⚓15⚓

451 66 5
                                    


"Ben de sizi seviyorum Kaptan Jeon."

Jungkook engel olamadığı gülümsemesiyle bu sefer de Jimin'in boynuna öpücük bıraktı. Güzel lavanta kokusunu içine çekip kafasını kaldırdı.

"Lavantayı hep sevmişimdir. Şimdi daha çok seviyorum."

"Sen de nane gibi kokuyorsun. Ben de bunu seviyorum."

Jungkook ona gülümsedi. Eliyle hafifçe elmacık kemiğini okşuyordu. Dudaklarına doğru yaklaşacağı sırada duyduğu sesle irkildi.

"Kaptan!"

Jungkook kafasını kaldırdı ve sesin geldiği yöne doğru baktı. Önlerine birkaç tane büyük kaya vardı. Ses de onların arkasından geliyordu.

Hoseok kayanın arkasından çıkıp karşısına baktığında hızlıca gözlerini kapatıp arkasını döndü.

"Çok özür dilerim efendim! Ben şimdi gidiyorum. Siz devam edin. Hiç bölmeyim!"

Hoseok hızlıca uzaklaşırken Jungkook onun arkasından göz devirdi. "Devam edinmiş! Gelecek zamanı buldun." diye söylendi.

Jimin kızarmış suratını gizlemek için Jungkook'u göğsünden hafifçe itti. Kendisi de doğrulup oturur pozisyona geldi. Ellerini incelemeye koyulurken sessizce, "Rezil olduk." diye söylendi.

Jungkook onun yüzünün halini görünce sırıttı. "Daha önce Taehyung ve Namjoon'un karşısında da öpüşmüştük."

Jimin kaşlarını çatıp ona döndü. "Sen beni bırakıp onlarla kavga etmeye gittiğin için unutmuş olmalıyım!"

Jungkook sırıtışını bozdu. Küçüğü gerçekten sinirli duruyordu.

"Şimdi yanındayım. Bu sefer de unutsak?" Naif bir ses tonuyla rica ettikten sonra kaşları çatıldı. Şimdi yüzüne öfke hakimdi. "Ayrıca ondan sormam gereken bir hesap daha var. Geçen gün bahsettiğin o adamları mahvedeceğim."

"Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum."

Jungkook ayağa kalkıp elini Jimin'e uzattı. "Siz nasıl isterseniz." Sonra ekledi. "Gemimize gidelim mi Bay Park?"

Jimin ona gülümsedi. "Gidelim diyeceğim ama aileme haber vermem gerekiyor. Merak etmişlerdir."

"Haklısın ama onlar buna izin verir mi?"

"Annem biliyor. Onunla konuşurum. Babamın tepkisi nasıl olacak bilmiyorum ama seninle geleceğim."

Jungkook gülümsedi. "Onları görmek istediğin zaman buraya gelmeye çalışırım. Üzülme tamam mı?"

"Üzülmem. Cookie'yi yanıma almak istiyorum ama şu olaylardan kurtulmamız lazım."

"Cookie kim?"

"O benim kedim."

"Anladım. Onu daha sonra yanımıza alabiliriz."

Jimin ona kafa salladı. Jungkook ayağa kalkıp Jimin'i de kendisiyle birlikte kaldırdı. Beraber yürümeye başladılar.

Sahilden uzaklaşmış, limana doğru ilerliyorlardı şimdi. Limanların yakınında gemicilerin uğraması için oteller ve bazı eğlence mekanları bulunuyordu. Bu yüzden burası biraz daha kalabalıktı.

Jimin sol taraflarındaki kendilerine doğru bakıp konuşan kadınları farketti. Aslında daha çok Jungkook'a bakıyor gibilerdi. Jimin onlara biraz daha yaklaştıklarında konuşmalarını duymaya başlamıştı.

"O Kara İnci'nin kaptanı değil mi?"

"Evet. Şimdiki korsanların en iyi gemilerinden biri. Ve kaptan kesinlikle çok yakışıklı."

Kara İnci   ⚓   JiKook Where stories live. Discover now