eight

1.2K 156 43
                                    

Jeongguk'un elleri biraz terliydi, sinirleri az kalsın kontrolü eline geçiriyordu. Ama biliyordu ki omeganın teklifini şimdi kabul etmezse, bir daha böyle bir şansı elde edebileceğinden şüpheliydi. Dürüst olmak gerekirse alfa bu konuda kendisini çok sorguluyordu; buluşmak üzere sözleştiği omega, bir yabancıydı ve kendisi her şeyi öylece kabullenmiş miydi?

Bu yüzden alfa, Taehyung'a kör buluşmaya (ingilizcesi -> blind date) gittiğini ve eğer belli bir süre kendisinden haber alamazsa aramasını söylemiş, gereken önlemi almıştı. Bu öne sürebildiği en iyi bahane olmuştu, daha önce hiç tanışmadığı bir omegayla buluşmaya gittiğini kabul etmeye utanmıştı.

Alfa ne beklemesi gerektiğini gerçekten bilmiyordu, omeganın kendisine bıraktığı talimatlara tekrardan baktı. En azından yüzü bilinmeyen omega kendisiyle düzgün bir yerde buluşmayı teklif etmişti. Jeongguk, omeganın takılmaları için böylesine iyi bir otel odası tutacağını düşünmemişti. Alfa için ucuz bir motel odası daha az şaşırtıcı olurdu ama şikayet etmeyecekti tabi ki de.

En azından omega elinden geldiğince rahat bir ortam yaratmaya çalışıyordu. Öncesinde de, buluşmak hakkında konuşurken bile, omega ona bu işten dönmek isterse diye çok kere imkan tanımıştı. Ama Jeongguk aşırı derecede ateşli olan bu omegayı penisinin üzerinde hayal ettikçe, günahkar arzularına yenilmek de bir o kadar kolay olmuştu. Birtakım cinsel kaçamaklara ihtiyacı olan bir alfaydı sonuçta, dünya onu bunun için yargılayamazdı, değil mi?

Aynen.

Bu yüzden, boğazını biraz temizlemiş ve güzel gözüken lobiye adımını atmıştı. Çoktan sıcak hissetmeye başlamıştı. Ön masaya ulaşırken utanç duygusunu hissetmemeye çalışıyordu, nasıl olsa otel odasını ne için kullanacağını bilmiyorlardı. Ayrıca omega oda tutma ve ödeme işlemlerini kendisinin halledeceğini söylemişti, Jeongguk'un tek yapması gereken, adını vermekti...

"Giriş yapmak için geldim." dedi Jeongguk biraz aceleyle, genç alfa kafasını bilgisayar ekranından kaldırdığında irkilmişti.

"Merhabalar, efendim. Hoşgeldiniz." Çoktan bilgisayara bir şeyler girmeye başlamıştı. "İsminiz?"

"Ah, Jeon Jeongguk." Alfa dudağını yaladı, ensesini hafifçe ovmak için kolunu kaldırmıştı, diğer eli ise çantasının ipiyle oynuyordu.

"Kimlik alabilir miyim?" Adam başını kaldırmış sorarken Jeongguk elini saniyesinde cüzdanına daldırmış, çıkardığı kimliğini nazikçe görevliye uzatmıştı. Omega kendisine sorunsuz giriş yapabileceğine dair güvence vermişti ancak bu, herhangi bir problem çıkma ihtimaline karşın Jeongguk'un içindeki çalkantıyı geçirmeye yetmemişti.

Bu yüzden, karşısındaki adam kimliğiyle birlikte odanın kartını da uzattığında hissettiği rahatlama tarif edilemezdi.

"Odanız dördüncü katta, teşekkür ederim ve konaklamanızın keyifli olmasını dilerim." Alfa eğilirken Jeongguk da aynı hareketi geri yapmakta gecikmemişti. İki kartı da aldığı gibi en yakın asansörün yolunu tutmuştu.

"Bunu gerçekten yaptığıma inanamıyorum." Jeongguk nefes verdi, kalbinin göğsüne sertçe çarptığını hissedebiliyordu. Sinirleri alevlenirken hissettiği endişe duygusu midesinde bulantıya yol açıyordu. Jeongguk'un omega ile buluşmayı çokça istediği bir gerçekti ama bunu tamamiyle gerçekleştiremeyecekti.

En azından şimdilik.

Hayır, omega kendisini henüz ifşa etmeyeceğini açıkça belirtmişti. Ve Jeongguk ne kadar bu adaletsizliğe şikayet edip sızlandıysa da omega geri adım atmamıştı. Ama olsundu, Jeongguk onun bu küçük oyununu oynayacaktı, çok ısrarcı olursa diğerinin kaçacağından korkuyordu.

erotica | jikook abo [çeviri]Where stories live. Discover now