Yaşlı adam Uzay Ahtapotu ile savaştığı sırada gemide bir canlı varlığın yok olmaya yüz tuttuğunu öğrenmişti.
"Olamaz yoksa o genç ölüyor mu"
Yaşlı adam ciddi bir yüz ifadesi aldı ve kendi kendine konuştu.
"Bu işi hızlı bitirmeliyim"
Yaşlı adam Ahtapotun etrafında uçarak dokunaçların kendisine vurmasını engelledi.Her ne kadar 52.Seviye olsada karşıdaki bir 51.Seviye varlıkdı doğal bir şekilde gelişen varlıklar insanlardan daha güçlü olurlardı.İnsan ırkları doğuştan güçsüz olarak doğarken.Yıldız Ahtapotu doğduğu andan itibaren 30.Seviyede olurdu.Bu diğer ırklarla insanın arasındaki farkdı.
"Gel bakalım babana"
Yaşlı adam ellerini açtıktan sonra ışıktan oluşan kılıçları yok etti.Sonrasında etraftan oldukça fazla enerji toplamaya başladı.
Ahtapot yaşlı adamın yüksek miktarda enerji topladığını gördüğünde
"Bu iyi değil"
Diye tepki verdi.Sonuçta ahtapot ciddi anlamda yüksek bir seviyeydi.Karşısındakinin ne yapmaya çalıştığını anlaması pek de uzun sürmezdi."En güçlü büyülerinden kullanacak".Ahtapotun içinden geçen bunlardı.
Yaşlı adam hem enerji topluyor hemde kendisine doğru boş uzayda saldıran dokunaçlardan kaçıyordu.Dokunaçların hızı ışık hızına yakın bir sevideydi.Işık hızında olduğunuzda normalde zaman durur.Fakat siz haricinde başka biri daha ışık hızında olursa.Normal bir hayattan farkı kalmaz.Işık hızında olmak sadece normal insanlar için zamanın durmasıdır.Büyük Yıldız Savaşçıları ve Büyücüleri için normal bir şekilde yürümekten farkı yoktu.
Yaşlı adam sonunda büyüsünün hazır olduğunu gördükten sonra ellerini birleştirdi.
Ahtapot saldırmayı bıraktı ve dokunaçlarından bir kaçını uzaya bıraktı.Sonrasında adamdan önce garip ses çıkardı.
"Octohive"
Garip kelimelerin ağzından çıkmasından sonra dokunaçlarından tamamiyle kendisine benzeyen küçük boyutlarda ortalama 30 60 metre boyutlarında varlıklar çıkmaya başladı.Varlıkların her biri 25.Sevideydi.Bu varlıklar birlikte yaşlı adama doğru saldırmışlardı.Yıldız Ahtapotu bunun adama karşı herhangi bir etkisi olmayacağını biliyordu amacı dikkati bozmak ve kafa dağıtmaktı.Bu sayede adamın yaptığı güçlü büyü engellenmiş olucak ve kendini koruyabilecekti.
"Hahahahaha"
Yaşlı adam bir anda gülmeye başladı ve konuştu.
"Çok geç seni iğrenç varlık"
Yaşlı adamın durduk yere neden kendisine güldüğünü ve arkasında bir noktayı işaret ettiğini anlamıyordu.Sonrasında arkasına bakmak için bir göz oluşturdu ve arkasını gördüğünde ne yapacağını bilmiyor bir duruma gelmesi hiç de uzun sürmedi.
Ahtapotun arkasında ortalama 1000 km büyüklüğünde yıldıza benzeyen bir şey vardı.Bembeyaz parlayan bu geoid cisim tamamiyle korkumsu bir şeydi.Ahtapot arkasındaki cismin tehlikeli bir vaziyette olduğunu görmüştü.Büyük ihtimalle kaçma şansı yoktu bu nedenle yapabileceği tek şey hızlı bir şekilde kendini korumaya almıştı.Ruhu kaldığı sürece tekrardan her şeye başlayabilirdi.
"Tentacle Shield"
Bir anda ahtapotun vücüdünden sürekli dokunaç oluşmaya başladı ve bu dokunaçlar ahtapotun vücüdünü sarmaya başladı.1 milyardan fazla dokunaç ahtapotun vücüdünü sardığında ortalama 20 km ek bir tabaka oluşuşmuştu.Ciddi anlamda yüksek bir defans kabiliyetiydi.
"Hmpf bu kadar kolay kaçamayacaksın"
Yaşlı adam ellerini açtıktan sonra Monarchın uzay gemisine bindi ve bir büyü kullanarak ortalıktan uzaklaştı.Uzaklaşmadan önce yaptığı büyünün ismi ise
"Super Nova"
ydı.Işık ve yıldız kanunlarına çalışan büyücülerin veya savaşçıların yeterince anlayış ve bilgiden sonra direk olarak uzay marketinden yüksek miktarda krediye veya GST ye alabileceği bir büyü çeşidiydi.
