Burgundy Velvet | Chanjin

Bölüm 9: Balo Hazırlığı

Bu küçük tüyler kanat olacak
O kanatlarla uçmana izin vereceğim
İnanç ve inançla doluydu
Kahkaha ile
Gitmememi söyleyen yola gittim
Ne diyorsan yap, yapma
İstememem gereken şeyi istiyorum
Yine inciniyorum, inciniyorum
Bana aptal diyebilirsin

BTS: Interlude: Wings

Gözlerimi açtığımda yavaşça yataktan kalktım ve oturur pozisyona geldim. Dün gece banyodan çıkar çıkmaz yatağa girdiğim için üşüyordum ve saçlarım hafif nemliydi. Cama doğru kafamı çevirdim ve odamın sessizliğini dinledim. Saatimin tıkırtılarını duyamıyordum. Saatim bozulmuştu.

Yataktan kalkıp banyoya doğru ilerledim. Ellerimi ve yüzümü yıkadıktan sonra oradan ayrılıp dolabımın önüne geldim. Artık bu şatoda yaşayacağım için kendi evimdeki eşyalarımı getirmem gerekiyordu. Hepsini olmasa da en azından kıyafetlerim, günlüğüm ve takılarımı getirmek istiyordum.

Dolaptaki takımlardan birisini giyip odamdan ayrıldım. Merdivenlerden aşağı inerken tablolar gözüme çarpmıştı. "Neden Bang babasının bu yaptığı tabloları atmadı ki?" Sessizce söylediklerimden sonra derin bir nefes aldım ve omuz silktim. Merdivenleri indikten sonra adımlarımı direkt mutfağa çevirmiştim. Mutfağın kapısını önce yavaşça tıklattım. İçeriden hiç ses gelmeyince kapıyı açtım. Mutfakta kimse yoktu.

"Acaba yanlış vakitte mi uyandım? Daha alışamadım bu gece uyanma düzenine."

Mutfaktan çıkıp şatonun içerisinde gezinmeye başladım. Bu koca şatoyu geldiğimden beri çok gezmemiştim. Öyle ki bildiğim yerler kendi odam, Bang'ın odası, mutfak, salon, balo salonu ve Hannah'nın eski odasıydı. Balo salonunda olabilirler, düşüncesiyle adımlarımı oraya yönelttim. Kocaman, altın kaplama gibi duran kapıyı açtım ve içeri girdim. Tahmin ettiğim gibiydi. Herkes buradaydı. Bang, kahya ve aşçı harici.

"Hey selam Hyunjin."

Anna elindeki bezi sıkıp bana selam verdiğinde ben de ona selam verdim. "Bang, aşçı ve kahya nerede?"

Olivia yerleri silerken bana bakmadan sorumu cevaplamıştı. "Bang ve kahyanın işi varmış. Nereye gittiler biz de bilmiyoruz. Aşçı ise şehre indi. Malzeme alıcak."

"Birisi mi geliyor?"

"Aslında sadece birisi gelmiyor. Birçok kişi geliyor. Balo salonunu bu yüzden temizliyoruz."

Kafamı sallayıp sessizce önüme döndüm ve balo salonuna baktım. "Hey sizce yine o kadın da gelir mi?" Luna'nın sorusuyla Anna kafasını çevirip kısaca Luna'yı inceledi ve önüne döndü. "Yüksek ihtimalle gelir. O fahişe kadın efendimizin kuyruğu resmen. Yıllarca bırakmadı adamı. Deli midir nedir, sadece akıl diliyorum."

Anna'nın ettiği küfüre şaşırırken Olivia yerleri silmeyi bırakmış ve Anna'yla Luna'ya bakmıştı. "Kesinlikle gelir. Onu bir daha görmek istemiyorum. En son geldiğinde hepimizi aşağılamıştı sıçan karı. Bir de efendimizi elde etmeye çalışıyor fahişe."

Sessizce bulundum köşeden onları izlerken Luna'da elindeki bezi bırakmıştı. "Efendimiz gelmeseydi eğer onu döverdim. Kendini bir şey sanıyor bok parçası."

Luna'nın dedikleriyle gözlerim daha da açılırken boğazımı temizlemiştim. Bütün gözler bana dönerken yavaşca Anna'nın bulunduğu yere geldim. "Kim bu kadın? Neler yaptı ki size?"

"Neler yapmadı ki? Cadı." Anna sinirle daha da hızlı silerken Olivia bana dönmüştü. "O kadın efendimizin eskiden yakın arkadaşıydı. Gerçi arkadaş demek ne kadar doğru olur bilmiyorum. Efendimizin altında da inlem-"

"OLIVIA!"

Luna'nın ona bağırmasıyla Olivia 'Ne?' bakışı atarken Anna "Yeter artık." demişti. Olivia ve Luna aynı anda susup işine geri dönerken Anna bana bakmıştı. "Ben sana anlatırım Hyunjin. Ama şurayı silmeyi bitirmem lazım. Şatonun üçüncü bölümüne git ve ikinci kata çık. Orada mavi çiçekler olan bir kapı var. Bekle beni orada. Hemen geliyorum."

Kafamı sallayıp dediği yere giderken düşünüyordum. Kimdi bu kadın? Efendimiz için özel miydi?

...

Selam! Pek içime sinen bir bölüm olmadı ama geçiş bölümü olarak düşünün.

Kim bu kadın tahminleriniz var mı?

Prensimiz 🥺

Oy vermeyi unutmayınız!♡