*13*

180 21 19
                                    

         "Ama Alp o benim ya. Bak ağlarım." deyince bana sesli bir şekilde güldü. Yalnızca o değil tüm çete.😒 Saçımı okşayıp " Güzelim, sence ben sana kıyar mıyım? Al bakalım." deyip elindeki taşı bana uzattı.

          Tombala oynuyorduk. Ve fazlasıyla eğleniyorduk. "Doruuuukkk" diye cırlayan Gökçe ile tüm gözler ona döndü. Doruk kulağını kapatıp " Sanırım yarın kbb'ye gitmek zorunda kalacağım. Ne oldu Gökçe?" Bahadır anlamayan bir hâlde "kkb ne anasını satayım?" Gökçe elini alnına vurup konuşmaları dinledi bizim gibi. Doruk, Bahadır'a dünyanın en ilginç şeyini söylemiş gibi baktı ve açıklama yaptı. " Ayy! Cahil, kbb demek kulak burun boğaz demek." deyince hepimiz kahkahalara boğulduk. İkisinin bu hali çok hoşumuza gidiyor çünkü. Bahadır umursamayan bakışlarla önüne döndü. Doruk bakışlarını Gökçe'ye çevirince Gökçe sinirle "Sen salak mısın, yoksa hobi olarak mı?" deyince ne olduğunu anlamamıştık. " Hayda, yine ne yaptım kendimden habersiz?😓" Gökçe daha da sinirlendiğinde yutkunarak onları izlemeye devam ettim. Gökçe, Doruk'un taşlarını dağıtıp " Karşında benim gibi biri varken hile yapman biraz zor.😉" sesi biraz yüksek çıkmıştı. Doruk elini ensesine koyup " Ne hilesi ya? Yok öyle bir şey." Gökçe daha da sinirlenmişti. Nefesini sesli dışarı verince Berkay araya girdi " Böyle devam edecekse biz gidelim."

     Ya bu Berkay zeki bir çocuk. Grupta söz hakkı ona gelince konu çözüme ulaşacak gibi olur. Yine de elini masaya vurup sözünü söyledi. Heyt be! Kimin kankası?

       "Tamam kardeşim, sakin ol. Başka bir şey yapalım." deyip bir çırpıda ayağa kalktı. Gözler yine Doruk'taydı. Alp bana bakıp "Önce bir şarkı mı söyleseniz bize?" deyince gözlerim diğerlerine döndü. Doruk heyecanla "Gitarı getiriyorum hemen." deyip salondan çıktı. Gökhan bana bakarak " Hangi şarkıyı söyleyeceksiniz?" diye sorunca gözlerim telefonla uğraşan Berkay'a kaydı. Tam o sırada Doruk elinde gitarla yanımıza geldi. Gitarı Gökhan'a uzatıp yanına Ahsen ve Gökçe'yi alıp tekrar çıktı. Biz yerlerimizi alınca onlarda ellerinde yiyecek ve içeceklerle geri geldiler.

      Gökhan çalmaya başlayınca bende nefesimi kontrol altına aldım. Berkay bana samimi gülümseyip önüne döndü.

    *görmesem daha iyiydi, seni orada o gece.
Aradan yıllar geçti silinmedin hafızamdan
Her gece gibi bir geceydi, seni görene kadar...* diye başlayınca Berkay devam etti.
    *Duygularıma esir oluyorum seni görünce.
İnsan bin kere mi yanıyor bir kere sevince...*

      Şarkı boyunca herkes bir yerlere dalmıştı. Onları bakışları ele veriyordu. Benim bir anda aklıma anonim geldi. Acaba kimdi? Beni gerçekten seviyor muydu? Benim tanıdığım biri miydi? Ben onu sevecek miydim?😓🙇

        *Bir kere daha yandım ama canım gördüğüme sevindim.* sözleriyle şarkıyı sonlandırdık.

          "Bir tane daha!" diye bağırdıklarında Gökhan ve Berkay'a döndüm. Berkay 'sen bilirsin' bakışı attı. İkisinin ortasında oturuyordum. Birlikte bir şarkı belirledik. Gökhan gitarla önden giderken bizde onu takip ettik.

     * Bundan sonra ondan aşk dilenmem.
Zaten, sevgi değil bana oldu cehennem.
Artık,kendimden başkasına da güvenmem.
Onu kolay kolay kolay affetmem.*

*Walla yalan sözlerine, gece gibi kara gözlerine, yüzüme yalandan gülmesine aldandım, seviyor sandım.*                 
                               ¤¤¤

        
           "Evet sevgili kardeşlerim, yiyecek ve içeceklerimizi gönül rahatlığı ile tüketebilirsiniz. Herhangi bir karıştırma olayı yoktur." Doruk'un yaptığı açıklama bizi güldermeye yetmişti. Ayrıca karışım derken neyi kastettiğini çok iyi biliyorduk.😂

⭐İYİ OLDU GECELER⭐ TEXTİNG✔Where stories live. Discover now