⭐İYİ OLDU GECELER⭐ TEXTİNG✔

*34*

     *(BAHADIR'IN AĞZINDAN.)*

    Kendimi çok değişik hissediyorum. Daha önce böyle duygulara kapılmamıştım. Kendimi dışlanmış gibi hissediyorum(!) Yani galiba. Gruptakilere bakınca hepsi artık ayrı yerlerde, kimse kimseyi umursamıyor gibi. Birbirimizi derslerde ve bazı günler birbirimizin evine gidip buluşma günlerinde görüyoruz. Teneffüslerde herkes farklı yerlere kayboluyor. Kızlar bu aralar bir şeyler karıştırıyorlar, zamanla ne olduğunu öğreniriz. Ancak biz daha önce birbirimizden hiçbir şey saklamazdık. Bu birkaç gün içinde ne değişti ki? Berkay benim gibi kime yetişeceğini bilmiyor. Gökhan; bu aralar aklı başka yerlerde. Aşık olmuş gibi! Alp ise sürekli Ahsen ve Esila'nın ne yaptıklarını sorup sorup duruyor. Doruk gidip en saçma kişi ile sevgili olmuş, sürekli ya Pelin bizim sınıfta ya da Doruk onun sınıfında. Onun dışında Pelin ders çalışma bahanesi ile Doruk'un yanına gidiyor, bıkmadan tüm günü birlikte geçiriyorlar. Ve eğleniyorlar. Ben arkadaşımı tanırım, gerçekten sevmiş kızı. Eve gidince sıkıntıdan Doruk'u arayınca anlatıyordu bunları bana. Biz önceden sürekli Doruk'la konuşurduk. Evde, okulda, dışarda... Ama Pelin'i hayatına aldığından beri bana yer kalmadı gibi. Çocuk haklı! Tabii sevgilisine daha çok zaman ayıracak.😞 Ahsen yanımda oturmaya başladı birkaç gündür. Neden öyle bir şey yaptı bilmiyorum ama az da olsa sıkıntım geçiyor. Ancak üzgün gibi. Belli ki bir şeyler canını sıkmış. Bazen derslerde uyuduğunu görüyorum, demek ki akşam uyumuyor biricik kuzenim. Ama neden ve bize ne zaman neler olduğunu anlatacaklar? Ben ne zaman bu saçma düşüncelerden sıyrılacağım? Birde Naz konusu var? Tekrar aramıza gelmesinin üzerinden bir hafta veya daha fazla zaman geçti. Murat iti kızı rezil etmiş, şerefsiz. Ancak bende onu ettim. Yetmez! Dahası gerekiyor. Nasıl kıyıyordu ona? 😠 Birde Buğra var. Esila, geçen yıl onu seviyordu. Hepimiz bunu biliyorduk. Alp kudursada bir şey yapamıyordu. Sonuçta arada Esila'nın sevgisi vardı. Ancak zamanla ona aşık olmadığını, sadece onu yakışıklı bulduğunu anladı. Ancak bu yıl durum tam tersi. Buğra sürekli Esila'nın peşinde. Belki sevgili olmuşlardır ve bize söyleyemiyorlardır. Can sıkıntısı beni yine içine çekince yataktan kalkıp balkona çıktım. Telefonu elime alıp kime yazacağımı düşündüm.

       "Eğer rahatsız olurlarsa?"

    Biz ne ara birbirimize böyle yaklaşmaya başladık. Rahatsız etmek mi? Direkt Doruk'u aradım. İkinci çalışta açtı.

      "Kanka, naber?" dedi. Sesi oldukça neşeli geliyordu.

       "İyi diyelim iyi olsun kanka. Senden naber?"

       "İyidir. Bizde Pelin'le lunaparka geldik. Canımız sıkılınca cazip gelen tek şey lunapark oldu. Sende gelsene?"

       "Yok kanka. Siz birlikte vakit geçirin. Ben seni daha sonra ararım. Görüşürüz kardeşim."

      "Peki, sen bilirsin ama gelecek olursan hemen gelip seni alırım. Üçümüz çok iyi eğleniriz."

      "Başka zaman Doruk. Sonra görüşürüz. Çok teşekkür ediyorum bu arada teklif için."

      "Oğlum sen iyi misin? Ne demek? Böyle şeyim lâfı mı olur? Görüşürüz kardeşim." Telefonu kapatıp balkonun başına geçtim. Naz bu aralar aklımı çok kurcalıyordu. Sürekli onunla konuşmak istiyorum. Ancak ne konuşacağımı bilmiyorum. Gökçe ile gayet normal konuşurken sıra Naz'a gelince olmuyor abi. Heyecan basıyor, kalp ritmim değişiyor. Gözüme herkesten, her şeyden farklı, değişik ve güzel geliyor. Hoşuma gidiyor.♥ Ama ben bunları ona asla söyleyemem, yapamam. Eğer aramızdaki dostluk bozulursa diye korkuyorum. Ancak korkunun ecele faydası yoktur, biliyorum. Bir şey yapmayıp öylece ne olacağını izleyeceğim. Elimden geleni yapmaya korkuyorum. Derslerde onu izlemek çok güzel bir duygu. Bizde Doruk ve Pelin gibi olabiliriz. Hemde çok güzel oluruz. Ama benim cesaretim yok. Kimseye söyleyemiyorum. Hoş, kimsenin umurunda değilim ki! Yanıma dahi gelmiyorlar, nasıl anlatayım? Hava iyice soğumaya başlamıştı, hızla odama girip kapıyı kapattım. Ne kadar yalnızım. Oysaki benim sekiz parçam eksik şu an. Onlar da benim gibi düşünüyorlar mı acaba?