23. Bölüm

1.1K 87 54
                                    

"HYUNG!"

"UNNİE!"

Junmyeon'dan ayrılıp sesin geldiği yöne döndük. Jennie, Lisa, Kai ve Sehun'u görünce durumun pek de iyi olmadığını kavradım.

"Sevgili miydiniz?" diye sordu Lisa.

"Ne zamandan beri var?" diye sordu Kai. Junmyeon ile birbirimize bakıştık. Oyunun sonuydu. Öğrenmeleri gerekti. Junmyeon kafasını onaylarcasına salladı.

"Evet, sevgşliydik ve muhtemelen üç hafta olmak üzere" diye sorularını yanıtladım.

"Ohooo, hiç söylemeseydin unnie, biz böyle miydik?" diye sordu sinirle Jennie. Doğruydu, bu onlardan sakladığım ilk şeydi.

"Peki ya sen hyung? Hani biz kardeştik? Hani biz birdik? Birimizin sırrının hepimizin sırrı oluyordu?" diye drama yaptı Sehun.

"Şey, biz saklı kalmasını düşündük" dedim.

"Öyle olsun, bildiğiniz gibi yapın" dedi Kai. Ardından uzaklaştı. Jennie 'bedelini ödeyeceksin' bakışı attı ve Kai'nin arkasından gitti.

"Hadi gidelim" dedi Sehun, ardından Lisa'nın elini tutup gittiler.

"Batırdık galiba" dedim.

"Bir iki gün trip atarlar, sonra yine eski hallerine geri dönerler" dedi Junmyeon. Haklıydı da, bu üyelerke ilk kavgam değildi sonuçta. Onlar benim kardeşimdi ve aramızda pek küslük olmazdı. Ona gülümsedim. Burnuma küçük bir öpücük bırakıp gitti.

......................................................................

Chanyeol...

"Chan, benim canım sıkıldı" dedi Rose.

"Rose, tuvaletteyiz. Ne yapabiliriz ki?" diye sordum. Bu tepkimle Rose ofladı.

"Nasıl çıkacağız buradan?" diye sordu.

"Eninde sonunda eve gelecekler. O zaman çıkartırlar. Sonra da gömerler" diye sorusunu yanıtladım.

"Nasıl gömecekler?" diye sordu.

"Orasını boşver" dedim. O sırada aşağıdan kapı çarpma sesi geldi. İkimizde duymuş olacağız ki, anında tuvaletin kapısını yumruklamaya başladık.

Yaklaşık iki dakika sonra kapının diğer tarafından Jongdae'nin sesi geldi.

"Chanyeol? Sen misin?" diye sordu.

"Evet, burada kaldık" diye cevap verdim.

"Kaldık derken? Kim var yanında?"

Sorusunu pek de yanıtlamak istemedim. Fakat kapı açılınca her şeyi göreceklerdi.

"Rose" dedim. Birkaç saniye sessiz kaldıktan sonra Jongdae kapının arkasından kahkaha atmaya başladı.

Rose'ye döndüğümde saçlarını parmaklarının arasından geçirdi. Strese girmiş gibiydi.

"Gülmeyi kesip bizi buradan çıkaracak mısın Jongdae oppa?" diye sinirle sordu Rose. Bu cesaretten bende istiyorum...

"Ah kusura bakma Rose" dedi Jongdae. Kapıyı biraz zorladıktan sonra kapı açıldı.

"Ben gideyim, saat geç oldu" dedi Rose. Ardından bana el sallayıp oradan uzaklaştı.

We Got Married - JihoWhere stories live. Discover now