Katil Özel Bölüm 3 (+18)

3.4K 1.1K 183
                                    

Bir katil özel bölümünden daha hepinize merhaba 😊
İyi okumalaaar 💐

Neşterin her bir darbesi sonucu, ince kesilen çizikten beliren ufak damlalarla tüm hayranlığımı kazanmıştı. Önce minik bir kızıl damlacık halinde karşımda göz kırpan kan, beni kendisine çekiyor, adeta esiri haline getiriyordu. Gülümseyerek baktım sadece. İçimden gelen kana susamışlığı bastırmaya çalışsam da dilimde o sıcaklığı hissetmek istiyordum. Belki de içimde henüz tanımlayamadığım bir sadist yatıyordu ve ben bunun bilincinde bile değildim.

Kendimi adamın bedeninden uzaklaştırmaya çalıştıkça görünmeyen ağlarla ona çekiliyor gibiydim. Başımı sağa sola sallayıp kendime gelmeye çalıştım. Teşhir masamda yatan adamı tanımak sinir bozucu bir detay olsa da, derin bir nefes alıp işe koyulmak zorundaydım.

Lanet olsun! Ben babamı öldürmüştüm, hem de büyük bir soğukkanlılıkla. Şimdi niye yapamıyordum. Bu masada yatan adamın benim için hiçbir önemi yoktu ki artık...

Belki Pınar için de olmadığı için öyle hissediyordum. Karşımda yatan baygın bedenin göğsünde dolandı gözlerim. Kızıla çalan göğüs kılları arasında ufak bir çizik belirmiş, kesik derinleştirilmediği için incecik bir kan sızıntısıyla deşilmeyi bekliyordu.

Parmaklarım bir an önce o kesiği büyütmek istese de kendime engel oldum. Hazzın hemen gelmesini istemiyordum. Tadına vara vara tamamlamak istiyordum.

"Zavallı Selim." dedim elim minik kan damlacıklarında süzülürken. Parmak ucuma buluşan kanı dudağıma yaklaştırdım. Önce kokusunu içime çekip ufak bir haz kırıntısıyla sarsıldım ve parmak ucumu dudaklarıma götürüp kan damlacığını dilime değdirdim. Hayatımda yediğim en güzel yemekten bile lezzetliydi. Büyük bir iştahla daha fazlasını istiyordum.

Derin bir nefes daha doldurdum ciğerlerime. Oksijen tüm hücrelerime işlediğinde bir kez daha yaladım parmak ucumu ve o tat yine aynı etkiyi yarattı. Dilimin ucunda patlayan bir lezzet şöleniydi adeta. Kekremsi tat tüm ağzımın içinde yayılırken gülüyordum. Sebebi bile belli olmayan bir gülümsemeydi bu.

Daha fazlasını istiyordum. Daha çok kan... Tüm vücudumda süzülmesini istediğim bir kan yağmuru hayali canlandı zihnimde. Gökten yağmur değil de sıcacık kan damlalarının düştüğü bir hayale kapılıp giderken telefonum çaldı. Umursamak istemiyordum. Bu hayali yarıda bırakmak da ama telefondaki ısrarcı görünüyordu. Meşgule atmama rağmen tekrar çalmaya başladı. Eldivenleri elimden çıkarıp öfkeli bir sesle açtım telefonu.

"Ne var!?"

"Hemen buluşmamız gerekiyor, Savaş ile konuştum ve mektuba inandı. Benimle ve kızımla görüşmek istiyor."

"Tamam, görüşün o zaman." diyerek bir an önce ondan kurtulmak istedim. Kurbanım kendine gelmeden işimi bitirmek istiyordum. Uyanıp gözlerinde beni tanıdığı o anı yaşamak istemiyordum. Gözlerindeki o şok ifadesini, hayal kırıklığını görmek canımı sıkacaktı bunu biliyordum.

Telefonu kadının suratına kapatma isteğiyle bir süre mücadele ettikten sonra nihayet konuşup bu düşüncemi engelledi.

"Açelya ile tanışmak istiyor, ne yapacağım?"

"Tanışsınlar Bergüzar ne var bunda? Yalan söylemedik ki ne bu panik? Benim ne yapmamı bekliyorsun anlamadım."

"Buna hazır mıyım bilmiyorum? Yani kızım bile hazır değil. Ne diyeceğim, bak kızım bu abin, hadi tanışın mı? Aradan geçen bunca zaman sonra nasıl söyleyebilirim bunu?"

İnsanları bu yüzden sevmiyordum işte. Evet, yardımları oluyordu ama her şeyi benden bekliyorlardı. Kızına ne diyeceğini bile benim söylememi istiyordu. Bunu en baştan düşünmemiş miydi gerizekalı karı! Banane onun kızından, kızının duygularından!

Koparılmış Kalpler (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin