Bölüm 12: Özür Hediyesi

862 105 40
                                    

Ne yapman gerekiyor? Bahaneler, özürler, bütün bunlar artık işe yaramıyorlar
Sınırı aştın
Ağlayacak ve bana yalvaracaksın, ve gözümü bile kırpmayacağım

CLC : Devil

Gözlerimi açtığımda yavaşça yatağımda oturur pozisyona geldim ve şakaklarımı ovuşturdum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Gözlerimi açtığımda yavaşça yatağımda oturur pozisyona geldim ve şakaklarımı ovuşturdum. Bir süre sonra yataktan kalktım ve banyoya doğru ilerledim. Ellerimi ve yüzümü yıkadıktan sonra tekrar odama geldim. Saatim bozulmuş olduğu için saatin kaç olduğunu bilemiyordum. Sıkıntıyla ofladım ve dolabımın önüne geldim. O sırada kapı çaldı.

"Girebilirsin."

Kapı açıldığında içeri Olivia girdi. "Merhaba Hyunjin. Efendimiz seni odasına çağırıyor."

"Neden ki?"

"Bilmiyorum. Ama çabuk olsan iyi edersin. Biliyorsun bugün balo günü."

Kafamı sallayıp onay verirken Olivia odamdan çıkmıştı. Bugün balo olduğu için daha şık giyinmeliyim, diye düşündüm ve dolabımdaki en uygun takımı giydim.

Giyindikten sonra saçlarımı düzenledim ve hızla odamdan çıktım. Bang'ın odasına doğru giderken kapısını görmemle duraksadım ve boğazımı temizleyip, kapıyı tıklattım. İçeriden girebileceğime dair ses geldiğinde kapıyı yavaşça açtım.

"Merhaba Hwang."

Bang, odasında bulunan koltuklardan birisinde otururken benim gelmemle gülümseyip ayağa kalkmıştı. "Merhaba Bang."

"Dün gelen misafir sana saygısızlık yaptı. Sen de çok üzüldün. Bu yüzden sana küçük bir özür hediyesi vermek istedim."

Söyledikleriyle kaşlarım çatılırken elimi önemli değil anlamında salladım. "Neden onun özürünü siz söylüyorsunuz? Onun dilemesi gerekir, sizin değil. Açıkcası dilemenize gerek bile yok çünkü kafaya takmadım."

"Ama ağladın. Sırf onun saygısızlığı yüzünden sen ağladın."

Hızla ona dönerken "Siz bunu nereden biliyorsunuz?" diye sordum. Çünkü ben odadan çıktıktan sonra ağlamaya başlamıştım; bu yüzden bilemezdi. Tabi Anna söylemediyse.

"Size özür hediyesi vermek istedim. Bir kolye."

"Konuyu değiştiyorsunuz."

"Biliyorum." Yatağının kenarındaki komidinin çekmecesinden küçük bir kutu çıkardı ve arkama geçti.

"Ağladığını biliyorum çünkü gözlerin dolmuştu. Sandığımdan daha nazik kişiliğin var. Ayrıca kadınsı görünmeyi seviyorsun sanırım."

O aldığı kolyeyi takarken sadece kafamı salladım. Kolyeyi taktıktan sonra beni kendisine çevirmiş ve beni incelemişti. "Açıkçası böyle olman hoşuma gitti."

Burgundy Velvet | ChanjinWhere stories live. Discover now