23~SAKLI GEÇMİŞ~

320 53 5
                                    


İyi okumalar...

Suçluluk duygusunun yanında merakım
giderek artıyordu benden saklanan saklı geçmiş vardı. O geçmiş, o kadar iyi saklanıyordu ki sanki hiç yaşanmamış o sözler, gözler, teninin hissi hepsi birer yalandı. Rolünü iyi ezberlemiş oyuncu misali.

Elimdeki resmi rastgele yatağa fırlatıp dudağımı ısırarak Aras'ın sakince "Aferin, doğrusu odama kadar girmeni beklemiyordum. Ne arıyordun? Sana para verecek sahibinin işine yarayacak birkaç parça?"


"Ben sadece.." beni sert bir şekilde susturup "Sen sadece ne! Sana en başından beri güvenmiyorum!" Asice gülüp hızla yataktan elime ilk gelen iki üç resmi Aras'ın üstüne attım. Resimler üzerinden bir tüy misali yavaş yavaş inerken nefeslerinin hızlandığını rahatça duyabiliyordum. "Kimseye güvenmemek lazımmış."


Asıl benim merak ettiğim Asya'nın onlara olan tavrı ve onların da Asya'ya olan tavrı çok netti. Ne olmuştu da bu arkadaşlık, sevgi bitmişti? Asya'nın olduğu resimleri yatağına diğerlerini de yerlere atmıştı bu hâla onu unutmadığı anlamına mı geliyordu?


"Asya bana bundan hiç söz etmemişti." kendi kendime konuşuyordum. Belki de unutmaya çalışıyordur onların adını bile duyunca sinirleniyordu.

Yataktaki resimleri göstererek "Hâla onu seviyorsun."  iki elini birden ensesine getirip camın oraya gitti bende tekrardan elime bir resim alıp inceledim. Asya'nın uyurken gizli çekilmiş bir resmiydi Aras yanıma gelerek elimdeki resmi alıp tek eliyle, parmak uçlarında yırtıp havaya attı.


Gördüğümüz birer uçuşan kağıttan çok fazlasıydı özellikle de Aras için. Yırtılan sadece bir kağıt değil...anı, duygu, hissiyat... ben parçaların yere düşüşünü izlerken kendini toparlayarak "Sadece eski resimlere bakıyordum Asya'nın olduğu resimleri atmak için ayırdım." sahte bir gülüşle "Asya'nın resimlerini düzgün bir şekilde yatağına koydun diğerlerini ise rasgele etrafa saçmışsın hiç inandırıcı gelmedi Asya'nın resimlerini çöpe atacağın."


Kaşlarını çatarak hızla Asya'nın olduğu resimleri kabaca toplayıp elinde büzüştürdükten sonra çalışma masasının yanındaki çöpe attı.


Sertçe Aras'ın omzuna vurdum "Emin ol sen ona ait eşyaları şimdi atarken o değil resimleri atmayı seni tamamen aklından da kalbinden de silip atmış olmalı." hızla kapıyı arkamdan kapatıp aşağıya indim sinirlenmiştim hem Asya'nın bana bunları söylememesine hem de Aras'ın Asya'nın resimlerini hiç düşünmeden çöpe atmasına!


Salona girdiğimde Baran hâla yattığı yerde uyuyordu. O kadar masum duruyordu ki sanki bugün kafama silahı tutan o değildi. Hemen başucunda eğilip yüzünü inceledim kesinlikle uyurken bambaşka biriydi tıraş olduğu sakalları yeni yeni çıkmaya başlamıştı. Alnına düşen bir tutam saçını parmak ucumla arkaya yasladım. Koltuğun kenarına konulmuş pikeyi alıp açarak Baran'ın üstünü örttüm eminim o olsa böyle bir şey yapmazdı!


Bende karşısındaki koltuğa oturduğumda az önce Baran'ın üstüne örttüğüm pikeye baktım. Ani bir hareketle mantığımı dinleyerek yerimden kalkıp pikeyi sertçe üstünden çektim ve kendi üzerimi örttüm. Ne hali varsa görsün!

Mutfaktan gelen bardak kırılmasına benzer bir sesle uyanıp tekrar yatmak için elimle pikeyi aradım ama bulamadım tekrar huysuzca doğrulduğumda pike Baran'ın yattığı koltuğun üstünde rasgele atılmış duruyordu. Ne yani gece gece kalkıp üstümden mi almıştı?

HAYKIRIŞWhere stories live. Discover now