25. • Büyük Bir Yapboz •

15.4K 1.3K 201
                                    

Evelyn

Minik bir tebessümle dev cam duvardan dışarısını izliyordum. Etrafta ne insan ne de bir yaşam belirtisi yoktu. Gölge İblislerine ise yaşıyor denemezdi. Benim sadık bağnazlarım...

Routhelia'dan ilk gelenler şanslıydı, kendi bölgelerinin sınırlarını çizme şansı yakalamış ve bu bölgeleri de insandan ayıklamıştı. Sonradan gelenler başkalarının boyunduruğu altına girmeli ya da isyan çıkarmalıydı. Eskiden isyan çıkarmak kolaydı. İnsanlar yeterince zeki ya da gelişmiş değildi Fakat şimdi zordu. Hem bu girişim açığa çıkmak anlamına da gelirdi. Aklı başında hiçbir İmperium bunu göze almazdı. Varlığımızdan haberdar insanlar elbette ki vardı ancak onlar da ölüm yemini etmişlerdi. İfşanın karşılığı onlar için ölümden beterdi.

"Ne görüyorsunuz efendim?"

Anthony, kısa boylu ve sıska bir iblisti. Cüssesine tezat oluşturacak şekilde güçlüydü tabii.

"Neler gördüğümü bilmek istemezsin Anthony," dedim.

Başını eğdi hafifçe. "Merak içerisindeyim."

Duru görü yeteneğine sahiptim ama gördüğüm ve şu an ilgimi çeken astral boyut değildi. Vonrath'ta olanları izliyordum. Uçurumun yamacında dolanan karanlığım bana her şeyi fısıldıyor, görmemi sağlıyordu.

Ah küçük kız... Nasıl bir felakete imza attığını bilseydin acaba ne hissederdin?

"Elismera güçlü bir İmperium," dedi Anhtony.

Başımı ağır ağır salladım. "Onun yaşlarında ve onun tecrübesizliğine sahip olsaydım o kadar güçlü olmazdım. Asılar sonra nasıl birine dönüşeceği merak uyandırıyor." Anthony'ye döndüm. "Söylesene, sence bize katılacak mı?"

"Lucian'a zarar verdiğini siz söylediniz efendim. Ve bundan keyif aldı dediniz. Bize katılacağı aşikâr ancak yine de merak ediyorum, endişenizin sebebi nedir?"

Tekrar bakışlarımı cam duvara ve ötesine çevirdim. Mensis uyanmaya başlamıştı ve müstakbel gelinim onun başında duruyordu. Mensis'e verdiği değeri hissediyordum. Henüz kendisinin bile farkında olmadığı o değeri.

"Aşk," dedim omuz silkerek. "Fanilerin uydurduğu basit ama bir o kadar güçlü duygu, Anthony. Elismera âşık bir kadın ve aşkı tadan bir kadının ne yapacağı öngörülemez. Ashriel'in tarafında kalabilir."

"Onu alabiliriz efendim. Mühürlenmek için zorlayabiliriz. O zaman başka şansı kalmayacaktır."

Hafifçe gülümsedim. "Daha vakti var. Mensis arkamdan iş çevirebildiğine inanmalı. Bu sayede onların güvenini kazanması ve bana ihanet etmesi kolaylaşacak."

Mensis... Kaderi değiştirebileceğini sanıyordu. Birkaç şeyi değiştirmişti ancak sonucu değil. Sevgili oğlum nihayet kendi kararlarını vermeye başlamış ve ruh eşine kaptırmıştı kendini. Her şeyi daha da kolaylaştırdığını bilseydi neler olurdu acaba?

Mensis, Elismera'nın rüyasında kendi kaderini görmüştü ama ölümüne sebep olacak şeyin kontrolümüz altında olmayan Gölge İblisleri olduğunu düşünüyordu. Elismera'nın ölüm dokunuşumu tatması hepsi için sürpriz olsa da bu çoktan kadere yazılıydı. Mensis, Eğer kanını ona sunar ve Elismera'yı kurtarırsa öleceğini, Gölge İblisleriyle dövüşmesine gerek kalmayacağını düşünmüştü çünkü Elismera onu kurtarmak için oraya geldiğinde Gölge İblisleri çoktan onu öldürmüş olacaklardı. Tabii ben orayı efsunlayıp onu korumuş olmasaydım... Kilit nokta Elismera'nın ölümüydü ama ikisi de buna izin vermeyecek kadar o kıza değer veriyordu. Elismera yalnızca bir piyondu şu aşamada. Rüya Kâhini Elismera... Müstakbel gelinim benim yeteneklerimden birine sahipti... Kim bilebilirdi ki?

Bu büyük bir yapbozdu ve parçalar inanılmaz küçüktü. Mensis'in birkaç parçanın yerini değiştirmesi bütünlüğü bozamazdı. Aksine, Asırlar önce bütün kâhinlerin zihinlerine kazıdığım kehanete daha çok yaklaştırmışlardı hepimizi. Mutlak son çok yakındı. Önce benden sayısız şeyi çalan bu dünya yok olacaktı. Sırada Routhelia vardı.

Elismera ve Mensis, eğer bize katılmak isterse de Ashriel, evrenin her köşesini fethetmemde büyük rol oynayacaklardı. Ve yeni bir ırk yaratmamda... Ancak bütün hesapları saptırabilecek bir şey vardı, aşk.

"Anthony," dedim birden. "Sen ne düşünüyorsun aşk hakkında? Sence âşık bir kadın, aşkı için neler yapar?"

"Sanıyorum ki her şeyi."

"O halde Elismera'nın kendi isteğiyle bize katılması imkânsıza yakın görünüyor."

"Öyle görünüyor ancak onu buna zorlayabiliriz. Sizin kadar güçlü değil."

Gülümsedim. "Elbette ama ben kendi isteğiyle gelmesini istiyorum. Kendi canına kıymasını göze alamam."

"Aklınızda ne var?"

Karanlığımı Vonrath'tan geri çektim. Yeterince şey görmüştüm. Anthony'ye yöneldim. "Âşık bir kadının kalbi kırılırsa ne olur peki?"

Karanlık BağWhere stories live. Discover now