Only Teacher ➳ H.S

By mnblacksea

538K 18.5K 35.7K

"Dokunabilirsin, ama öpmek yok." #1 19.03.18 More

Giriş
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
16
17
18
19
20
21
PARODİLER
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40 Final (?)
Epilog
Önemli!
Devam?
1.yıl
yeni bölüm

15

12.4K 516 1K
By mnblacksea

Daylen'ın kanepede uzanarak çizgifilm izleyen görüntüsüne bakıp gülümsedim. Ardından bakışlarım yine Bay Styles'ı buldu.

"Bay Styles, bir şey sorabilir miyim?"

Kanlanmış gözleriyle bana baktı. Sanırım artık iki şey soracaktım.

"İyi misiniz?"

Gözlerini ovuşturup gülümsedi.

"İyiyim, sorunu bekliyorum."

Arkama yaslanarak parmaklarımı kucağımda birleştirdim.

"Kristie'nin ilk hamile olduğunu öğrendiğinizde ne tepki verdiniz?"

Benim gibi arkasına yaslanarak gamzelerini gösterdi.

"Birkaç dakika öylece kaldım. Daha sonra söylediğim tek şey "tamam" olmuştu."

Kıkırdayarak tekrar Daylen'a baktım.

"Bunu neden sordun?"

Omuz silkerek ellerimi masanın üzerine koydum.

"Ev arkadaşım hamile."

Şaşkınlıkla gözlerimin içine baktı.

"Daha yeni mi?"

Başımı olumsuzca salladım.

"Dört aylık."

Gözlerini başka yere kaçırarak arkasına yaslandı.

"Dört ay boyunca hamile olduğunu anlayamamış mı? Biz Daylen'ı ikinci ayına girdikten bir hafta sonra fark etmiştik."

Kıkırdayarak kalemi parmaklarımın arasına sıkıştırdım.

"Aslında... Bugün anlatacağım konular biraz hafif. Eğer istersen birkaç saat sonra başlayabiliriz."

Kalbim hızla çarpmaya başladığında bilinçsiz bir şekilde başımı olumlu anlamda salladım. Gamzelerini göstererek ayağa kalktı.

"Güzel..."

Daylen'ın yanına doğru ilerleyerek onu kucağına alıp kanepeye oturdu. Yanlarına ilerleyerek çaprazındaki koltuğa oturdum.

Bay Styles Clay'i kucağına alarak öpmeye başladığında Clay'in tiz sesli kahkahaları evin içini doldurmuştu.

"Eğer bu hafta sonu anne diye tutturmazsan seni şimdi dondurmacıya götürürüm olur mu?"

Clay Bay Styles'ın kucağında doğrularak beni işaret etti.

"O da gelsin."

Bay Styles Clay'in sarı saçlarını karıştırdı.

"Hep beraber gideceğiz."

Gözleri ardından onaylamamı beklercesine gözlerime kaydı. Ne diyeceğimi bilmiyordum. İçten içe dudağımın içini ısırmaya başladığımda Clay Bay Styles'ın kucağından inerek yanıma doğru geldi.

"Sen de gel."

Gülümseyerek yanaklarını okşadım.

"Öyleyse artık çıkalım."

Bay Styles ayağa kalktığında ben de ayağa kalktım. Clay'in mavi ceketini getirerek giydirmeye çalıştı.

"Hayır!"

Clay ısrarla giymemeye çalıştığında Bay Styles yere oturarak Clay'i kucağına oturttu. Ardıncan hızlıca ceketini giydirip kaldırdı.

"Hadi bakalım."

* * *

Dondurmacıdan içeri girdiğimizde Clay Bay Styles'ın kucağından inerek dondurmaları işaret etti.

Bay Styles da tıpkı Clay gibi bana cam kenarında duran masayı işaret etti.

"Siz geçin, ben siparişleri vereyim. Neli istersiniz?"

Clay yanıma gelerek kucağıma çıkmak için kollarını kaldırdığında gülümseyerek onu kucağıma aldım.

"Siz nasıl isterseniz."

Bay Styles da bize gülümseyerek sıraya girdiğinde Clay ile masaya ilerledim. Onu yavaşça sandalyeye oturttuktan sonra masaya doğru ittim. Genç bir çocuk gibi kollarını masanın üzerine koyarak parmaklarını birbirine kenetledi. Ardından bana bakarak bir gülücük yolladı.

"Bu sevimliliği neye borçluyuz bakalım."

Utanarak başını yere indirdiğinde gülümseyip etrafıma bakındım.

"Adın ne?"

Dikkatimi dağıtan tiz ses ile tekrar Clay'e döndüm. Yumuşak yanaklarını okşayarak yanıtladım.

"Arline."

Başını sallayarak bize doğru yaklaşan babasına baktı. Elindeki dondurmaları görünce heyecanla ellerini çırptı.

"Dondurmalarınız."

Bay Styles dondurmaları önümüze bıraktıktan sonra telefonunu cebinden çıkarttı. Telefonunu çıkartırken yere düşürdüğü şeyi sadece Clay ve ben fark etmiştik.

Clay dikkatlice sandalyeden inerek yere düşen şeyi alıp Bay Styles'a uzattı. Ama boyu masadan küçük olduğu için neyi uzattığını göremiyordum.

"Baba sakız."

Bay Styles gözlerini benden çekerek Clay'e baktığında telaşlıca elindeki prezervatifi aldı. Prezervatif mi?

Yüzümü buruşturarak Bay Styles'a baktığımda endişeli bir şekilde, görmediğimi ümit ederek cebine tekrar yerleştirdi.

"Baba sakız ver."

Bay Styles Clay'i koltuk altlarından kaldırarak tekrar sandalyeye oturttu.

"Dondurmanı ye, sana daha güzel sakız alacağım."

Clay dudaklarını büzerek dondurmaya saplı olan kaşığa uzandı. Bay Styles'ın gözleri saniyelik olarak beni bulduktan sonra tekrar utanarak yere doğru kaydı.

"Anne."

Clay mırıldanarak konuştuğunda Bay Styles Clay'e baktı.

"Anne yok Clay, bir gün daha benimlesin."

Clay bu sefer eliyle karşı tarafı işaret etti.

"Anne bak."

Bay Styles başını oraya çevirdiğinde gözlerini büyülterek ayağa kalktı.

"Anne!"

Clay bağırarak karşı masada oturan Kristie ve erkek arkadaşının dikkatini buraya çektiğinde o da hızla ayağa kalktı. Koşar adımlarla yanımıza geldiğinde Clay'i sandalyeden kucağına alarak alnına öpücükler kondurdu.

"Ah, benim küçüğüm."

Bay Styles hafif çatık kaşlarla bize yaklaşan erkek arkadaşına baktı.

"Anne, bak."

Clay beni işaret ettiğinde hızla yanaklarımın yandığını hissettim.

"Bak, Arline."

Kristie başını sallayarak bana karşı yapmacık bir gülüş takındı.

"Merhaba Styles."

Kristie'nin erkek arkadaşı Bay Styles'a elini uzattığında Bay Styles derin bir nefes alarak elini sıktı.

"Merhaba Bennie."

Bennie yeşil gözlerini bana çevirip yamuk bir şekilde gülümsedi. Ardından elini bana uzattığında şaşkın bir şekilde uzattığı elini sıktım.

"Siz Harold'ın kız arkadaşı olmalısınız."

Gözlerimi büyülterek gözlerine baktım.

"Ha-"

"Evet, biz de tam dondurmalarımızı alıp kalkıyorduk. Değil mi Arline?"

Kristie daha önceden öğrencisi olduğumu bildiği için iğneleyici bir tavırla ikimizin suratına bakmaya devam etti.

"Eğer işleriniz varsa Daylen'a biz bakabiliriz. Nasıl olsa benim oğlum gibi."

Bennie gülümseyerek Kristie'nin kucağından Clay'i aldı. Sarı saçlarını geriye iterek yanağına bir öpücük kondurdu.

"Gereği yok. Oğlum, Arline ve ben iyi bir vakit geçiriyoruz."

Bay Styles Clay'i Bennie'nin kucağından alarak bana dondurmaları işaret etti.

"Evde devam edelim."

Harry

Arline'i yollayalı beş saat olmuştu ama dondurmacıda yaşadığım prezervatif rezilliği ve onu kız arkadaşım olarak tanıştırmak hala beni utandırıyordu. Beni yanlış biri olarak tanımasını istemiyordum.

