28. Bölüm

1.2K 83 83
                                    

"Jisoo, benden hiç nefret ettin mi?"

Tamam, gerçekten de farklı bir soru bekliyordum. Bugün yapacağımız ama yapamadığımız şeyle ilgili sorular bekliyordum ama neyse...

"Nasıl soru şimdi bu?" diye sorusuna soruyla yanıt verdim.

"Sadece... Soruma cevap versen.."

Nefes aldım ve cevap vermek için dudaklarımı araladım.

"Hayır... İlk defa sana bu şekilde hissediyorum" dedim.

"Peki ya Jinyoung... O?" diye sordu. Jinyoung? Onu da mı öğrenmişti?

"Jinyoung gerçekten çok iyi kalpli biri,  ama ben ve o çok farklıyız, fakat sen benim aynadaki yansımam gibisin" dedim ve gülümsedim.

"J or J ne anlama geliyor?" diye sordu.

J or J? Ha kolyeden bahsediyor...

"Jennie Jisoo?" dedim sorarcasına. Tavana döndü ve kahkaha atmaya başladı.

"Neden gülüyorsun?" diye sordum. Kahkahasını kenara bırakıp,

"Bu neden daha önce aklıma gelmemişti ki?" diye sordu. Ona gülümsedim.

"Seni seviyorum" dedi ve arkasına döndü.

"Junmyeon..."

Junmyeon bana tekrar döndü.

"Efendim?" diye sorarcasına sordu.

"Bugün-"

"Bugün yapamadık biliyorum, başka zaman yaparız" dedi ve arkasına döndü. Gıcık! Yüzümü ekşitip arkama döndüm. Çok geçmeden uykuya daldım.

......................................................................

Lisa...

"

Lisa artık bir yere yapar mısın tuvaletini" diye isyan etti Sehun. Yaklaşık yarım saattir tuvaletimi tutuyordum ve yapacak doğru düzgün bir yer bulamıyordum.

"Ne yapayım? Yapacak bir yer bulamıyorum"

"Benim de uykum var ama"

"İyi be!  Geri dön o zaman kulübeye" dedim.

"Seve seve gideceğim" dedi ve arkasına dahi bakmadan geri gitti. Bense tuvaletimi yapacak yer arıyordum.

......................................................................

Tekrar gözlerimi açtığımda sabah olmuştu. İlk olarak Jisoo'ya döndüm. Jisoo endişeli gözlerle bana baktı. Çoktan uyanmış olmalıydı.

"Ne oldu?" diye sordum.

"Lisa yok" dedi. Lisa mı yok?

"Nasıl yok?" diye sordum.

"Sabah yanımda yoktu, bağırdım çağırdım ama yok" dedi endişeyle.

Gözlerim ilk olarak Sehun'u aradı, aynı yerinde yatıyordu. Koltuktan inip Sehun'u dürttüm. Çok geçmeden gözlerini açtı.

"Ne oldu hyung?" diye sordu.

"Lisa nerede?"

Sehun gözlerini kıstı. Yatağa baktı.

"Yatağından olması gerekirdi" dedi. Gözlerimi devirdim.

"Onu bizde biliyoruz Sehun, yatağında olması gerekirdi ama yok" dedim.

"Acaba... dönmedi mi?" diye sordu kendi kendine. Jisoo Sehun'un yanına gelip,

We Got Married - JihoWhere stories live. Discover now