KİRLİ ŞEHRİN SOKAK LAMBASI *5*

1.4K 101 9
                                    

ASELLE DEVAM ;

Gidip banyo yapmış ve biraz da olsa kendime gelmiştim. Nemli saçlarımı banyoda kurutup topladım ve üstüme Kaan ın aldığı bordo elbiseyi giydim. Kafama da yazma alıp tıkılı kaldığım odadaki seccade nin üstünde yalvardım Yaradanım ' a . İçimi tek rahatlatabilecek olan o yüce varlığa...

Secde halinde, gözlerimden yaşlar düşerken, Kaan ın bağırma sesi ile irkildim. Odanın dışında çok şiddetli bir kavga oluyordu belli ki ve anladığım kadarıyla bu kavga Enes ve Kaan arasındaydı...
Kavga Enes in bağırması ve Kaan ın savurduğu iğrenç küfürler ile devam ederken daha fazla bu iğrenç kelimelere dayanmak istemediğim için kapıyı tüm gücümle vurmaya başladım.
Saniyeler içinde kapının açılması ve koluma dolanan güçlü bir elle odadan alındım ve kanepenin üstüne fırlatıldım.

Şaşkınlık ve korkuyla gözlerimi açıp karşımdaki kişiye baktım.
Kaan gözlerini kocaman açmış burnundan soluyordu. Kafasında bir damar belirmiş gözleri kızarmıştı. Çok korkutucu bir görüntüsü vardı ki şu anda ondan gerçekten korkmuştum.

Kollarımı sıkı sıkıya tutup beni kanepeye sabitledi. Bana dokunmasına nefret ediyordum! Bana dokunmamalıydı. O dokundukça ben debelendim,
" Bırak! Dokunma bana! Aksi halde buradan kurtulduğumda sana yapacaklarım bir ihbarla kalmaz! "

Beni dinlemiyor benzemiyordu , sanki duymuyordu,
" O şifreyi söyleyeceksin! Aksi halde seni doğduğuna pişman ederim anladın mı beni! Bak bana! O salak gözlerinle bak gözlerime dedim sana!"

Bağırmasıyla bedenim daha çok kasılırken gözlerimi sıkı sıkıya kapatmıştım. Enes Kaan o üstümden almaya çalışıyor fakat buna muvaffak olamıyordu.
Ayaklarımı zar zor kendime çekip tüm gücümle karnına bir tekme attım. O karnını tutarak gerilerken Enes direk kolumdan tutup beni arkasına aldı.
Kaan hala iki büklüm iken sinirle bağırdım,
" Bir daha bana gücünü göstermeye çalışmak adı altında zarar verirsen gerçekten ben de sakin kalmam!"

Kafasını kaldırıp bana baktı daha sonra yavaşça yerinden doğruydu. Enes bir eliyle beni daha çok arkasına çekerken. Yavaş adımlarla Enes e yaklaştı bir eliyle Enes in yakalarını kavrayıp arkaya savururken beni de yerdeki mindere doğru itekledi.
Minder olmasına rağmen kalçalarım aşırı derecede ağrımıştı...

Kaan hakkında iyi mi kötü mü bilemedim demiştim ama şu an bazı şeyleri farkediyordum. Kaan onu yıldızlara benzeteceğim bir insan değildi ! Kaan, o yıldızların ışığını katleden kirli şehrin sokak lambalarıydı...

Üstüme eğilip konuşmaya başladı,
" Bana bak bücür!  Beni katil yapma! Bir kadına zarar vermek istemeyeceğim şeyler arasında ama kendi canım da işin içindeyse seni harcarım! Sana süre veriyorum! Yarın akşama kadar süren var aksi halde pis oyunlarımın parçası olursun! Bir daha boyuna bakmadan beni tehdit edecek falan da olma! İş ortaklarım almak istedikleri şirket verilerini kimin yüzünden alamadıklarını öğrendiklerinde, fazla yaşayacağını sanmıyorum !... "

Daha sonra ise sinirle evden çıktı ve kapıyı dışardan kilitledi !
Enes yanımda olmasına rağmen niye dışardan kilitilemişti ki?

Yerde öylece şaşkın bir vaziyette savrulduğum gibi oturuyordum...
Enes bir eliyle belini tutuyor bir taraftan da ekşittiği yüzüyle yavaşça yanıma geliyordu ,
" Abla, kendin kalabilecek misin?"

Kafamı aşağı yukarı salladım ve elimle kanepenin minderine tutunup kalkmaya yetendim. Maalesef ki karnıma giren ağrı hemen kalkmamı zorlaştırmıştı...

Yavaşça kalktım ve kanepeye oturdum. Daha sonra en kısık ses tonumla konuşmaya başladım, Enes in beni duyduğunu biliyordum,
" Sen iyi misin? "
Sakince bana dönüp dudaklarına ufak bir tebessüm yerleştirdi,
" İyiyim merak etme sen. Ben alışığım böyle hırpalanmaya dövüş sporlarının severim..."

 SİBER SUÇLU ( DÜZENLENİYOR ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin