Küçük Balık (GAY)

By CharlotteCardin

499K 28.8K 11.2K

Boyxboy hikayedir. Eşcinsel karakterler barındıran bir kitap olduğundan, homofobiklerin okumaması önemle ric... More

1.Bölüm: "Bir Hiç"
2.Bölüm: "Hediye"
4.Bölüm: "Bendim"
5.Bölüm: "Kum Saati"
6.Bölüm: "Dil Bilgisi"
7.Bölüm: "Deneme Sürüşü"
8.Bölüm: "Öpücük"
9.Bölüm: "Mavinin Her Tonu"
10.Bölüm: "Hoşgeldin İbne"
11.Bölüm: "Numaracı"
12.Bölüm: "Oyun bitti"
13.Bölüm: "Verilmesi Gereken Ders"
14.Bölüm: "Masum"
15.Bölüm: "Piç"
16.Bölüm: "Çeyrek Kala"
YAZARLA SOHBET MUHABBET
17.Bölüm: "Mahvetmek ve Mahvolmak"
18.Bölüm: "Küllerinden Doğmak"
19.Bölüm: "Pizzacı Çocuk"
20.Bölüm: "Pizzacı Olmayan Çocuk"
21.Bölüm: "Biraz Hoş Biraz Sarhoş" pt.1
21.Bölüm: "Biraz Hoş Biraz Sarhoş" pt.2
22.Bölüm: "Beni Vur"
23.Bölüm: "Soydan Gelen Asalet"
24.Bölüm: "Mangolu Hayaller"
25.Bölüm: "Kalbime Bir Kulak Ver"
26.Bölüm: "Onun İçin Ondan Vazgeçmek" pt.1
27.Bölüm: "Ondan gitmek" pt.2
28.Bölüm: "Uzay Boşluğumdaki Sen"
29.Bölüm: "Gitsen yine iyi, kaçıyorsun"
30.Bölüm: "Hikayeyi Güçlendiren Şeyler"
31.Bölüm: "Final"
Letter/1
Letter/2
Özel Bölüm/1
Özel Bölüm/2

3.Bölüm: "Buldum Seni"

19K 1.2K 402
By CharlotteCardin

Kitap tutarsa daha sık ve uzun bölüm atmayı düşünüyorum.

Multimedya; Hamza (o isimden bu çocuk amk)
Bölüm şarkısı; Troye Sivan - Fools

Kapıya doğru eğilip içerideki sesi dinlemeye çalışırken, kafamı çarptım.

"Ah!" Gerilediğimde içeriden gelen sesle beraber donmuştum. "Kim var orada?" Ardından siyah kapı açıldı.

"Yekta?" Adımı hatırlıyor.
"Şey hediyemi beğendin mi?" Artık kaçmak yoktu.
Daha fazla saklanamazdım. "Balıktan mı bahsediyorsun?" Kaşlarını çattı. "O kişi sen miydin?" Titreyen ellerimi birbirine kenetledim. "Şey.." tam onun ben olduğumu söylecekken, merdivenlerden koşarak çıkan Hamza'yla Sarp'a döndüm. Burada ne işleri vardı?

"Aa gerçekten yapacağını düşünmüyordum." Suratı kırmızıya dönmüş Alkan'a döndü. Gözlerinin içi kızarmıştı ve her an bana bir yumruk atabilir gibi görünüyordu. "Alkan kusura bakma ya. Şişe çevirmece oynuyorduk da Yekta'ya eşşek şakası yaptıralım dedik." Alkan sinirle kapıya yaslandı. "Eşşek şakanız Yekta'nın bana aşkını itiraf etmesi miydi?" Kaşlarımı çattım. Numara yap ve bu ilanı aşk şeyini ertele Yekta. Yoksa ağzına sıçacak.

"Hayır sadece hediyemi beğendin mi dedim. Aldığım formadan bahsediyordum, senin sevdiğin bir takımın formasıydı." Elini alnına atıp ovuşturdu. "Anladım. Hediyemi beğendin mi deyince.." Hamza kolumu tuttu. "Neyse abicim. Biz oyuna dönelim doğum günün kutlu olsun." Dolan gözlerimi kırpıştırarak son kez Alkan'a döndüm.

"Doğum günün kutlu olsun." Yine yatmıştı. Az kalsın kim olduğumu öğrenecek ve beni belki de öldürene kadar dövecekti. Kolumdan çekiştiren elle beraber merdivenlere yöneldim. "Olum napıyosun sen?! Bıraksaydın da çocuk sarhoş falan olsaydı. Öyle pat diye söylenir mi bu?" Kolumu çekiştiren Hamza'nın ellerinden uzaklaştım.

"Ne zaman vakit bulacağım bir daha Hamza? Size inanamıyorum. Tabiki bende seni seviyorum aşkım diyerek kucağıma atlayacağını düşünmemiştim. Elbette bir dayak yeme sürecim olacaktı." Sarp yüzünde mahçup bir ifadeyle indiğimiz merdivenlerin ucunda durdu. "Özür dilerim be kardeşim. Sadece seni öyle görünce.. hem Alkan'da çok sinirliydi. Doğru bir zaman olmadığını düşündük." Kollarımı göğsümde kavuşturdum.

