GİRİFT(TAMAMLANDI)#WATTYS2020#

بواسطة busraa_0001

70.3K 17K 3.4K

An gelir öyle bir hâl içerisinde bulursun ki kendini doluya koyarsın almaz boşa koyarsın dolmaz... Arafi yaşa... المزيد

1.BÖLÜM
2.BÖLÜM
3. BÖLÜM
5.BÖLÜM
6.BÖLÜM
7.BÖLÜM
8.BÖLÜM
9. BÖLÜM
10.BÖLÜM
11.BÖLÜM
12. BÖLÜM
13.BÖLÜM
14. BÖLÜM
15.BÖLÜM
16. BÖLÜM
17.BÖLÜM
18.BÖLÜM
19.BÖLÜM
20.BÖLÜM
21.BÖLÜM
22.BÖLÜM
23.BÖLÜM
24.BÖLÜM
25.BÖLÜM
26.BÖLÜM
27.BÖLÜM
28.BÖLÜM
29.BÖLÜM
30.BÖLÜM
31.BÖLÜM
32.BÖLÜM
33.BÖLÜM
34.BÖLÜM
35.BÖLÜM
36.BÖLÜM
37.BÖLÜM
38.BÖLÜM
39.BÖLÜM
40.BÖLÜM
41.BÖLÜM
42.BÖLÜM
43.BÖLÜM
44.BÖLÜM
45.BÖLÜM
46.BÖLÜM
47.BÖLÜM
48.BöLÜM
49.BÖLÜM
Teşekkür💞

4.BÖLÜM

3.5K 825 216
بواسطة busraa_0001

Aşk, bir muma ateş olmak mıydı, yoksa yanan ateşin ta kendisi miydi?

Ateş'ten...

Hayatıma yeni yepyeni bir başlangıç yapmak için gayet uygun bir şehirdi İstanbul. Aslında uygun olan şehir değil eski yerimden, eski hayatımdan, eski yaşanmışlıklardan uzak olmamdı.
Evet belki eski ortamıma daha da çekerdi beni bu koca şehir ama en azından eskilerden kaçıp uzaklasabilecektim bir süreliğine de olsa. Hem burası İstanbul.
Adına binlerce şiirin yazıldığı, binlerce şarkının dile dolandığı bir şehir. İyisiyle kötüsüyle ben bu şehre bastım bir kere ayağımı. Tozunu içine çekti ciğerlerim icine bundan sonra yapmam gereken yoluma bakmamdı.
Hayatıma tek gecelik olarak giren kızlardan kurtulmak bile yeni hayatım için umut verici bir ışıkken bu şehri de karartmayacaktım gözümde.

Özellikle de Alev...

Onunla olan anılarımı da geride bırakıp öyle geldim bu şehre ben. Kardeşim dediğim adam ve canımdan çok değer verdiğim kadınımla.

Nasıl birisi olmak istediğim hakkımda en ufak bir fikrim bile yoktu. Değişmek istediğimden bile emin değildim ben fakat eski Ates olmayacağım kesindi. Kendimi burda sadece işime ve anneme vermek istiyordum. Geleceğim bundan ibaret olacaktı sade de olsa.

Babamin yıllar önce burda kurduğu şirket ortaya neden yıllar sonra çıkar ve bir anda hayatımı degistirmeme sebep olur?
İşte bunu zaman gösterecekti bana.

Peki ben kim miyim?

Ateş KARAHAN....

Antalya da genç kızların sevgilisi...
Kızların birlikte olmak için can attığı biriyim.
Belki onların gözünde çok daha farklı biriyim ama ben onların kendi kafalarında kurdukları profil dışında başka biriyim aslında.

Yazın en güzel günlerinden birini yaşıyorduk. Biraz esintiyle birlikte kuşların yuvalarından kaçtığı, herkesin parkları akin ettiği, serinlemek için sahile inenlerin denizi akın ettiği güzel bir gün ...
Fakat yine de Antalya sıcağına rağmen yaşanabiliyordu orada, isin güzel tarafıda buydu zaten.

Yeni evimin bahçesinde kahvaltı yapan annemi gördüğümde istemeden yüzümde kendiliginden bir gülümseme meydana geldi.
Yanında güldüğüm tek kisiydi annem. Kendimi hatırladığım tek kişiydi, tek kadındı.

"Sultanım günaydın" diyerek yanağından kocaman bir öpücük aldım ve karşısına geçip oturdum.

"Günaydın oğlum" dedi aynı sıcaklıkla. "Bugün bir işin var mı?" diye sordu ardından.

"Şu yeni şirketle ilgilenmem gerek. Neden sordun ki?" dedim çayından bir yudum alarak.

"Oğlum senle bir şey konuşmak istiyorum ama her zaman ki gibi terslemenden korkuyorum açıkçası"dedikten sonra konunun nereye geleceğini anlatmıştım yüzünde ki küçük umut ifadesinden.

"Yine gelin konusunu açacaksan hiç başlamayalım" dedim elimdeki fincanı yerine koyarken.

"Oğlum yapma böyle. Senin yüzünden gözüm açık gideceğim bu dünyadan. Bak yeni bir şehir yeni bir hayat. Eline bundan daha iyi bir fırsat geçemez. Çok bir şey değil sadece bir gelinim olsun istiyorum."

Bu konunun açılması bile sinirlenmem için çok büyük bir sebepti çünkü ben zayıf bir yanım olmasını istemiyorum. Çünkü ben tekrar acı çekip vurulmak istemiyorum yüreğimden. Ben bir kere yaşanmışlıkların alnına dayanmıştım silahımı, çekmiştim namluyu geçmişin izlerine, bundan sonra sözümden dönmek olmazdı.

Annemin hayatta olduğunu bile bir sır gibi saklıyorum adeta bana karşı kullanılmasını istemediğim için.Eğer onun hayatta olduğunu bilirlerse canımı acıtmak için anneme zarar vereceklerinden eminim çünkü.

Kafamda kendime göre haklı bularak kurduğum nedenlerden dolayı hem kendim için hem de annemi üzmemek için masadan kalkıp bir şey demeden çıktım evden.
Gelinmiş...
Hem ben nasıl birine bakarimki. Kimseye değer veremem bu saatten sonra. Değer versem bile asla aşık olmam. Benim için tek kadın var oda annem.
Fazlasına gerek yok.
Hayatımda bir başka kadına daha yer yok.

Emir'i arabanın kaputuna yaşlanmış sigara içerken gördüğümde geldiğimi fark etmesi için boğazımı temizledim. Beni fark ettiği anda ise daha yeni yaktığı sigarasını yere atarak "Günaydın reis" dedi.
"Günaydın"
"Nereye" diye sordu sürücü koltuğuna geçerken.
"Şirkete uğrayalım" dedim sürücü koltuğunun yanında ki koltukta ki yerimi alarak.
Sonra fikrimi değiştirip bir bara sürmesini istedim.
Madem Istanbul'a gelmiştik, ortama akmazsak ayıp olurdu. Az önce anlattıklarım ile tezat içinde olduğumu biliyorum fakat bu gecenin benim için son olacağını da biliyorum. İrademe sahip çıkabilen bir yapıya sahip olduğum için bu son gecenin beni bir zarara ugratmayacağını biliyorum. Ve bunu az önce eski ortamdan uzaklaşmak istiyorum diyen ben söylüyorum. Tuhaf...
Cidden tuhaf...

Kısa sürede gayet iyi bir mekana gelmiş ve eğlenen insanların arasına karışmıştım bile. Her zaman ve her yerde olduğu gibi şimdide tüm dikkatler bendeydi.

Pek renkli giyinmeyi sevmememe rağmen siyahlar içerisinde bile dikkat çekmeyi başarıyordum.
Tabi bunda siyah giysilerime inat beyaz tenim ve onunla uyumlu kahverengi gözleriminde payı çok büyük.

Emirle boş bir masa bulup eglenenleri izlemeye başladık. Bu tür mekanlarda oynamaktansa izlemeyi ve içmeyi tercih ederim.
Nasıl olsa daha ilk kadehimi bitirmeden kızlar beni kendileri bulabiliyor ve bir anda beni de ucuz eğlencelerine dahil ediyorlar.

Ucuz diyorum çünkü asıl eğlence ve huzurun burda olmadığını ben de biliyorum ama hayatımda yaşadıklarım beni buna mecbur kılıyordu.
Hem dediğim gibi zayıf noktam olmaması için böyle davranmam gerekiyordu, soğuk, sert ve uzak... en önemlisi de karanlık...

Bu defa daha ilk kadehi bitirmeden kendisini aşırı güzel, havalı, ulaşılamaz zanneden iki kız gelip kuruldu masamiza. Kırmızı elbise giyen Emir'in kulağına bir şeyler fisildamaya başlamıştı bile. Ama Emir benim gibi değildi yani daha önce hicbir kızla yatmamıştı, genelde sarhoş edip herhangi bir otel odasında bırakıp gelirdi.

