Gözlerinin içindeki yaramaz gülüşle bana baktı ve elimden tutarak beni kırmızı kadife yatağa oturttu. Ardından kulağıma eğildi ve fısıldadı.
"Hadi biraz eğlenelim."
[Chan x Hyunjin kurgusudur.]
[TAMAMLANDI]
Aşk nedir? Bir gün aşk bana gelecek mi? Şu anda sadece bu hayal gücüyle bile Sanırım kalbim tam da bunu düşündüğümde patlayacak Mmm çok iyi Eğer bir gün gerçekten ben Aşk geldiğinde ağlayabilirim
Twice: What is love?
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Sorduğu soruyla kaskatı kesilirken onun gözlerinden birkaç damla yaş düşmüştü. Gözlerinin rengi kırmızıya dönmüştü ve yaşlı gözleriyle bana bakıyordu.
"Hwang beni sırf bu yüzden bırakmazsın, değil mi?"
Az önceki sorusunu ikinci defa daha sorduğunda bu sefer kafamı hızla sağa sola salladım ve boynuna sarıldım. Parmaklarım saç tutamlarıyla oynarken bir yandan da kafasını okşayıp sırtını sıvazlıyordum. Ani hareketimle duraksarken birkaç saniye sonra ağlaması daha da şiddetlenmişti. Bu durum ona daha da sıkı sarılmama sebep olmuştu.
Ağlaması kesildikten sonra da sarılmayı bırakmamıştım. Saçlarını okşamaya ve sırtını sıvazlamaya devam ediyordum. Hızla beni kucağına alırken birkaç saniye nefesimi tuttum. Kalbim çok hızlı atıyordu, çok heyecanlanmıştım.
Ellerimi omzuna koyup üstten ona bakarken, o da kırmızı gözleriyle beni incelemeye başlamıştı.
"O kadar güzelsin ki Hwang, bunu nasıl anlatırım, bilmiyorum. Bütün kızlardan daha güzelsin. Naziksin, zarifsin, bir elmas kadar değerlisin."
Ani gelen iltifatı yüzünden utanmıştım. Burukça bir tebessüm vererek onunla olan göz temasımı kesmedim. "Bang, ćok teşekkür ederim lakin senin bir kız arkadaşın var."
"Onu gerçekten sevdiğimi mi düşünüyorsun? Eğer böyle düşünüyorsan yanılıyorsun. Ayrıca o da beni sevmiyor."
"O zaman neden onunla birliktesiniz?"
"Obun babası yüzünden hâla birlikteyiz. Fakat en kısa sürede ayrılacağız onunla."
Kafamı aşağı yukarı sallarken eli saçlarıma doğru çıkmıştı. Bir eli saçlarımı okşarken diğer eli ise belimde yavaşça hareket ediyordu.
"Senin üzerinde görmek istediğim o kadar çok elbise var ki Hwang. Sadece senin için bir sürü elbise tasarlamak istiyorum. Neden bu kadar ilgimi çekiyorsun, anlamıyorum."
Bir şey demeyip ona bakmaya devam ederken yavaşça yüzüme yaklaşmıştı. Dudaklarımız aramızda sadece milimler vardı.
Gözlerimiz yavaşça kapanırken, o, dudağımı nazikçe öpmüştü. Gözlerimi açmadan bacaklarımı iki yanına koyduğumda bu sefer de ben onu öpmüştüm. Birbirimizin dudaklarına küçük öpücükler koyup geri çekilirken bu sefer ki öpücük daha uzun sürmüştü. Birbirlerimizin dudaklarını emmeye başlamıştık. O alt dudağımı öperken bense üst dudağını öpüyordum.
Öpüşmemiz giderek hızlanırken, onun hızına yetişemediğim için dudağımı ısırmıştı. Acıyla inlerken ağzıma kan tadı gelmişti. Dudağımı kanatmıştı.
"Tanrım, içtiklerim arasında en iyisi."
Daha da hızlı dudaklarımı emerken artık hızına yetişemiyordum. Sinirle saçlarını çekip inlemesini sağlarken sertçe dudaklarımdan ayrılmıştı.
Gözlerimden akan gözyaşlarını ve dudağımdaki kanı silerken gülümsemişti.
"İnanılmazsın."
...
Selam! Hihihihi :) Çok beklenmedikti, değil mi?😌 Umarım beğenmişsinizdir.🥺 Bu arada ilk öpüşmemi yazdım! YEEEYY!!! 🤭
d(ﾟーﾟd(ﾟーﾟd(ﾟーﾟd(ﾟーﾟ)bﾟーﾟ)bﾟーﾟ)bﾟーﾟ)b yeah!
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Ben sizi öpüştürdüm mü? Aman, aman, aman! (ﾉﾞ⌯'⌄'⌯)ﾉﾞ*。⋆💓 BU ARADA CHAN BURADA İNANILMAZ AFET GÖZÜKÜYOR!!! bayılmawk 🦍
