⚓11⚓

456 71 5
                                    


Jimin Kara İnci'ye geldiği zaman hemen yıkanmış ve üzerini giyinmişti. Taehyung'dan aldığı kutu hala ondaydı. Jungkook'a verme fırsatı bulamamıştı henüz. Akşam yemeğinden sonra vermeyi planlıyordu.

Mürettebattan biri yemeği haber vermek için kapısını tıklamış ve gitmişti. Jimin de üzerini kontrol etti. Jungkook'la beraber Rohan'dan aldıkları kıyafetlerden giymişti. Odasındaki küçük aynadan kendisine baktı ve kapıyı açıp ana güverteye ilerledi.

Herkes masada oturuyordu ve onu bekliyor gibi bir halleri vardı. Jimin yine Jungkook'un yanındaki sandalyeye oturdu. Onunla birlikte diğerleri de yemeğe başlamışlardı. Masadakiler birbirleriyle sessizce sohbet ediyorlardı. Jimin hiç konuşmayan Jungkook'a baktı. Neden ona hiç bakmıyordu? Hala kızgın mıydı?

Bu sessizlik yemek bitene kadar devam etti. Jimin bunu sormayı, sonra mutlaka konuşmak şartıyla erteledi.

Jungkook masadan kalkıp odasına doğru yürüdü. Jimin kararsızlıkla onun arkasından bakıyordu. Sonra yanına gitmeye karar verdi. Hızlıca kaldığı odaya gidip siyah küçük kutuyu alıp cebine koydu ve Jungkook'un odasının önüne geldi.

Yavaşça kapıyı çaldı. Jungkook'un sesini duyunca içeri girdi. Onu çalışma masasında oturmuş kafasını geriye yaslamışken buldu. Kapıyı kapatıp biraz daha yaklaştı. Jungkook onu görünce kafasını kaldırdı.

"Jimin? Bir şey mi oldu?"

"Sanırım bunu sana ben sormalıyım. Neden yüzüme bile bakmıyorsun?"

Jimin gerçekten bunu çok merak ediyordu. Bugün olanlar hakkında hiç konuşmamışlardı. Jimin ona sarıldığında kendisine olan bakışlarını çok sevmişti. Bir kez daha öyle bakmasını istiyordu. Hatta hep öyle bakmasını istiyordu. Bunun nedenini ise henüz kendisine sormamıştı.

"Bunun senin için ne önemi var?"

Jimin'in duymayı beklediği cümle kesinlikle bu değildi. Nasıl olur da bunu söyleyebilirdi?

"Ne demek ne önemi var? Seni umursamadığımı mı düşünüyorsun?"

Jungkook ayağa kalkıp Jimin'in karşısına geçti. Sinirlenmeye başladığını hissediyordu. Jimin'i böylesine severken onun başka birini sevme düşüncesi, onu deli ediyordu.

"Taehyung'u öperken hiç de umursuyor gibi görünmüyordun Park Jimin! Birkaç günde ona aşık mı oldun yoksa sadece öpmek istedin ve öptün mü? Tıpkı bana yaptığın gibi. Söylesene!"

Jimin duyduğu sözler karşısında gözlerinin dolduğunu hissediyordu. Onun kendisini gördüğünü bilmiyordu ve bunları söyleyeceğini hiç tahmin etmezdi.

"Sen ne saçmalıyorsun? Hiçbir şey bildiğin yok ve kalbimi kırıyorsun!"

Jimin akmakta olan gözyaşını sildi. Daha fazla konuşmak istemiyordu. En azından ikisinin de siniri geçene kadar. Söylemek istediklerini yuttu ve kapıya doğru ilerlemeye başladı.

"Bilmiyorsam açıkla o halde! Taehyung'u seviyor musun?"

Jimin duyduğu cümleyle birlikte olduğu yerde durdu. Arkasını dönüp konuşmaya başladı.

"Ben sence onun gibi bir adamı sevecek biri miyim? Orada neler yaşadığımı bilmiyorsun! Bu durumda sence birine aşık mı olacaktım?"

"Ne demek bu? Orada ne oldu?"

Jimin yutkundu. Ne söyleyeceğini bilmiyordu. Nasıl söyleyebilirdi ki?

"Cevap ver! Sana bir şey mi yaptılar?" Jungkook Jimin sustukça daha da endişeleniyordu. "Jimin!"

Kara İnci   ⚓   JiKook Where stories live. Discover now