Kod Adı: Mersin

Kötü

Selim odunları yerleştirdikten sonra yanıma gelmişti. Uzun süre izlemekten dolayı hayranlık uyandıran üst vücuduna da maalesef ki veda etmiştim. Selim odunları taşıdıktan sonra geri tişörtünü giymişti.

O eşyaları odunluğa taşırken ben de yer altındaki depoma ulaşabilmek için yaklaşık bir metre toprağı kazmıştım.

Yerdeki kapının üzerinden toprakları elimle kenara ittirdim ve en büyük anahtar ile kapının kilidini açtım. İki tarafa açılan kapıdan açıldığına dair "tık" sesi gelince gülümsedim.

Kapıyı iki tarafa açtıktan sonra karşıma çıkan ikinci demir kapıyı orta büyüklükteki anahtar ile açtım ve karşıma çıkan merdivenlere baktım.

Selim hayranlıkla deponun girişine bakıyordu. Ona gülümseyerek "Hadi, merdivenlerden ineceğiz," dedim.

"Önden hanımlar." diyen Selim'e gülerek merdivenlerden inmeye başladım.

Yere indiğimde duvara asılı olan feneri aldım ve açtım. O sırada Selim de gelmişti.

Fener büyük olduğu için etrafı rahatça aydınlatabiliyordu. Bu da Selim'in eşyalarıma hayranlıkla bakmasına sebep olmuştu.

"Son model casus eşyaları." diye açıklama yaptım.

"Bunlar harika." diyen Selim'e gülerek "Hepsini kullanamayabiliriz fakat hangisinin işimize yaracağını bilemeyiz. O yüzden hepsini alacağız," dedim

Selim hevesle "Bunları deneyebilir miyim?" diye sordu. Aynı küçük bir çocuk gibiydi.

"Denersin. Şimdi şu, demir dolapta büyük çantalar olacaktı. Onları alıp içine eşyaları doldurmaya başla," dedim.

"Emredersiniz Ajan Ada Aktaş." derken Selim'in suratı garipti.

Merakla "Bu suratının hali ne?" diye sordum.

"Soyadın biraz garip... Kötü denilecek cinsten." deyince "Ben soyadımdan hoşlanıyorum aslında. Daha beterleri de var," dedim.

"Adına yakışmamış." diyen Selim'e gülerek "Adıma ne yakışırdı?" diye sordum.

"Aker soyadı ismine çok yakışırdı." diyen Selim'e gülerek ofladım. Sadece yavşaklık ediyordu.

"Yavşaklığı kes Selim. İşimiz var. Tutuklanma emrim verilmiş. Bu soruşturmayı gizli olarak halledeceğiz. Eğer başarılı olamazsak sonumuz kötü," dedim.

"Benim ki zaten kötüydü." deyince Selim'e yaklaştım ve yüzünü ellerimin arasına aldıktan sonra "Kaçmanı sağlayabilirim," dedim.

"Hayır Ada. Kaçmayacağım. Hak ettiklerimin cezasını çekeceğim ve sonra hep seninle olacağım," dedi.

 Ona hayranlıkla bakarken "Sana neden aşık olduğumu anlıyorum," dedim.

"Yakışıklı yüzüm mü yoksa seksi vücudum mu? Dur, dur buldum. Harika kişiliğimden mi?" diye sordu.

Bu dediğine yüzümü buruşturarak ondan uzaklaştım ve çaktırmasam da hafiften gülerek "İşe koyul Selim," dedim.