B.42: I find my way home

1.6K 133 135
                                    

¤Sia- Never Give Up¤•••

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

¤Sia- Never Give Up¤


"Bende istiyorum"

"Sen otur ben alıp geleyim" dediğinde kafa salladım. Jimin elindeki paketi yanıma bıraktı ve koşarak satıcıya gitti. Elinde bir paket gelip kayalığa, yanıma oturdu. Paketi ondan alırken nehre baktım.

"Taehyung sana sahte ilişkimizi anlattı mı ?" Dediğinde kafasını yere eğdi.

"Söyleyebilirsin zaten biliyorum. Sadece dürüst olduğumuzdan emin olmak istedim" dediğimde kafasını kaldırdı.

"Söyledi. Aileniz zoruylaymış" dedi sessizce. Masumluğunu gülümsedim.

"Hı hı. Öyle. O beni sevmiyor" dediğimde gözleri yerinden çıkacak gibi açıldı.

"Nasıl? Sen ?"

"Fark ettim ki seviyorum. Bunca zaman kendimi kandırıyormuşum. O bana gelip başkasından hoşlandım diyence..." dedim ve dişlerimi sıkıp tekrar nehre döndüm.

"Hiç gelinlik içinde düğünümü düşünmedim çünkü her şey zaten istemediğim gibi olacaktı. Kalabalık, gösterişli, bunaltıcı. Şimdi eğer farklı bir hayatta olsak diye düşünüyorum... Hayalimdeki düğünümü düşünmek canımı neden bu kadar yakıyor bilmiyorum. Sanırım...Taehyung olmayacak diye" dedim gülmeyi deneyerek. Elini elimin üzerine koydu.

"Taehyung bana Suga'dan hoşlandığını söyledi" dediğimde kaşlarım çatıldı.

"Of o aptalı sinir etmek için dedim onu! Bana geldi ve Jisoo'yu seviyorum dedi. Başka sıkıntı etmedim çünkü bu sevgi yani Jimin ne yapabilirim ki ? Bir yolunu bulacağım dedim ama başını sürekli belaya açtı ve gördüm ki...beni unutuyor. Yani öyle"

"Ah...anladım"

"Yoksa sen" dedim ama sustum. Suga hakkında bir şey dememem gerekti. Onun bana söylemesini bekliyordum. Taehyung aptalı da gidip ötmüş hemen. Demek o yüzdendir bu moral bozukluğu.

"Aslında" dediğinde ona döndüm ve merakla yüzüne baktım.

"Aslında ne ?"

"Aslında bunu duyduğuma sevindim. Suga'yla olanı. Yani...kafayı yemek üzereydim" dediğinde gülümsedim.

"Artık anlatacak mısın? " Dediğimde elini şaşkınlıkla bana uzattı

"Şaşırmadım? " Dedi sorarcasına. Kafamı iki yana sallarken gülümsedim

"Anladım ama Suga çok ketum! Anlatmıyor bir şey. Hadiiii"

"Ah şey aslında pek bir şey yok"

"Jimin!" Dediğinde tamamen bana döndü. Bende nehri siktir edip ona döndüm. Bacaklarımızın ön yüzü birbirine değiyordu.

"Şimdi ona geçtiğimiz de biz onunla aynı sınıftaydı. Önünde oturuyordum. Çok sinir bozucuydu. Uyuz, uykucu ve gıcık! Sürekli Hoseok'la konuşuyordu ve ben de ders dinleyemiyordum. Bir gün bu uyuyakalmış. O günde Hoseok yok. Başkan olduğum için sınıfın anahtarı bende zaten. Kilitledim bunu sınıfa"

high society • TaennieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin