B-En azından babam gücü olmayan birini evlat edinmemiş?
K- Aynen? Bir de bu yönden bakın.
D- Bu kızda cidden garip şeyler var ve ortaya çıkması uzun sürmeyecek.
L-Katılıyorum.
A- Gücü neden five ın kine çok benziyor?
V-Işınlanıken mavi değil kırmızı ışık çıkıyor ama.
L- Bunda bir sıkıntı yok gibi. Ancak bir de müzede Five la olan tartışmalarını hatırlayın. Dalores i nerden biliyor?
K-Bak bu şüpheli işte.
A-Tanrım kafayı sıyıracağım. Ailemizle alakalı fazla detay biliyor.
B-Ben ona bakmaya gideceğim. Bence abartan sizsiniz.
V-Sen bilirsin Ben.
Ben koşup kızın odasına çıktı. Kapıyı melodik bir şekilde tıkladı ve içeri girdi.
H-Tanrım! Kim öldü?
B- Kimse. Sadece seni merak ettim. Sinirli görünüyordun.
H- Sadece sen girebilirsin bu odaya. Başka kimseyi sokma ama.
Ben sırıttı ve yatağın ucunda birşeyler karalayan kızın yanına gitti.
B-Ne yazıyorsun?
H-Hiçbirşey, sadece semboller çiziyorum.
B-Sanki Da Vinci nin yazısına benziyor. Bunların bir çeşit gizli alfabe olmadığından emin misin?
Dedi sırıtarak.
H- Aslında öyleler. Kardeşlerimiz beni rahat bırakırsa sana da bir tane yaparız. Başkalarının öğrenmesini istemediğin şeyleri bu alfabeyle yazarsın.
B-Çok zekice. Ben onları hallederim. Yeter ki benim de böyle bir alfabem olsun.
H- Tanışamamıştık galiba. Ben 647.
B-Numara olan 647 mi?
H-Evet.
B-Bende Ben. Çok memnun oldum 647.
H-Bende Ben.
B- Bence 647 nin bir anlamı var. Öyle değil mi? Uğurlu numaran falan mı?
H- Pekala bu kadar soru yeter.
B- Pekala. Sanırım bana bu kadar ilgi gösteren ilk Hargreeves sensin 647.
-------------------------------------------------------
H-Efendim baba.
R- Biliyorsun. Bundan hiç kimsenin haberi olmamalı. Tabii eğer istemiyorsan.
H-Biliyorum.
R-Kardeşlerin senden şüphelenmemeli. Bazı şeylerde sanki eve yeni gelmiş gibi davran.
H-Pekala.
R- Yemek saatinden 1 saat önce dövmen yapılacak. Hazırlan.
H- İyi de zaten var ki?
R- Bu boyutta yok.
H-Ah tahmin etmeliydim. Peki.
R-Çıkabilirsin.
Hailey babasının odasından çıktı ve koşarak bağırışmaların olduğu yere gitti.
B- Tanrım, kızı rahat bıraksanıza artık!
L- Çok tuhaf birisi.
D- Luther haklı.
A- Çocuklar bağırmayın!
H- Ne halt diye bağırışıp duruyorsunuz yine?
F- Bunları yüzüne söylesene Luther!
B- 647 Hadi gel odana çıkalım.
H- Tanrı aşkına bana 5 dakika ver Ben.
B- Peki?
Kız koşarak Luther ın yüzüne bir yumruk attı.
D- Ne yaptın lan sen?
H- Gel göstereyim. Nasıl fikir?
A-Luther iyi misin?
H- Bu burada bitmedi..
B- Yanına gelmemi ister misin?
H- Neden olmasın?
F- Bende geleceğim. Acı çekmeni zevkle izliyor olcağım.
H- Pekala.
B-Fazla acıtmıyor zaten. Bir nebzeden sonra alışıyorsun.
H- Teşekkürler
F- Yalan söylüyor. Çok can yakıcı.
H- Umrumda değilsin.
F- Bana öyle demeyi kesmeni öneririm.
------------------------------------------------
YOU ARE READING
Paralel evrenden gelen üye / The Umbrella Academy
Fanfiction''Tek bir şartım var.'' Kızın sesi durgunlaştı. ''Nedir?'' dedi ağlamaklı bir ses tonuyla. Ancak cevabı duyunca beyninden vurulmuşa dönmüştü. ''Bu evrendeki akademiye gelmeni istiyorum.'' dedi Reginald Hargreeves soğuk kanlılığını korumaya çalışarak...