordu.

"Jungkook." demiştim ona bakarak. "Gece seninle kalabilir miyim?"

"Korkmuyor musun? Sana anlattığı onca şeyden sonra?"

Başımı iki yana sallamıştım, sonsuza kadar bunu yapabilirdim. "O aptal kadının ne dediği umrumda değil, bir de psikoloğun olacak. Utanmaz, bana dediklerini aklım hayalim almıyor Jungkook."

Elimi yanağına koymuştum. "Bunca zaman seni okuyamamış olması beni çıldırtıyor."

Yüzünü çevirip avucumun içine sokulmuştu. O an avucumun içine öpücüklerini bırakmasını deli gibi istemiştim. Fakat yapmamıştı, öylece beklemişti.

"Sonra Hana. Bir gün söz, sana evimi açacağım."

Bana bakmayan gözlerini yakalamak istiyordum. Bana evini şimdi, tam şu an açmasını istiyordum.

"Jungkook. İyi olduğundan emin olmak istiyorum."

Yanağından ısrarla çekmediğimi elimi indirmişti. Ve gülerek başını iki yana sallamıştı.

"Emin ol daha zor günlerim oldu."

Kaşlarımı olabildiğince çatmıştım. "Ne yani bu cümlenin beni rahatlatması mı gerekiyor?"

Umursamaz bir havada omuzlarını silkmişti. "Sanırım. İyi geceler."

Arkasını dönüp apartmana girişini izlerken iyi geceler bile diyememiştim. Bakakalmıştım yalnızca.

İyi geceler.

Seni seviyorum Jungkook.

healing | jungkookWhere stories live. Discover now