Siyah etek mavi bustiyer giyen kızda karşımda dans ediyordu onu izledigimi zannederek.

Yazık...

Bir kaç kadeh içtikten sonra barın oteline çıktık.
Kendimi yeterince sarhoş olmuş gibi hissettikten sonra son gecemi hayatıma girecek son kadınla geçirmeye başladım. Yarın yeni hayatıma yeni bir sayfa ile değil de yeni bir defterle başlayacaktım çünkü yeni bir sayfa ardında gecmis sayfaların izlerini taşırken yeni bir defterde her sayfa senin için gelecek vaat eder. Yeni bir sayfa da geçmiş geçmez ve eğer ben geçmişe takılı kalırsam bu sefer gelecek benim için geçmiş olur. O zamanda bana geçmiş olsun.

~~~~~

Su'dan...

Bu sene en yakın arkadaşımla birlikte üniversite sınavına girmiştik.
Piskoloji okumak istiyordum çünkü bu konuda iyi oldugumu teee ilkokulda ağlayan bir arkadaşım olduğunda teselli için beni cağirdiklarinda anlamış öyle karar vermiştim. Psikoloji okuyarak insanlara veya öğrencilere hayatın başka pencerelerini aralayacaktim. Körelmiş zihniyetlere bir ışık sunacaktım.

Şu an bunu anlatmanın yeri ve zamanı olmadığını kapıyı alacakliymis gibi çalan kişi hatırlattı.
Kim ne isteyecekti acaba dedim ve kapıyı açmaya gittim. Üstü başı dağılmış, hatta saçları bile şalının altından çıkan Dicle idi.

Kocaman sarildim ve içeri aldım meraklı kardeşimi.

"Ne var kızım bu kadar heyecan yapacak" diye sordum.

"Eeee Hazan aradı mı yusuf abimi?
Nerdeler şimdi?
Neden hayır demiş ki?
Ne zaman gelecek-"

"Dicle nefes al. Lütfen."

"Ufff Su ya. Kızım merak ediyorum işte biliyorsun beni" dedi dudak büzerek mutfak masasına oturdu.

"Bende bilmiyorum. Sabah abimi çağırdığımda telefonuna bir mesaj geldi ve koşarcasına çıktı evden. Bir daha da gelmedi zaten."

Dicle'ye hazirladigim limonatayi ona uzatırken kapı çaldı ve benden önce kapıya koşan tabi ki Dicle idi.

"Yusuf abi" dedi bağırmasına bir anlam veremediğim arkadaşım.

Sonra modunu düşürüp abimin arkasından gelenlere "bunlarda kim? dedi.

"Kızım bir dur. Misafir böyle mi karşılanır?" diye kızınca abim kapının önünden çekilip misafire yol verdik. Daha doğrusu misafirlere.
Bir de kız vardı abimin arkasında. Beni de bir merak sarmıştı haliyle.

Misafirlere yer gösterdikten sonra biraz limonata da onlara ikram ettim. Hava gerçekten bunaltacak kadar sıcaktı. Abime bakıp neler oluyor dercesine bir bakis attım.

Su bu misafirlerimiz daha doğrusu bu misafirimiz dedi limonatasini içmeyip elinde tutan kızı göstererek.
Bu misafirimiz sizinle vakit geçirecek artık.

"Pardon da benim niye bir şeyden haberim yok" dedi kız ayağa kalkıp abimin önünde durarak.

Abimin yanında oturan adam ona oturması için isaret verdiğinde "bana da anlatın ne oluyor" dedi bu seferde.
Cidden ne oluyor burada?

"Bak İrem senin onlara yaptığın kötülüğe karşı onlar bize iyilikle yaklaşıp yardımcı olmak istediklerini belirttiler. Eminim bunu sende istiyorsun" dedi. Adamın kızın abisi olduğunu anladığım adam.

"Benim kimsenin yardımına ihtiyacım yok" dedi bağırarak.

"Öyle mi Irem. O sebepten mi masum bir kızı hayır demesi için tehdit ettin. Bir de yardıma ihtiyacım yok diyorsun."

Dicle ile göz göze gelmiştik bir an. O da anlamıştı demek ki benim anladığımı.

"Sen Hazan'ı tehdit mi ettin?" dedim kıza bakarak.

Başını yere eğip sadece susması her şeyi anlatıyordu zaten.
