Monarch - Berat Demirci

Monarch - 96

Monarch baba kızın yüz hallerini gördüğünde sesli bir şekilde kahkaha atmamak için kendini oldukça zor tutuyordu.Fakat bu konuda onları suçlamıyordu sonuçta eski dünyasında teknoloji ciddi anlamda gelişmiş olsa bile kendisi gibi biri direk olarak bütün insanlar tarafından tapılmaya başlanırdı.Monarch sonrasında oturduğu koltukta direk olarak kız ve babasına baktı ve konuşmaya başladı."Kuleyi yapmadan önce ödemeyi almak istiyorum"Monarch normal bir tonda konuşmuş olsada giydiği eşyalardan dolayı konuşması ciddi anlamda tehditkar olarak gözüküyordu.Bu şekilde bir konuşmayla karşılaşan Kritog ve Kristin biraz korkmuş olsada sonunda Kristog cesaret buldu ve kısık bir sesle konuşmaya başladı."Lord Tanrı istediğiniz ücreti vereceğiz fakat bir konuda sizin yardımınıza ihtiyacımız var" Monarch adamın konuşmasındaki korkuyu ve endişeyi seziyordu.Şu anda pek zamanı yoktu ihtiyacı olan parayı aldığında eğitimine geri dönmek istiyordu.Fakat aynı zamanda adamın kendisine neden ihtiyacı olduğunuda merak ediyordu bu nedenden dolayı adamın konuşmasına kafasıyla izin verdi.Adam Monarchın kendisine konuşabilirsin işaretini verdiğini gördüğünde yüzünde mutli bir ifade belirdi.Sonrasında ise yüzündeki mutlu ifadeyi hızlı bir şekilde gizleyip konuşmaya başladı."Lord Tanrı bizim için bazı aileler öldürmenizi istiyorum" Monarch adamın isteğini duyduğunda kaşlarından bir tanesini kaldırdı.Neden böyle bir şey istiyor diye düşünmeye başladı sonrasında konuşmak için ağzını açtı."Neden böyle bir şey istiyorsun.Doğru bir neden vermezsen" Monarch cümlesinin sonunu kesip kafasını sallamıştı.Bu şekilde bir hareketi Kristog ve Kristin eğer doğru bir sebebin yok ise işiniz bitti olarak algılamıştı.Monarchın bu işareti yapma anlamı ise yapmam demekti.Fakat karşılarındakilerin kendisinin bir tanrı olduğunu düşündüğünü arada sırada unutuyordu.Kristog Monarchın tehdit olarak sandığı cümleden sonra hemen ellerini kaldırdı ve yüzünde endişeli bir ifade ile konuşmaya başladı."Sebebimiz var tabi ki.Sebepsiz bir şekilde kimseyi öldürtmek istemezdik." Monarch kafasını salladı ve sebebi söylemesini işaret etti.Monarchın işareti ile birlikte Kristog olayları anlatmaya başlamıştı.

Kısa bir süre sonra Monarch olayların ne ile ilgili olduğunu tam olarak anlamıştı.Krallık ve bazi aileler Relinel ailesini bastırmak için onlara saldırmış ve bir çok insanını öldürmüş.Aynı zamanda tanrılardan yardım isteme veya anlaşma yollarını sadece yüksek seviye asillerin yapmasıyla sınırlamıştı.Bunu yapmalarının nedeni Monarch gibi yüksek seviye biri için oldukça kolay bir şekilde tahmin edilebilirdi.Halkın ve düşük seviye insanların Tanrılarla yada uzaydaki büyücüler ile veya savaşçılarla ilişkisini kesip bütün bir yönetime sahip olmaktı.Ayrıca uzaydan gelen insanlar yüzünden sahip oldukları yapıları gezegenin kendi yapılarından çok daha güçlü olacağından ötürü ciddi bir güce ulaşmak kolay olucaktı.Monarch olayları kafasında düzenledikten sonra konuştu."Kule işini halletikten sonra krallığa beraber gideriz.Bakalım neler oluyor" Kristog ve Kristin bir anda ciddi bir şekilde yüzlerinde mutluluk belirtileri göstermeye başlamışlardı.Eğer karşılarındaki tanrı kendilerine yardım ederse hiç bir şeyden korkmaya gerek kalmayacaktı.Krallıkta tanrının karşısında kimdi ki.Bu nedenle Kristog daha fazla uzatmadan Monarcha gereken GS leri verdi.Monarch kendisine verilen GS leri bankasına aktarmıştı.Tabi ki bu dışarıdan baba kızın gözü önünde tamamiyle yok etmek gibi oluyordu.Kristog ve Kristin tanrının hareketlerine az çok alışmıştı bu nedenle pek sorun çıkmıyordu.

"Lord Tanrı kulenin dikilmesini istediğim yer burası"

Kristog Monarchın yanından gittikten sonra eliyle düz yeşillik bir alanı işaret etti.Bu düz yeşillik alanının doğusunda uzun bir nehir vardı batısında ise ağaçlık bir orman vardı.Gerçekten güzel bir inşaat yeriydi.Monarch yeri gördükten sonra Djine mavi bir kule inşa etmesi için izin verdi.Kulenin 15.Seviye saldıralara kadar dayanması içinde küçük bir miktar lafı bile olmayacak derece para kullanıp inşaat malzemeleri aldı.Sonrasında Djinin yönlendirmesiyle 200 metrelik kuleyi dikmeye başladı.Kule genişliği 30 metre iken uzunluğu 200 metreydi.Belki uzayda pek büyük sayılmasa bile gezegende oldukça büyük bir yapı olarak tarihe geçebilirdi.Tabi ki Monarchın kullandığı malzemelerden dolayı hiç bir şekilde yok edilemez bir kule inşaa edilmişti.Monarch işini 50 saniye içerisinde bitirdi ve Kristog a doğru gitti.Kristoğ ve Kristan 30 saniye içerisinde yapılan dev kuleye bakıyorlardı.Kristoga göre verdiği her GS ye değmişti.GS nin kendileri gibi normal insanlar için hiç bir anlamı yoktu bu nedenle fazla şey kaybetmiyorlardı.GS onlar için sadece değerli bir para birimiydi.Monarch Kristog ve Kristinin kuleyi bir süre incelemesine izin verdikten sonra ikilinin yanına gitti ve konuşmaya başladı."Şu anda işlerim var fakat sizin bahsettiğiniz konuyla ilgilenmesi için size 5 tane canlı vereceğim bu canlılardan biri bile bütün gezegendeki herkesden daha güçlüdür.Kristog kafasını eğdi ve hiç bir söylemedi.Aynı şekilde Kristinde kafasını eğmişti fakat arada sırada Monarcha hayranlık ve sevgi dolu bakışlar da atıyordu.Sonuçta bir ergendi Monarch ise onların gözünde bir tanrıydı.Bir tanrı ile evlenmek ne demekti ki kızın Monarcha ilgi duyması oldukça normaldi.Monarch kafasını salladıktan sonra eliyle 5 meter boylarında topraktan 5 golem oluşturdu.Bu golemlerin seviyesini 20.Seviyeye ayarladıktan sonra bütün kontrölü Kristog ve Kristine verdi.Bu golemler sayesinde istediklerini yapabilirlerdi.Sonrasında havaya uçtu ve uzaya çıkmadan önce kafasını biraz meşgul eden bir konu hakkında araştırma yapmaya başlamıştı.Monarch gezegene indiği sırada Djin kendisine bir enerji sinyali aldığını söylemişti.Bu enerji sinyalinin geldiği yere doğru hızla ilerlemeye başlamıştı.Monarch hazır gelmişken etrafa da bakma manasıyla ışınlanma özelliğini kullanmamıştı.Fakat arada sırada önüne bakmadığından dolayı 2 3 dağı delmişti.Deldiği dağlar doğal olarak tamamiyle yok olmuştu.Bir süre daha ilerledikten sonra Djinin sesi tekrar Monarchın kulağında yankılandı.

"Monarch 1000km aşağıya doğru ilerle"

Monarch kafasını bir kaç kez salladıktan sonra 5 6 saniye içerisinde 1000 km aşağıya doğru inmişti.Monarch aşağıya indiğinde normal bir toprak kalıntısı beklerken tamamiyle boş bir salon görmüştü.Salon eski bir mimaride yapılmış olsada normal bir insan tarafından yapılmadığı oldukça aşikardi.Monarch etrafı incelediğinde duvarların kahverenginde bir taştan yapılmış olduğu ve her 10 metre bir 4 metre kalınlıkta sütünlar bulunuyordu.Bu sütünların üstündeki büyü işaretleri ise bulunan yerin çökmemesini sağlıyordu.İlerlemeye devam ettiğinde Monarch sipsiyah ve 100 metre uzunluğunda olan bir kapı görmüştü.Kapı ciddi bir şekilde büyüktü ve üstünde yazan yazı ise

"Cehennem Kapısı"

Monarch yazıyı okuduktan hemen sonra Djine araştırmasını söyledi.Djin Monarch kendisine emir vermeden çoktan araştırmaya başlamıştı bile bir anda Djin hiç olmadığı kadar yüksek bir sesle Monarcha seslenmişti.

"Monarch karşındaki kapı normal insanların ruhlarının kötü olanlarının gittiği yer.Bütün ruhları içerisinde barındırıyor.İçeri girmen için en az 60.Seviye olman gerekiyor yoksa girsen bile çıkamazsın !!!!!!!!!"

"Cehennemi mi bulduk yani"

"Aynen öyle"

Monarch gülümsedikten sonra bağırdı.

"Bu harika Djin !!"