Multimedya :..
Bölüm müziği ; Xxxtentacion -Changes
●🍷
Neden mi böyle ,
Kırılan kalbe söyle..
Elimin üstündeki sıcaklık bedenime yabancı değildi , kalbime de ..
Ne kadar güçlü olduğumu sansam da bu kadar acizdim , içimdeki sevgiye dur diyemiyordum.
" Dayanamıyorsun."
Bilmiş sesiyle dalgın bakışlarım yüzünden kaydı , haklıydı. Canımı önemsemezdim , şu anda onun kılına zarar gelse kendimi feda ederdim , yapılan tüm ihanetlere rağmen..
"Tercih yaptın , o tercihinde de artık düşmanımsın ."
Dilimiz öyle zehirliydi ki , gerçekleri böyle saklıyabiliyorduk. Buz gibi sözlerimle kaşlarının hafif çatıldığını farkettim.
"Tercihi sen yaptın Abla unutma ."
O abla kelimesiyle bedenimi usulca öfke sardı , hangi insan abla'm dediği insan'ı arkasından bıçaklardı ki, bu bıçaklamak mecazi anlamda bile değildi .
Hırsla elimi çektim.
"Neden Efruz !"
Bu bir soru değildi.
Önündeki bar tezgahından bardağı alıp tek dikişte bitirdikten sonra tabureden kalktı. Arkasını dönmeden gözleri gözlerimde kaldı , öfkeli yeşil hareler haksızdı..
"Canın yanmadıkça anlamayazsın Tekila."
Ve arkasına döndüğü gibi gitti, şu anda bile ne kadar canımın yandığı bilmeden..
Gözlerimde başlayan yanma ile sertce yutkundum . Gözlerim arkasından sarı saçlarının savruluşunu izledi , gözden kaybolasıya kadar ayrılmadı. Elime ne zaman aldığımı bilmediğim bardağın kırılıp elime batması bile o an hissizceydi.
Kalbimin tam ortasında savaş vardı ve ben o savaşın mağlubiyetiydim. Bilerek kendimi öldürüyordum , onlar izliyor ben ise usulca ölüyordum.
Boğazımda oluşmaya başlayan yumruyu yok etmek istercesine boş olan elimi boyunuma götürüp sertce ovuşturdum.
Lanet olası gitmiyordu.
"Elin."
Arkamdan işittiğim tanıdık alaycı sesle boğazımdaki elimi çekip yüzümden süzülen damlayı sildim hırsla.
"Durumu iyi değil gibi."
Sol elimi iyice sıkarak arkama aldım elimi ve bedenimi sertce arkamdaki şahsa çevirdim.
"Uza!"
Dişlerim sıkılı tıslayışımla mavi irisleri yine o şeytani parıltıyla karardı ve yüzündeki yandan sırıtış peydah oldu .
"Kaba sözler ağzına hiç yakışmıyor güzelim."
Elindeki bardaktan küçük bir yudum alışı ile belirgin adem elması gözüme takıldı , çok önemliymiş gibi !
Bu tesadüfi karşılaşmalar hoşuma gitmiyordu , saçmaydı..
Onu daha fazla umursamadan , oturduğum tabureden doğrulduğum gibi hızla lavaboya yöneldim. Elimdeki kesikten damlayan kanları diğer elimde önlerken , acı şimdi hissedilmeye başlamıştı bedenimdi.
Camları elimden kabaca temizleyip , kanları sildim. Lavabodaki yabancı bakışları umursamadan hızla işimi halledip dışarı çıktım. Kendimi bar'ın dar koridoruna atmamla bir şey oldu ,
soluğum nefes borumda takılı kaldı .
"Ah!"
İnleyerek sarsıldım.Gözlerim aniden gelen acıyla irileşirken , bedenime yabancı olan bu acıyla gözlerimi sertce yumup açtım.
Ama nafileydi..
Elimdeki acı beynime doğru yol izliyordu sanki, birden daha sert bir şekilde başıma saplanan ağrı ile ilerdiğim koridorda inleyerek duvara doğru sendeledim.
"Tanrım.."
Acıyla dizlerimin üzerine yıkıldım sertce.Iki elimde başımın iki yanını bulurken derin derin soluk alıp veriyordum. Kahretsin bu nasıl bir ağrıydı , sanki birisi kafatasımı deliyordu.
Kaç dakikadır bu haldeydim bilmiyordum ama yerdeki kıvranışımla hafif azalan ağrı ile rahat bir soluk koyverdim . Hala zonklayan başım şimdi biraz olsun iyiken , etraftaki sesler şimdi net bir şekilde kulağıma gelmeye başlamıştı.
Oturduğum yerden duvardan destek alarak kalkıp ağırca ilerlemeye başladım. Gözlerim deki sululuktan etrafı bulanık görüyordum, ağlamış mıydım ?
