13. Bölüm

1.6K 117 50
                                    

...

Lisa...

"Bu aralar Sehun'un seninle takılacağını sanmıyorum çünkü yakında albm çıkarıcaklar" dedi Bambam.

"Ben bile bilmiyordum, sen nereden biliyorsun?" diye sordum.

"Youngjae hyung EXO-L, ondan öğrendim, bir dakika Sehun hakkında öğrendiğim bilgileri nereden bulduğumu sanıyordun?" diye sordu. Vay anasını, Youngjae oppa bile
EXO-L, bir ben olamadım.

"Tamam, yine de şansımı deneyeceğim" dedim ve telefona uzandım. BamBam'den zorla (ç)aldığım Sehun'un numarasını tuşladım. İki çalıştan hemen sonra telefonu açtı.

"Evet ben Oh Sehun" dedi. Senin ben Oh Sehun diyen ağzına kurban olayım gönlümün efendisi.

"Ee, Sehun ben Lisa, şey canım sıkılmıştı da, benimle Hubble Tea içmeye gelir misin?"

"Hubble Tea? O ne ya?"

Ne? Hubble Tae değil miydi?

"Hubble Tea değil Lisa, Bubble tea" dedi BamBam.

"Şey, Bubble Tea" diye düzelttim.

"Şanslısın, Bubble Tea severim. O zaman ben sana yarım saat sonra konum atarım, bu arada bir arkadaşımı getirmem sorun olmaz değil mi?" diye sordum. Nasıl soru bu? Tabiki de sorun olurdu. Neyse başka bir yolunu bulurum.

"Hayır sorun olmaz" dedim.

"Harika, neyse o zaman. Sonra görüşürüz" dedi ve telefonu kapattı. Telefonu masaya bıraktım ve ellerimi çırptım.

"Oldu! Oldu Bam, yarım saat sonra Sehun'u göreceğim" dedim.

"Şanslısın dostum. Neyse" dedi ben ardından pantolonunu cebinden siyah bir cihaz çıkardı ve bana uzattı.

"Bu ne?" diye sordum cihazı aldıktan sonra.

"Aman Lisa, hiç mi ajan filmleri izlemedin?" diye sordu.

"Niye ne alakası var şimdi?" diye sordum.

"Bu cihazı kulağına takacaksın, ve nereden olursa olsun ben ne konuşursam duyacaksın, çip gibi bişey" dedi. Kafamı onaylarca salladım.

Bir süre sonra Sehun bana bir konum attı. Aslında SM binasının idoller ve stajyerler için hazırladığı bir cafeydi.

Konumu alır almaz koşmamış adeta uçmuşdum. Cafeye geldiğimde Sehun zaten ilk gözüme batmıştı. Koşarak Sehun'un yanına geçip karşısında ki sandalyeye oturdum.

"Çok beklettim mi?" diye sordum.

"Yok, bende yeni gelmiştim. Birazdan Tzuyu' da gelir"

"Tzuyu mu?" diye sordum. Onun ne işi vardı burada? Bizi yalnız bırakmayacak mıydı?

"Sana bir arkadaşımı da getireceğimi söylemedim mi?" diye sordu.

"Söyledin de, ben Tzuyu olduğunu tahmin etmemiştim" diye cevap verdim. Buraya gelirken takındığım gülümsemeden eser yoktu.

We Got Married - JihoKde žijí příběhy. Začni objevovat