Abim "Su!" diye uyarı dolu bir sesle susturmaya çalıştı beni.
Ama hayır susmayacaktım.
Abimin bir gecede nasıl çöktüğünü, ağladığını, yıkıldığını sadece ben görmüştüm. Şimdi bana kendisi sus diyemezdi.

"Hayır abi susmayacagim. Senin neler yaşadığını bir tek ben görmüşken susmam sana haksızlık değil mi?"

"Su lütfen sus. Zamanla sende anlayacaksın her şeyi. Merak etme" dedi asla karşı koyamayacağımı bildiği bir sesle.

"Bu seferlik böyle olsun. Susalım bakalım" dedim yenilgiyi kabul etmistim bu kez. Abim diyorsa bir bildiği var.

....

Abim bana her şeyi anlatmıştı, hayatlarını ve başlarından geçenleri. Çok zayıf bir kişilik olduğunu asla belli etmiyordu.
Bu. Bu onu çok güçlü göstermeye yetiyordu. Ve vakit geçireceksiniz derken de neyi kast ettiğini şimdi anlıyordum. Bu manevi bir yardımdı, ruhun derinliklerine dalıp, yaşamanın anlamını çözebileceği bir yolculukta yol arkadaşı olarak görevlendirmişti abim beni daha doğrusu bizi.

Biraz uğraştıktan sonra başta pek istekli olmasa da sonradan İrem de kabul etmiş ve ısınmıştı bize. Öncelik olarak onu kendimize alıştırarak bize güvenmesini sağladık ve biz onun icin yepyeni hayat arkadaşları olduk.
Şu an için her şey normal ve sakin bir şekilde ilerlerken basit bir resmî nikahla abimin düğününüde atlattıktan sonra sıra bu iki kardeşe yepyeni bir hayat kurmaya gelmişti.
Hazan da nasıl oldu anlamadım ama hemen alışmış ve sevmişti İrem'i. Çünkü İrem abime aşık değildi esasında öyle olduğunu zannederek gurur meselesi haline getirmişti sadece. Hazan ise bunu fark edip kinini kapalı bir kutuya kilitleyerek dipsiz bir kuyuya atmıştı bu hareketiyle kocaman bir gönlü olduğunu yine koymuştu ortaya.

Bugün birlikte vakit öldürecegimiz ilk günlerin başlangıcıydı ve bunun için belli başlı bazı kitaplara ihtiyacımız olacaktı. Tabi ki bu görev bana verilmiş ve kendileri ise uzak durmuşlardı.

Bana hava hoştu, yepyeni kitaplar arasında kayboluyordum resmen. Özellikle tarihin tozlu sayfalarını çevirerek o tozu yutmak bambaşka bir histi. O sararmış yaprakların kokusuyla doyuma ulasmak en büyük hazdı. Yoktu böyle bir kitap sevgisi herhalde. Okumak başkaydı benim için ama okurken yolculuk yapmak ise bambaşka.
Çocukluğumdan beri harcligimi biriktirir Kemal amcanın dükkanının yolunu tutardım.
Kızdığımda, küstüğümde, kırılıp sinirlendiğimde beni kesinlikle orda bulurlardı.
Bir derdim olduğunda ona gider yardım istemekten çekinmezdim asla. Yani Kemal Amcamın dükkanı benim kaçış yerimdi birnevi.

Sol alttaki yıldız tuşuna basmadan geçmeyin lütfen. Yeni bölümde görüşmek üzere😇

واصل القراءة

ستعجبك أيضاً

454K 13.8K 21
Yıllardır düşmanlarının kızına aşık olan Barzan'ın artık hiç ümidi kalmamışken hayatın ona verdiği bir hediyeydi Evin...
921K 54.9K 71
"Hiç bir aile karesinde yerim yokmuş ki benim" Ben Buse. Buse Yalın olarak doğmuştum ve şimdi Buse Gamzeli olarak ölecektim. Bu ruhu ölmüş, bedeni ya...
21.5M 1.1M 53
"Karımı artık yanımda, odamda ve yatağımda görmek istiyorum!" diye bağırınca donup kaldım. Ne söylediğinin farkında mıydı? Bir başkasının kimliğiyle...
5.1M 236K 52
"Ulan bari Polat de." dedi. Sesi yalvarır gibi çıkmış gözleri beklentiyle doluydu. "Mirza demiyorsan deme ama en azından Polat de." "Sen yengeye Eli...