Birbirimizin kaderi olmak zorundaydık ve bunu kabullenmiştik. Çocukluğumuzdan beri kaderimiz bizim elimizde değildi zaten. İkimiz de buna alışıktık. Okuldaki son yılımızdan sonra o beklenen düğünle evlenecektik. Fakat önce o bana gelip başka birinde...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
¤Rachel Platten- Fight song¤ • • •
"Hoseok buyur. Hangisini beğenirsin bilemedim bende hepsinden aldım" dedim ve tişörtleri sırasına bıraktım. Hoseok şaşkın bakışlarını önce tişörtleri sonra bana çevirdi.
"Jennie buna gerek yoktu" dediğinde elimi önemsiz dercesine salladım.
"Sadece teşekkür ediyorum" dedim ve sırama döndüm. Yatan Lisa'yı ve önümdeki Rose'u dürttüğümde ikisi de aynı anda bana döndü
"Ne ?"
"Cidden arkadaşlığımı sorguluyorum" dedim sinirle. İkisi de boş boş bana bakmaya devam etti.
"Neyse çıkışta kuaföre gidelim mi ?" Diye yılışsam da ikisi de bakışlarını değiştirmedi.
"Olmaz. Rose'un doktora gitmesi gerekiyor" dedi Lisa. Sinirle ona döndüm.
"Ee sen ?"
"Bende onunla gideceğim. Öğrenmem gereken bir şeyler var" dediğinde ofladım ve yerimden kalktım. Jimin'in yanına gidip kıçımla yer açtım ve kafamı sıraya koydum.
"Jiminiie"
"Hı ?" Dedi ders kitabına bakarken. Kafamı bu sefer ders kitabının üzerine koydum.
"Jiminie"
"Aigo yapma katlanamıyorum"
"Jiminiiee~ hiç arkadaşım yok"
"Aslında 6 tane mükemmel arkadaşın var. Ah biri nişanlın. Yani beş" dedi ve kitabı kafamın altından çekti. Sinirle kafamı kaldırdım.
"O adiler benimle gelmez" dediğinde iç çekti ve sonunda bana döndü.
"Nereye ?"
"Kuaför" dedim ve okul gömleğinin kol kısmını tuttum parmağıma doladım.
"Kimse benimle gelmez. Tek arkadaşım sensin. Canım civcivim. Benimle gelsene" dediğimde kıkırdadı. Göz göze gelince sarkıttığım dudağımı düzelttim.
"Tamam. Gelirim" dediğinde gülümsedim. Elimi sarı saçlarına geçirdim.
"Hem belki seninkileri de boyatırız. Sıkılmazsın. Gri sana yakışır, pembe de açar. Yaaa çok tatlı olurs-" dedim ama sınıfta büyük bir gürültü koptu. İkimiz de kafamızı aynı anda Eun Ha'nın oturduğu masaya çevirdik. Kızın sırası yerdeydi ve hemen yanında da Lisa dikiliyordu.
"Kalk!" Diye bağırdığında olayı anlamaya çalışıyordum.
"Lisa git başımdan" dediğinde Lisa kızın saçını kavradı ve çekerek ayağa kaldırdı. Jungkook'da benimle beraber ayağa kalktı. İkimiz de aynı anda Lisa'nın yanına vardık.
"Lisa sakin ol"
"Bıktım bu orospunun laflarından" diye bağırdı Lisa. Arkamdaki Rose'a baktım. Ne Taehyung, ne de Namjoon buradaydı. Bakışlarım sınıfta gezdi.