"Burada olduğumu nerden bildiniz ki?" Kaşlarını kaldırdı. "Ortalıkta yoktun. Biz de delice bir şeyler yapacağından emindik. Sonuç olarak buradaydın." rahatlayarak hole bıraktığım sırt çantamı aldım. "Ben gidiyorum. İyi eğlenceler size." Arkamdan mahzum mahzum bakan ikiliyi bırakarak evden çıktım.

Soğuk sokakta ilerlemeye başladığımda hiçbir şey umrumda değildi artık. Bütün hayallerim elime yüzüme bulaşmış istediğim tek şey buymuş gibi bir de planım suya düşmüştü.

Bugününü seçmemin nedeni zaten Alkan'ın doğum gibi olmasıydı. Bir yıl daha bekleyecek değildim. Geçen sene ona nasıl aşık olduğumu adım gibi hatırlıyordum. Ve bir yılın her ayı gönderdiğim on iki notu da..

Bu son denememdi.
Bundan sonra herhangi bir şeye kalkışmayacak, önceki notlarımdan beni bulmasını bekleyecektim.

-

"Naptın?" Kucağımdaki yastığa sarılıp duvardaki saate baktım. "Bir bok yapamadım." Ablam da karşıdaki yatağa geçerek pembe yastığı kucağına çekti. "Denedin mi peki?" Derin bir iç çekerek bütün olayı anlatmaya başladım.

"Önce gittik oraya işte. Sonra ben hediyeyi olması gerektiği yere yerleştirdim notunu da bıraktım. Sonra bu balığı olması gereken saatte değil de daha erken gördü, bende dayanamadım vereceği tepkiyi merak ettiğim için kapıyı dinledim. Ama gel gör o ki gerizekalı kardeşin bir boku beceremediği için kafasını kapıya çarptı. Sonra Alkan'a her şeyi itiraf etmek üzereydim ki Sarp'la Hamza olaya müdahele ettiler."

Anlatmam bittiğinde ablam inledi. "Hay ağzına sıçayım. Tam her şeyi söyleceksin, Hamza neden seni durdurdu ki?" Ofladım.


"Çocuklar haklı abla. Baksana yüzündeki ifade beni öldürecek gibiydi. İlk başta anlamadı. Ben mırın kırın edince otomatik çocuk tahmin etmiştir. Zaten okulda popüler olduğundan illa kulağına gitmiştir gay olduğum." Dudaklarını büzerek kucağındaki yastığı bıraktı.

"İyi tamam." Ayağa kalktı.
"Gel bir şeyler yiyelim." Kafamı salladım. Karnım açtı ve hiçbir şey yiyememiştim heyecandan. "Ben yaparım sen masayı hazırla." Kafasıyla onayladığında bende odamın yanındaki mutfağa geçtim. Patateslerin olduğu yerden dört tane patates alarak soymaya başladım.

İnsan annesiz ve babasız büyüyünce yemek yapmayı öğrenmek zorunda kalıyordu. Soyduğum patatesleri kızıştırdığım yağa attım. Vücudumu tezgaha yaslayarak olmasını bekledim. "Hamza aramış." Mutfağa giren ablam elindeki telefonu salladı. "Üç kez." Kaşlarımı çatarak elinde sallanan telefonumu aldım. "Ver bakayım." Normal şartlarda asla ikiden fazla aramazlardı. Ne olmuş olabilirdi bu kadar aramaları için?

Arama tuşuna basıp beklemeye başladım.
"Yekta abicim çabuk boş bir odaya geç." Dudaklarımı araladım. "Noldu?" O da benimle beraber başka bir odaya geçmiş olacaktı ki birden gürültü kesildi. "Alkan küçük bir duyuru yapacağını söyleyip hole çıktı. Bizde şey zannettik. Her zamanki gibi halılara sıçmayın falan.. ama balık olayını açtı." Yutkundum. "Odasındaki hediyeyi kimin bıraktığını sordu. Çok sinirliydi." Sırtımı duvara yaslayarak mutfağın girişini kontrol ettim.

"Ciddi misin?" Sesim bir nefeste çıkmıştı.
Titriyordum. "Evet. Alkan'ı seven birkaç kız tabiki ne olduğunu sordular. Başka bir kız da üzerine alındı güzel bir şeyler olduğunu zannedip, sonra Alkan kıza bağırmaya başlayınca o olmadığını itiraf etti." Sesindeki endişe artınca sert bir soluk çektim içime. Beni bulmadığı sürece, bu olay ilgilendirmiyordu da.