Yaşlı adam Monarchın gemisini kendisiyle birlikte ışınladıktan hemen sonra ahtapotun ve Super Nova büyüsü ile oluşturulan 100 km ciddi anlamda cüce yıldız patladı.Yıldızın Patlaması ile birlikte bütün etrafa yayılan gaz ve sıcaklık ciddi bir dereceye ulaştı.Bire süre sonra yıldızın patlama etkileri geçtiğinde ahtapottan eser yoktu.
-Lodernia-
"Monarch uyanmalısın"
Monarch kulaklarında yankılanan sesten sonra gözlerini açtı ve etrafa bakınmaya başladı.Başının ağrıdını fark ettiğinden dolayı başını tuttu ve yüzü garip bir hal aldı.Etrafını biraz dikkatli incelediğinde bir hastane gibi yerde olduğunu öğrendi.Etrafında bilmediği teknolojik aletler vardı kendisi ise garip bir yatağa yatırılmıştı.
"Djin ne oldu"
Monarch bulunduğu durumun ne olduğunu anlamak için Djine sormanın en mantıklısı olabileceğini düşündü.
"Monarch Yıldız Ahtapotu sana vurduğunda az kalsın ölüyordun.Sonrasında buraya yaşlı bir adam tarafından getirildin"
Monarch Djinin hatırlatmasıyla Yıldız Ahtapotunu ve Yaşlı adamı hatırlamıştı.Yıldız Ahtapotunun Yıldız Ruhundan ırk olarak güçlü olmadığını sonradan öğrenmiş olsada kendi seviyesindeki Yıldız Ruhu ciddi anlamda güçsüzdü bu nedenden dolayı Ahtapotun dokunaç saldırılarına karşılık verememişti.
"Djin beni buraya getiren yaşlı adam nerede"
"Monarch şu an-"
"Buradayım genç adam"
Monarch tam konuşacağı sırada beyaz sakallı kafasında 6 yıldız ve 2 çekiç işareti bulunan bir adam içeri girdi.Kıyafeti tamamiyle beyazdan oluşuyor ne çok dikkat çekici ne de kötü gözüken bir yapıya sahipti.Adamın gözleri dahıl kendisiyle ilgili her şeyi beyazdı.Sanki bilerek kendini yaşlı gösteriyor gibi bir yapıya sahipti.
Monarch adamın kendisini kurtardığını az çok tahmin ettiğinden dolayı ayağı kalkmaya çalıştı.Fakat yaralarından dolayı böyle bir şey mümkün olmamıştı.Yaşlı adam Monarchın kalkmaya çalıştığını gördüğünde Monarchın yanına gitti ve hafif baskı uyguladı.
"Genç adam yaraların daha iyileşmedi kalkmamalısın"
"Anlıyorum efendim beni kurtardığınız için teşekkür ederim"
Yaşlı adam Monarchın kendisine teşekkür ettiğini gördükten sonra hafifçe güldü ve konuşmaya başladı.
"Senin gibi 40 yaşında bir dahiyi nasıl da başıboş bırakabilirdim"
Monarch adamın söylediğini duyduktan sonra kafası karışmıştı.40 Yaşında derken ne demekti bu.
Yaşlı Adam Monarchın yüzündeki ifadeyi gördüğünde kaşını kaldırdı ve konuştu.
"10 Yıldır bu hastanedesin"
Monarch bunu duyduğunda morali bozulmuştu.Sonuçta dahiler turnuvası 10 yıl önce 6 sonra olucaktı.Monarchın morali bozulmasına rağmen.Djin ona 1 yıl sonra tekrar bir turnuvanın olacığını söylemişti.Bu nedenle üzülmesine gerek yoktu.Şu anda yapması gereken şey yeni büyüler ve anlayışlarını geliştirmeseydi.
"Hey genç adam ismin Monarchtı değil mi"
Monarch kendi kendine düşündüğü sırada yaşlı adamın kendisine seslendiğini duyar.
"Evet efendim"
Yaşlı adam kafasını salladıktan sonra ciddi bir ifadeyle konuştu.
"Sakın kendine karşı güvenini kaybetme.Karşısında bulunduğun ahtapot 51.Seviye bir varlıktı.Tek bir vuruşuyla gezegenleri yok edebilecek seviyede bulunuyordu.Eğer senin seviyende olsaydım benden 1 milyar tane bile onun bir vuruşunu kaldıramazdı.Şu anda ruhunun ve bedenin ciddi zarar görmüş olması bile senin şansından başka bir şey değil"
Monarch adamın sözlerini duyduktan sonra içi biraz daha rahatlamıştı.Kendini iyileştirmeye odaklandı.Çıktığı anda yapacağı ilk şey bir antrenman zamanına girmekti.Güçlenmesi gerekiyordu