İğrenç

3K 249 288
                                    

"Ne oldu?" diye soran Selim'e "Sanırım arı soktu. Çok acıyor lan," dedim.

"Hay böyle işe ne yapmalıyız?" diye sordu.

"İğnesi kaldıysa çıkartılmalı. Soğuk tutulmalı. Yoğurt da sürülebilir." derken Selim sözümü kesti.

"Cebimden yoğurt çıkmasını mı bekliyorsun!"

"Bana bağırma! Canım acıyor ve ne olabilir diye düşünüyorum!" diye bağırdım ve düşünmeye devam ettim.

Arının soktuğu yere buzla kompres yapılması gerekir ve o bölge sürekli soğuk tutulmalıdır fakat şu an böyle bir imkanımız yoktu.

Sırayla ne yapılabilir diye düşündüm. Sağlık eğitimleri alırken bunlardan da bahsedilmişti.

Maydanoz,  sirke, lavanta yağı, arpa unu, su, sabun, sarımsak, soğan, bal...

Eğer çevrede eczane veya ilaç ve benzeri şeylerin bulunduğu bir yer varsa antihistaminik ve steroid kremlerden sürülebilirdi.

Daha öncesinde Toprak bir görevdeyken yanındaki sivilin başına gelmişti.

Arının soktuğu yere birkaç damla amonyak damlattığını anlatmıştı.

Hatta kadın hayatımı kurtardın diyerek Toprak'ın yakasına yapışmıştı da onu zor kurtarmıştık.

Amonyak gibi idrar da etkili bir yöntemdi. Arı sokmasından hemen sonra idrarla ıslatmak yaraya iyi gelirdi.

"İdrar da işe yarar. Üzerine çiş yapmalıyım," dedim.

Selim suratını buruştururken "Ben uzakta duruyorum. Sen işini hallet," dedi.

Acıyan bileğime baktım ve "Selim oraya işeyemem," dedim.

Arının tam ısırdığı yer bileğimin dış tarafa bakan tarafıydı.

"Ee ne yapacağız?" diye soran Selim'in suratına baktım.

Ne demek istediğimi anlamış olmalı ki "Asla öyle bir şey yapmayacağım," dedi.

"Selim sağlık için bu. Bunun sonucu ölüm bile olabilir. Çevrede hastane yok!" diye bağırdım.

"Bileğine işemeyeceğim." deyince "Gözümü kapatırım," dedim.

"Ada bu iğrenç bir durum." diyen Selim'e "Öleyim mi lan?" diye sordum.

"Böyle işe sıçayım." deyince derin bir nefes verdim.

Selim arabadan aldığı suyu içerken "Gözlerimi kapatıyorum. Hızlı ol," dedim.

Kod Adı: MersinWhere stories live. Discover now