Monarch - Berat Demirci

Temsilci Benim !

Melek kızla yakışıklı çocuk kısa bir konuşmadan sonra dağdan gözlerin rahatça takip edemeyeceği bir hızda indiler.Hedefleri başkente gitmekti.Başkente gitmek istemelerinin nedeni en kolay bilgi toplayacakları yer olan kraliyet sarayının orda bulunmasıydı.

"Rodwa başkente bu yoldan gidildiğine eminsin değil mi"

Yakışıklı genç kardeşinin kendisine ismiyle hitap ettiğini görünce oldukça mutlu olmuştu.Çünkü bu oldukça nadir bir şeydi.

"Evet Celeste yolda gördüğümüz kervanlardan aldığım haritaya göre başkent tam bu tarafta bizim hızımızla 30 dk içinde varmak hiç te zor değil"

Celeste aldığı cevaptan sonra yoluna doğru bakti ve konusmadi.O sırada Monarche ve Suelrin çoktan tapınaktan ayrılmış ve Anka Şehrine doğru yol alıyorlardı Anka Şehri aynı zamanda Krallık Akademesinin de bulunduğu şehir olduğundan dolayı Başkent olarak sahip olduğu prestiji artırıyordu.

"Monarch yani hocam ne kadar sürede gidebiliriz"

Suelrin endişeli bir şekilde sordu.

"Eğer seni taşırsam 15 dk da içinde varabiliriz.Tabi seni taşımamı istemiyorsan ayrı"

Monarchın sözlerini duyan Suelrin biraz utansada sorun olmadığını söyledi.Bu şekilde Monarchın yeni kullandığı büyü ve element kurallari ile hızları artık 800 ila 700 km saatte kadar çıkmıştı.Monarch Suelrinin basınçtan dolayı zarar görmemesi için eski dünyasındaki jet pilotlarının maskelerine benzer bir büyü ile ona hava sağlamaya devam etti.

Monarch ve Suelrin çoktan Anka şehrine varmışlardı.Kapıda Monarch ve Suelrinin girmek istediğini gören muhafızlar Suelrini ve Monarchı bildiği için hiç bir sorun çıkarmadan onları içeri aldılar.Monarch Suelrinle konuşurken Suelrin ailesine haber vermesi gerektiğini ve ayrıca bunu yanlız yapmasının daha iyi olacağından bahsetti.Monarch Suelrinin kast ettiği şeyi anladı o yüzden Suelrinin kendisinden ayrılmasına izin verdi.

Yine yalnız kalan Monarch kendi kendine düşünmeye başladı.

"Son zamanlarda oldukça şey geçirdim.Aynı zamanda bulduğum yeni büyülerle oldukça güçlüyüm.Peki ya 15. seviyenin üstü 16. 17. onlar benden ne kadar güçlü veya güçsüz mü"

Monarch kendisi ve yaptıkları hakkında kafasında konuşurken normal bir şekilde ilk bulduğu hana girdi.Handan gelen likör ve ter kokularına aldanmadan direk olarak hancıyla konuşmaya gitti.

"İçkilerden ne önerebilirsin"

Hancı orta yaşlı bir adam olmasına rağmen oldukça güçlü birine benziyordu.Monarch adama doğru attığı bakışla eskiden savaşlarda olduğunu anlamasının zor olmadığını kendi kendine düşünmeye başladı.

"Hanımıza özel Güneş Parıltısı adli bir içeçeğimiz var ve oldukça ucuz sadece 5 bakırlık bir fiyata alabilirsin"

Hancı Monarcheye doğru hevesli ve heyecanlı bir şekilde konuşuyordu.Monarchın tipi oldukça yakışıklı olduğundan dolayı kendisinin hana eğlenmek için geldiğini ve para harcamaktan çekinmeyerek etraftakilere hava atacağını düşünmüştü.Monarch içkinin fiyatını duyunca hafifçe gülmeden edemedi 5 bakır 4 kişilik bir aileye 2 gün yeterdi.Monarch oldukça emindiki karşısındaki adam onu dolandırmaya çalışıyordu.Yinede Monarch bu konuda bir şey yapmak istemediğinden dolayı elini cebine attı.

O sırada Monarchın başından kaynar sular aktı yanına hiç para almamıştı en azından öyle düşünmüştü.Eninde sonunda cebini karıştırarak 3 bakır buldu.Monarch 3 bakırın yetmeyeceğini bildiğinden büyülerini kullanarak bakırın bileşiği olan Cu yu kafasında Ag ye çevirmeye başladı.Her şeyin tamam olduğunu anladığında elindeki 3 gümüşü çıkardı ve adama gösterdi.