⚓19⚓

408 60 14
                                    


Jimin hissettiği sıcaklık yüzünden yerinde rahatsızca kıpırdandı. Yaptığı bu hareket sonucunda ise nefes alması zorlaşmıştı. Sıkıntıyla gözlerini açtı. Görüş açısına gömleğin açılan yakasının altındaki kocaman bir göğüs girmişti. Kafasını yukarı kaldırdığında gördüğü kişiyle yüzünde güzel bir gülümseme belirdi. Dün gece onunla uyuduğu şimdi aklına geliyordu.

Gözlerini onun yüzünde hoş bir gezintiye çıkardı. Bakışları biraz büyük olan ama ona çok yakışan burnunu buldu. Sağ elinin işaret parmağını yavaşça onun burnuna değdirdi. Dışarı verdiği nefesi hissedebiliyordu. Parmağını çekti ve kısa süre sonra bu boşluğu dudakları doldurdu. Küçük bir öpücük bırakıp hafifçe geri çekildi. Yüzündeki aptal aşık gülümsemesi bir türlü silinmiyordu.

Bugün hava oldukça sıcak olmalıydı çünkü hafifçe terlemeye başlamıştı. Vücutları tamamen iç içeydi ve bu daha da sıcak hissetmesine sebep oluyordu.

Onu uyandırmamak için oldukça yavaş hareket ederek beline sarılı olan kolu tuttu. Kendisinden uzaklaştırmaya çalışacağı sırada duraksadı. Şu an elinin altında hissettiği kaslar oldukça çekici gelmişti. Eliyle biraz daha baskı uyguladı. Bakışları kendi koluna kaydığında dudaklarını büzdü. Daha sonra tekrar onun kolunu kaldırmaya çalıştı. Başarılı da olmuştu. Kolunu yavaşça bıraktı. Bu sefer dikkatini açıkta kalan göğsü çekti. Çok kısa bir süre dokundu ve bu bile onun ne kadar güçlü olduğunu anlamasına yetti. Biraz geri çekilip bakışlarını tekrar onun yüzüne çıkardı.

Eli bu sefer de onun saçlarını okşamak için havaya kalktı. Yavaşça saçlarına dokundu.

"Sizden hiç beklemezdim Bay Park."

Jimin aniden duyduğu sesle irkilip hızlıca elini çekti. Diğer elini kalbinin üzerine koyarak nefeslendi.

"Sen uyanık mıydın?"

Jungkook kafasını salladı. Kollarını bedenine dolayıp, "Evet. Ve siz Bay Park. Beni taciz ettiniz!" dedi korkmuş bir surat yaparken.

Jimin şaşkınca gözlerini büyüttü. Yavaş yavaş kızarmaya başlıyordu. "Ne? Hayır tabiki!"

Jungkook kaşlarını çattı. "Şimdi de yalan mı söylüyorsunuz Bay Park? Resmen beni uykudayken ellediniz." Bir yandan da parmaklarını açıp kapatıyordu.

"Yok öyle bir şey! Ayrıca sen yalancısın. Uyuduğunu sanıyordum!" Jimin hızlıca savunmaya geçmişti.

Jungkook yüz üstü uzanıp gülüşünü bastırmaya çalıştı. Jimin ona kaşlarını çatıp doğruldu ve oturur pozisyona geldi.

Jungkook hala kahkahasını bastırmaya çalışırken, "Jimin. Çok tatlısın." dedi.

"Bir gün seni çok fena döveceğim Jeon!"
Jimin'in sesi sinirli çıkıyordu.

Jungkook gülmeyi bıraktı ve ona baktı. Arkasını dönüp yastığına sarılmıştı. Ona biraz daha yaklaşıp kafasını omzuna koydu.

"Jimin. Kızgın mısın?"

Jimin'den cevap gelmemişti. Jungkook ona arkasından sıkıca sarıldı. Burnunu onun ensesine sürtüp kokusunu içine çekiyordu.

"Özür dilerim. Sadece şakaydı. Tekrar saçlarımı okşar mısın?"

Jimin bıkkınca oflayıp ona doğru döndü. Hafif bir kızgınlıkla yüzüne bakıyordu onun.

"Neden sana kızgın kalamıyorum?"

Jungkook kocaman gülümsedi. Duydukları elbette hoşuna gitmişti. "Çünkü beni seviyorsunuz Bay Park."

"Evet, Kaptan Jeon. Sanırım bu yüzden."
Jimin'in yüzü yumuşamaya başlamıştı. Şimdi dudaklarında hafif bir gülümseme vardı.

Kara İnci   ⚓   JiKook Where stories live. Discover now