"Sana, seni sevdiğimi söylediğimden beri bir garipsin. İtirafım seni rahatsız mı etti?"
Hayır etmemişti.
Ben,kendi içimde olan duygularla cebelleşiyordum, o kadar.
"Hayır etmedi. Senin tarafından sevilmek güzel. Fakat ben sana karşı neler hissediyo...
Merhabalar bölüme geçmeden önce şu yazdığım yazıları okuyun lütfen.
Ihmm öncelikle "bazılarınız" Deren'i egoist -gıcık- bir karakter olarak görüyor'muş ki benceaslaöyle değil.
Eğer ezik kendini ezdiren bir karakter olsaydı. "Off güçlü ol." "Ne bu ezik tavırlar." "Mal mısın kızım." Tarzında yorumlar yapacaksınız.
Güçlü, egoist olunca da yaranamıyoruz. Ezik, olunca da. Bazılarınıza gerçekten ne lazım anlamıyorum.
Neyse birde her bölüm olduğu gibi lütfen, Allah aşkına şu yıldızı parlatın. Çoğunuz ya yorum yapıyor, vote vermiyor. Ya da vote veriyor yorum yapmıyor.
Lütfen elinizden geldiğince -etkileşim, kitabın büyümesi- için yorum yapınvote verin.
İyi okumlar~
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
***
"Nasıl anne, anlattığım kadar var değil mi?" Esin annesi ile yatakta karşılıklı oturmuş aşağıdaki ikiliyi konuşuyordu.
Canan, Deren'i aşırı beğenmişti. Tam ideallerinde bir kadındı.
"Daha fazlası. Bence bu iş olur. Ama ikisi çok uzak, yakın olmaları gerek." Canan göğsünü kabartakabarta konuşurken Esin annesinin hâline güldü.
"Ben yarın kendi evime gideceğim zaten de acaba Esra ablalara da izin mi versek?"Canan kızına karşı olumsuzca başını salladı.
Bir anda harekete geçmek kendilerini ele vermelerine sebep olabilirdi.
"Sen demedin mi kız şirkette çalışıyor diye. Zaten şuan yeterince yakınlar. Sende gidince geceleri baş başa kalacaklar. Sen geçen gün Hilal geldi demiştin değil mi? Ne yap ne et o kızı oğlumdan uzak tut. O kız olmaz." Esin annesine göz devirdi.
"Abimi evlendirmekteısrarcısın değil mi?" Canan koymuştu kafaya. Oğlu otuz yaşına girecekti neredeyse. Gözlerini kapamadan oğlunun ve kızının mürvetini görüp torun sevmek istiyordu. Bir anne olarak en doğal hakkı olduğunu düşünüyordu.
Oğlu zaten çok gözü dışarıda, kız meraklısı biri değildi. Ve şükür ki oğlu öyle kötü bir yolda değildi. Her önüne gelen ile gönül eğlendirmiyordu.
Oğlu kendisine edepli, kalbi temiz, güzel bir kadın bulamıyorsa oğlunun gözünü açmasında yardımcı olmalıydı.