Kod Adı: Mersin

Yalan Makinesi

Yalan makinesinin kabloları koluma bağlanırken "Bu şart mı?" diye sordum. 

"Evet." diyen Ahmet Bey'e başka bir şey demedim. 

"Şimdi sana soracağım sorulara uzun ve detay vererek cevap ver." diyen Ahmet Bey'e cevap olarak "Peki efendim," dedim. 

Yalan makinesine yalan söyleyip yakalanmamamız için dersler almıştık fakat anca kısa cevaplar ile bunu başarabiliyorduk.

O yüzden benim şu an bulunduğum gibi sorgularda uzun ve detaylı cevaplar vermemiz isteniliyordu. 

"Adın nedir?" diye sordu. Arada böyle cevabını bildikleri soruları sorup beni deniyorlardı. 

"Benim adım Ada."

"Soyadın ne Ada?" 

"Soyadım Aktaş."

"Burada kendi özgür iraden ile vatan uğruna oturduğunu söyleyebilir misin?" diye sordu bu sefer. 

"Evet, burada kendi özgür iradem ile vatan uğruna oturduğumu söyleyebilirim. Küçüklükten beri vatanımızı korumak istiyorum," dedim. 

Bu cevabım hoşuna gitmiş olmalı ki yüz ifadesi korkutuculuk açısından daha iyi oldu.

"Kod adı Mersin olan soruşturmaya sonradan katıldığınız doğru mudur?" diye sordu.

"Evet, soruşturmaya sonradan katıldığım doğrudur. Bars Şeker adlı ajan bu soruşturmayı uzun bir süredir yönetiyormuş ve Mersin lakaplı, suçlu Hakan Turan'ın İstanbul'da olduğunu öğrenince birimimize geldi. Birimimizin başkanı Kadir Yılmaz ise 19 Mayıs 2021 tarihinde bizi ortak yaptı," dedim. 

Suçlu değildim, bu sorgu benim yüzümden değildi. Yine de üstümde sorgunun ortaya çıkardığı bir gerginlik vardı. 

"Ajan Bars Şeker ile arandaki ilişkiyi tanımlar mısın?" diye sordu. 

"Bars Şeker... Eski sevgilim. Sevgiliğimiz hızlı ve kısa sürdü," dedim. 

"Bars Şeker ile neden sevgili olmuştunuz?" diye sordu.

"Küçüklükten beri asker olsun ajan olsun tehlikeli işler isterdim. Bu sebeple kendini koruyabilen, olursa benim gibi tehlikeli bir işte çalışan birini istiyordum. Bars da ajandı, zekiydi ve yakışıklıydı. Onun da bende gönlü varmış ki görev için verilen evde sohbet ederken kriterlerimi söyleyince hemen öne atıldı. Ben de kriterlerimi karşılıyor diye teklifini kabul ettim," dedim.