19~GİT~

339 60 11
                                    


İyi okumalar...

Kendimi Koray'ın yanından bir anda Baran'ın yanında buldum. Beni öyle bir hızlı çekmişti ki onun göğsüne sert bir şekilde çarpmıştım. Olduğum yerin farkına vardığım gibi bakışlarımı Baran'ın gözlerine çıkardım. O ise tüm odağını arkamdaki adama vermişti. Koray'la aralarında ki o rekabetli bakışma geçerken yerin dibine girmek. orda yere çöküp dizlerime başımı koyarak sonsuza kadar durmak istiyordum ve sonsuza dek herkesten uzak olmak.


"Ona bir daha dokunma!" Koray, Baran'ın dediğini duymamış gibi kadehinden bir yudum daha alıp gözlerini pencereden deniz manzarasına dikti "O kızı neden koruyorsun?" Baran'ın eli tuttuğu kolumu sıkarken dişlerimi sıkıp bu durumun hemen bitmesini diledim. Koray daha Baran'ın cevabını beklemeden dalga geçercesine "Yoksa babanın fahişelerinden olan kardeşin mi?" Baran kolumu sert bir şekilde bırakıp Koray'ın omuzlarından tutarak ayağa kaldırdı.

"Sözlerine dikkat et seni kaç kere daha uyarmam gerekecek benim etrafımdakilerden uzak dur."

Koray'ın bakışları sertleşirken Baran'ın tuttuğu omuzlarındaki ellerinden sert bir şekilde kurtulup bana doğru bir adım attı. "Benim yanıma kendi isteğinle geldiğini ona söyle." dudaklarımı ısırıp ikisi arasında bakışlarım gidip geldi lütfen birisi beni bu durumdan kurtarsın hemen.


Baran kafasını yavaşça iki yana sallayıp "İşte buna inanmamı bekleme!" dedi. Koray kendinden emin bir şekilde tam Baran'ın önünde durup göz kırparak "Eminim ki şu an Maral geceyi benimle bitirmek için can atıyordur, ufaklık."  tam ağzımı açıp inkar edecekken Baran bana bakabileceği en kötü bakışlarından atıp yüzü bana dönük bir şekilde gözlerini yavaşça Koray'a sabitledi
"Seni isteyen bir kişi hatırlıyorum o da zaten seni en acı bir şekilde terk etti. Bir daha onun gibi birisinin sana aşık olabileceğini mi düşündün?" Koray'ın dudakları şaşkınlıkla aralanırken gözlerimi ondan çekip Baran'a yönelttim hiçbir şey demiyordu ama elinde olsa beni şu an burada öldürecek gibi bir havası vardı. Koray kendini toparlayarak;

"Haklısın onun gibi biri  asla karşıma çıkmayacak ama imkansız da değil...ha Maral sana gelirsek çok güzelsin ama benden küçüklerle ilgilenmiyorum." dudağının kenarı kıvrılıp aşağılayıcı bakışlarını bana yollarken oturduğu yerin üstünden ceketini alıp omzuna koydu diğer eli de cebine inerken ne Baran'a ne de bana bakmadan barın içinde kayboldu.


Baran ise bana son kez hiçbir şey deme tenezzülünde bile bulunmadan az ileride deliler gibi dans eden Hira'nın kolundan tutup çıkışa doğru ilerledi. Ortada yine tek kalmışken hiçbir şey düşünemiyordum. Bende çıkışa doğru ilerledim tam çıktığım anda cüzdanımın olmadığını fark edip geri dönerek görevlilere "Cüzdanım içeride kaldı girebilir miyim?" iki görevli birbirine bakıp tekrar bana dönerek iri yapılı olan adam "Kimlik görmemiz lazım." dedi.

"Ama.." bir şey dememe kalmadan vazgeçip yürümeye başladım zaten eve gitmekte istemiyordum saatlerce sahil kenarında oturup önce yıldızları izler sonrada güneşin doğmasını beklerdim. Bu fikir gülümsememe neden olurken durup ayağımdaki topukluları çıkarıp tek elime aldım diğer boş elimle de örülü saçlarımı serbest bıraktım, küpeleri de çıkarıp rastgele yola doğru attım bunlar bana göre değildi.

Boş bir sokağa girip aralarda birkaç tane olan sokak lambaları eşliğinde sahilin yolunu tuttum. Gözüme çarpan sahille beraber güçsüz adımlarımı biraz daha hızlandırdım. Kendimi bir an önce kumlara atmak istiyordum. Sahile indiğim an buranın ilk, okula geldiğim an uğradığım sahil olduğunu hatırladım. Tek bir kişi bile yoktu.

HAYKIRIŞWhere stories live. Discover now