*32*

141 16 23
                                    

         Selamünaleyküm♥ Bölüme geçmeden bir şeyler söylemek istiyorum. *32*. Bölüme gelmişiz. Zaman ne çabuk geçti böyle, hiç bilmiyorum ama bence çok güzel geçmiş. Kendimi kitaba o kadar kaptırdım ki sizler ve karakterler benim ailem oldunuz. Umarım sizlerde benim gibi düşünüyorsunuzdur. Şimdi mavi_pasta size keyifli okumalar dileR.♥♥♥

««««««««««««««««««

       "Bu gözlerinin hâli ne böyle? Gece hiç mi uyumadın?" Omuz silkip göz altlarını kapatıcı ile gizlemeye çalıştı. Derin nefes alıp yatağa oturdum. Beynim iflas etmiş gibiydi, ne yapacağımı bilmiyordum.

      "Çıkalım mı?" Kafamı sallayıp ayağa kalktım. "Esila! Köşede ki mekanda kahvaltı yapalım mı?" Evet! Ahsen'i o mekan kendine getirildi. Ah salak kafam. Nasıl aklıma gelmedi?

      Hızla kafamı salladım. "Evet, evet. Hadi gidelim." Aşırı heyecanlanmıştım. 💥

    
         Yol boyunca dün akşamdan bahsettik. Ahsen'e o saçma anı nasıl unutturacağım ben?

      "Günaydın Ömer Abi."

      "Günaydın kızlar, hoş geldiniz. Kaç zamandır yoktunuz, özlettiniz kendinizi." Yüzümden koca bir gülümseme oluştu.

       "Bizde seni ve o nefis çayını özledik." Bana benimkinden daha sıcak bir gülümseme sundu. "Öyleyse oturun bakalım. Çayınız ve peynirli poğaça birde sıcak simitler geliyor." Kafamızı sallayıp dışarıdaki küçük masalardan birine oturduk. Az sonra Ömer Abi elinde saydıklarıyla masaya gelip hepsini bıraktı. 'Afiyet olsun.' deyip gitti.

       "Çok özlemişim." dedi Ahsen poğaçadan bir dilim alınca. "Bende özledim walla." deyip temiz havayı ciğerlerime çektim. 15 dakika içerisinde karnımız doymuştu. Hesabı ödeyip yavaş adımlara okula doğru yürümeye başladık. Ahsen kafasını eğmiş yeri izleyerek yürüyordu. Dün akşamı düşündüğüne yemin edebilirim. Bende kafamı yere eğdim.

      "Ahsen, hep böyle kalacak değilsin. Hem kafanı kaldır, tacın düşecek prenses." Güldüğünü işitince ona döndüm. Tek hamlede boynuma doladı ince kollarını. Geç kalmadan bende ona sarıldım. Canım kuzenim, sen asla üzülme.♥

     

        Sınıfa girdiğimizde Pelin'i Doruk'un yanında bulduk. Ne münasebet? Göz devirip çantamı sırama koyup arkamda oturan Alp'in yanına geçtim. Ahsen'de bizim arkamıza yani en arkada oturan Bahadır'ın yanına geçti yine.

       "Günaydın kuzen." dedi Alp ve Bahadır aynı anda.♥ Koca gülümseme ile "günaydın en yakışıklı kuzenler." diye cevap verdik bizde.

      "Aaaa! Aşkım sen neden siyah ayakkabı giymedin? Bak bozdun kombini." Gözlerimiz sesin geldiği yöne yani Pelin ve Doruk'a dönmüştü.
     "Sevgili kombini mi? Walla herkese yakışır ama bir sana yakışmaz Pelin." Bu defa gözlerimiz kapıdan girer girmez Pelin'e lâf atan Gökçe'ye döndü. "Heyt beeee!" diye yükseldim biran. Bize asker selamı verip önümüze yani yerimize oturdu. Bende Alp'in yanından kalkıp yerime geçtim. Berkay az sonra gelecekti, o gelmeden işgal ettiğim yerini boşalttım.  Oturacağım sırada telefonumun titreştiğini hissettim. Hemen alıp gelen mesaja baktım. Ihım ıhım! Sevgili Anonim olur mesaj atan kişi.

-Anonim: Günaydın gündüzün güneşi. Nasıl oldun? Tüm gece aklımdaydın.

-Esila: Daha iyiyim. Daha da iyi olacağımı umuyorum.

-Anonim: E güzelim sen zaten hep en iyisisin! ❤❤❤

-Esila: Yaaa! Aynı şey değil.

-Anonim: Hmm, peki öyleyse aşağı inip dolabına bakmaya ne dersin?

⭐İYİ OLDU GECELER⭐ TEXTİNG✔Where stories live. Discover now