"Ee abicim? Bende daha önemli bir şey oldu zannettim. Bu kadarsa yemek yapıyorum kapat,
ben seni ararım." Hamza'nın sesini duyacağımı zannederken Sarp'ın sesini duydum. "Olay bu olsa iyi. Bu gerizekalı, Hamza'yı kıstırmış. Senin evini öğrenmek istediğini söylemiş, bu da teşekkür edecek falan zannedip adresini vermiş." Elimdeki telefon kayıp düşerken havada yakaladım onu. "Ne?"

Dediği son şey, "Alkan oraya geliyor." Olmuştu. Sonrasında ise telefon kapandı. "Allah kahretsin!" Elimdeki telefonu sertçe masaya koyarak bekledim. Alkan buraya mı geliyordu?

"Abla! Abla Allah kahretsin." Mutfaktan hızla çıkan ablama baktım. "Ne oldu Yekta, suratın bembeyaz olmuş?" Ellerimi sinirle yüzüme kapattım. Bu işin peşini bırakmayacağını biliyordum işte. Ama bu kadar çabuk olması tanrının bana karşı bir oyunuydu sanki. "Alkan.. partide olayı araştırmaya kalkmış. Merak ettiğinden ve ona bıraktığım notlar ilk defa bu kadar yakın ya ona. Ne bileyim, merak etmiş. Sonra o notlardan partideki kimsenin haberi olmadığından bu da şüphelenmiş işte. Şimdi de buraya geliyor!" Sonlara doğru sesimi yükselttim.

Ne diyecektim? En kötüsü ne yapacaktım?
"İnkar mı etmek istiyorsun yoksa doğruyu mu söyleceksin?" Dudaklarımı birbirine bastırarak gözlerimi yumdum. Hayır, dolmalarına izin veremezdim. "Bilmiyorum abla. İnan bilmiyorum. Şimdi inkar etmesem ne olur zannediyorsun? Beni bu evden canlı çıkartmaz." Yanıma gelip şevkatli bir gülümsemeyle elini omzuma koydu. "Ama inkar edersen de bir daha onu sevdiğini söyleme fırsatı bulamayacaksın. Gelene kadar düşün, ben odaya geçiyorum, herhangi bir kavga, bir yumruk sesi duymadığım sürece de çıkmayacağım." Kafamı salladım. "Tamam."

Ablam odaya girdiğinde gözlerimi giriş kapısına diktim. Her an çalabilirdi ve günlük işlerimi yapmak için fazla stresliydim. Mesela karnım da açtı. Dış kapıya yakın olan ve çiçekli duvar kağıtlarıyla süslenmiş koridorda bir ileri bir geri yürümeye başladım.

Ardından kapı çaldı.
Duyduğum heyecanla beraber sendelerken kapıya ilerledim. Kulbu açacaksın ve sen olmadığını söyleyeceksin Yekta. Ya da sen olduğunu söyleyip cesur olacaksın. Bir korkak gibi davranacaksan onca şeyi neden yaptın?

Kulbu kavrayarak çektim ve çok beklettiğim için çabucak kapıyı açtım. Göreceğim manzarayı az çok tahmin ediyordum fakat karşımda duran manzara tahminimden çok daha kötüydü.

Sinirden gözlerinin için kızarmış, dudaklarını mühürlenmiş gibi birbirine sıkıca bastıran ve elinde kırışmış bir kağıt tutan Alkan, yumruk yaptığı elini kapının pervazına dayayarak sinsi bir sırıtış oturttu yüzüne.

"Sonunda buldum seni, küçük balık."

Her gün yeni bölüm atmayı düşünüyorum. Bu düzeni oturtursam en geç iki aya kitap biter. Çok uzatmayacağım, çok uzayınca saçmalıyor çünkü konular. Neyse neyse. Yorumlarınızı ve oylarınızı bekliyorum. Ayrıca bana ulaşmak isterseniz mesaj atabilirsiniz bütün mesajlarıma itina ile bakıp, cevap veriyorum. Ve oruçlu olanların orucunu Allah kabul etsin. Sizi seviyorum.

Continue Reading

You'll Also Like

3.6K 393 31
Evlendiyordu. O da katılmıştı nikaha. Sonuçta yakın arkadaşıydı. Gülümsedi: " Kutlarım ikinizi de!" # Changlix # hyunho
539K 43.8K 34
Seha Bey bir ayağını öne atıp ona dengesini vererek şöyle bir durdu. Leyla'yı kısacık üstün körü süzdü. Rahatsız eden bir bakış değildi ama olmasa da...
72.8K 5.1K 61
Can yıllardır İlkeyi seviyordu, İlkeyi sevmeyi bile seviyordu. İlke ise Can'ın varlığından rahatsız olduğunu söylüyordu. Ama sonuç olarak; Can pek i...
Atıfet By Türkan

General Fiction

7M 274K 38
Betül yetenekli bir aşçıdır. Çevresinin ısrarıyla evlenmek için evlilik görüşmeleri yapmaya başlar. Bu görüşmeleri yaparken ev sahibinin oğlu Yüzbaşı...