Yanımda uzanan oğlumun saçlarını okşayarak bana dönen yeşilimsi gözlerine hayranlıkla baktım.

"Baba..."

Eğilerek alnına bir öpücük kondurdum. Ondan duymayı sevdiğim en güzel kelime buydu.

"Efendim oğlum."

Karnının üzerindeki spiderman oyuncağında parmaklarını gezdirerek tiz sesiyle tekrar konuşmaya başladı.

"Arline çok güzel."

İstemsizce gülümsediğimde parmaklarım oğlumun saçlarını okşamaya başladı.

"Öyle..."

Bakışlarını tekrar çevirip meraklı gözlerle bana baktı.

"Bennie babam mı?"

Sorduğu tuhaf ve can sıkıcı soruya karşı kaşlarımı çattım.

"Senin baban benim. Bu nerden çıktı?"

Gözleri yine elindeki spidermane kaydı.

"Sen oğlum diyorsun..."

Kuruyan boğazını yutkunarak ıslattıktan sonra devam etti.

"O da oğlum diyor."

Yatakta biraz daha doğrularak parmaklarımı sarı saçlarının içinde gezdirmeye devam ettim.

"O ne olduğu belirsiz bir piç. Onunla beni kıyaslaman üzücü."

Sinirimden dolayı ağzımdan çıkan kelimelere dikkat edememiştim. Clay dudaklarını büzerek kaşlarını kaldırdı.

"Çok ayıp..."

Saçlarının arasına bir öpücük kondurdum.

"Biliyorum, çok özür dilerim küçük prensim."

Yan tarafa uzanıp arabasını öbür eline aldı.

"Arline gelsin."

Kaşlarımı kaldırdım.

"Şimdi mi?"

Başını sallayarak yattığı yerden oyuncaklarıyla oynamaya devam etti.

"Arline uyumuştur. Aslında bakarsan bizim de uyumamız lazım. Oyununa yarın devam edersin."

İlk defa huysuzlanmayarak başını salladığında zafer kazanmışçasına gülümseyip çift kişilik yatağımın yarısını kaplayan oyuncakları aşağıya indirdim.

"Hayır baba!"

Clay yataktan doğrularak gözlerini doldurduğuna kaşlarımı kaldırarak ona baktım.

"Hayır baba, hayır!"

"Sorun ne Clay?"

Gözlerinden birkaç damla yaş süzüldü.

"Yerde üşürler baba hayır."

Clay'in düşüncesi resmen kalbimi ısıtmıştı. Gülümseyerek yerdeki oyuncakları tekrar yatağa yatırmaya başladım.

Clay heyecanla yataktaki oyuncaklara sarıldığında ışığı kapatarak yatağa çıktım. Başımı yastığa yavaşça koyduğumda belime batan oyuncakla inledim.

"Siktir..."

"Baba Archie'nin üstüne yatma!"

Belimin altındaki oyuncağı alıp yatağın öbür ucuna fırlattıktan sonra battaniyeyi ikimizin üzerine çekip oğlumu kollarımın arasına aldım.

"İyi geceler küçük adam."

Daylen parmaklarını göğsümün üzerine koyarak mırıldandı.

"Çok güzel..."

Gözüm kapalı bir şekilde saçlarına öpücük kondurdum.

"Ne, güzel?"

Başını göğsüme bastırdıktan sonra yorgun ve tiz sesiyle mırıldandı.

"Kokun."

Continue Reading

You'll Also Like

59.3K 4.2K 37
sadece erkeklerin olduğu bir üniversitede gay yönelimin odağı ve tüm dikkati üzerine çeken Jungkook, bu durumdan sıkılan ve onu bu rahatsızlıktan ko...
387K 35.6K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
91.1K 3.9K 21
Yabani dizisinden tanıdığımız Asi ve Alaz'ın muhtemelen hiç yazılmayacak anlarına dair tek veya birkaç bölümden oluşacak hikayelerdir.
48.5K 2.4K 14
"kurtarıcısına aşık kız... klişe hikaye." "komşu kızına platonik aşık çocuk mu söylüyor bunu?" ya da asi'nin şebnem'in kızı olarak doğup büyüdüğü ve...