İnsanlara çarparak ilerleyeşim ile sağlam elimle cebimdeki telefonu çıkarttım. Bu durumum iyi değildi , hemde hiç değildi , yaralıyken bile böyle acı çekmezdim ben.
En iyisi abimi aramaktı , bedenim sanki bana ait değil gibiydi ..
"Lanet olsun , önüne baksana !"
Sersemce çarptığım adama bakmadan düşürdüğüm telefonumu aldım yerden ama hızla eğilip kalkmamla bedenim iki yanıma sendelerken , kendimi sabit tutmak için kendimi kasmıştım.
"Çekil."
Yorgun sesimle alnımdaki teri elimle silip bir adım atmamla kolumdan asılmamla duraksadım. Sadece şu lanet yerden çıkmak istiyordum!
"Üzerime döktüğün içkinin yenisi getir!"
Yüzüme vuran içki kokulu nefesle öfkeyle soludum. Beynimdeki zonklama bana göre şu anlık normal olsa da , bir insan için çıldırtıcı şekilde fazlaydı.
Kolumdaki ele ,ordan da solumdaki adama bakıp sulanmış gözlerimi kıstım.
"Canını yakmamı istemiyorsan , çek o elini!"
Kolumdaki baskı iyice arttı.
"Şimdi farkettim de.."
Boğuk sesiyle bir adım daha atıp iyice bedenime yaklaştı.
"Baya iyi parçaymış..-"
"Sakın !"
Boynuma vuran nefes ile midem iğrentiyle çalkalansa da asıl şey su anda söylediği sözdü. Başımdaki ağrı iyice artmaya başlarken , başım önümde eğik derin derin soluklanıyordum .
Ölüyordum desem yalan olmazdı.
Kulağımdaki uğuldama ile başımı ağırca adama doğru çevirdim ve burunlarımız birbirine değecek kadar yakına girdim. Alnıma dökülen saçlarımda hissettiğim ıslaklık bedenimdeki ateşi sessizleştiriyordu.
Deli gibi yanıyor ve terliyordum..
Başıma saplanan tekrar ağrıyla bedenim titredi.
"Titriyorsun fıstık."
Sertce yutkunup , ne zaman kapattığımı bilmediğim gözlerimi hırsla açıp acıyla gülümsedim adama.
Gülümsemem ile cesaretlenip bedenimi kendisine çekmesiyle bu son hamlesi oldu.
Ellerimi ensesine atıp dans eder bir pozisyonu almamla ,kafamı kulağına doğru yaklaştırdım.
"Ya da yansın!"
Fısıltım ile boynunu hırsla çevirdim. Kırt sesi kulaklarımda ahenkle dolaşması ile acıyla sırıttım , bu iyi gelmişti.
Kollarıma yığılan bedeni sertce bırakmamla etraftaki insanların uğultuları arttı. Müzik sesinin birden kesilmesiyle tüm gözlerim üzerimde hissetmeye başladım. Ayaklarım 'çek git şu lanet olasıyerden' derken , bedenim yere yıkılmamak için direniyordu.
Eğik başımı hafifce doğrultmamla kısılı gözlerim flu bir şekilde insanların üzerinde gezindi, tanıdık bir sima görmek umuduyla .
Kardeşimi görmek umuduyla.
İlk defa Tekila yanımda değildi , Tekila acıyla boğuşuyordu..
Önümde ilerleyen silik bedenlerin yerdeki adamın nabzına baktığını bir çaba gördüm. Kulağımdaki uğultular iyice boğuktan gelirken, yakınımdaki sesten ' ölmüş mü ' nidası duyuldu.
Birden çığlıklarla, başıma sert bir cisim çarpmışcasına iki elimi götürdüm durdurmak istercesine . Sesler arttıkca , bedenler çoğaldıkca hayattan o derece kopuyordum.
Bedenim yorgunluklarını gün yüzüne vuruyor , beni sonsuz uykuya çağırıyor gibiydi. Tatlı bir uyku değildi ama bu , aldığım canların acısına cehennem gibiydi.
O anda belimde hissettiğim sertlikle karnıma dolanan sıcak bir şey hissettim. Ardından sırtım sert bir göğüse yaslandı. Bedenimde ne zaman başladığını anlamadığım titreme yaslandığım bedenle beraber daha da artarken ,dudaklarım yorgunca kıpıldandı.
"Duman."
Ve geriye çekilen bedenim benim kontrolümden çıktı , zar zor açık tuttuğum gözlerim kapandı, bilincim koyu karanlığa kaydı..
Bölümsonu❤
● 🍷
Kısa bir bölüm oldu ama düzenli bir şekilde gelecek yeni bölümlerin önizlemesi gibi olsun bu😉