BENİ KIRMADIĞINIZ İÇİN VE VOTE ATTIĞINIZ İÇİN HEPİNİZE TEŞEKKÜRLEEEĞR! SİZLERİ SEVİYORUĞM!
BENDEN İTHAF İSTEYEN
blum612 ve sananelnyalak adlı iki tatlı mı tatlı mütüş delilerime burdan sevgilerimi ve saygılarımı sunuyoruğm!
EĞER SİZDE İTHAF İSTİYORSANIZ YORUMAAĞ! 👇
Miraydan:
"Teyzem nasıl izin verdi lan senin bu evi bele döşemene hala anlamış değilim!" demiştim emrenin kulağına fısıldayarak.
"Çaktırma haberleri yok İstanbula gittiler ya dağıtmayacam ve Ayla için deyince kırmadılar ama partiyi bilmiyorlardı." deyip kahkaha atmıştı Emre de. Ben de gülmüştüm ve cidden teyzemin gebertme riskine karşı Emre bütün ilkleri Aylada yapıyordu. Teyzeme karşı ilk riski alması bile Aylayı sevdiğinin kanıtıydı bana göre."
Belimde hafif bir dokunuş hissettiğimde irkilip yanımdakine baktığım da Bora olduğunu anladım. Belimi tuttuğu için accık-fazlasıyla- heyacanlanmış olabilerem.
"Korkma korkma bu senin benim yanımda olduğunu gösterir. Sadece benle olduğunu." demişti ve yine o bayıldığım gülüşünü göstermişti.
"Yapma şöyle şeyler,utanıyom lan zalımın oqlu." demiştim sessizce kulağına.
O da benim kulağıma eğilip "Sende bu kadar güzel olup kıskandırtma kendini zalımın qızı." demişti beni taklit edercesine.
Ben de ona dönüp "Yani hep böyle olmuyum mu? Sevmiyon mu?"
"Seviyorum da kıskanıyorum işte ben napıyım?"
"Ama çok malamatım lan senin yanında. Böyle ezik gibi hissediyom." demiştim direk kendimi şaaparak.
Birden beni kendine çekip yanağımdan öpmüştü.
"Bu kendine çirkin deyip beni kendinle kıyaslaman içindi."
Azıcık daha bekleyip gözlerime bakmıştı ve ben daha olayın şokunu atlatmadan bora beni öpmüştü! Hemde o konuştuğumuz organ var ya ordan! Şu an acayip utanıyorum. Böyle en az 4-5 saniye durmuştuk ve o kendini çekince ben hala bir yere bakıyordum. Şu an ilk öpücüğüm boraya mı gitti? Vış aney! Üzülsem mi sevinsem mi bilemiyom şu an!
Sahibin ilk öpücüğü gitti yetişin komşulaaaaaağr!
Muhittin saçmalama! Hem gittiyse de sevdiğime gitti oh!
Anana diyecem seni bak hele eskiden öpücük nedir bilmeyen sahibim şimdi sevdiğime gitti diyor ağzına tükürürüm senin şerefsiz sen benle ne biçim konuşuyon lan! Ben gidiyom elveda miray..
Lan muhittin şu an senle hiç uğraşamayacağım haa! Lan za-..
"Miray? Lan bu ani şok geçirip ayakta mı bayıldı yoksa numara mı yapıyor?" deyince bora silkelenip kendime geldim.
"Ha? hö?" diye mal bir karşılık verince o da biraz şaşırmıştı. Şaşsın bir zahmet. Şoku şaapan ben burda kendi hiçbir şey yapmıyor.
Yapan yaptı daha ne yapsın shgxsjxy
Muhittin! Ağzına vurdurtma defol!
"Niye birden sinirlenmiş bir hal aldı yüzün?"
"Ha? Şey ya boşver." demiştim bende direk. Muhittinle atışıyoz dersem kaçabilme ihtinali yüksek olduğu için demedim.
Boranın yüzüne nasıl bakacaktım lan?
Ay çok utanç vericiymiş bu şey.
Lavabo bahanesiyle boranın yanından kaçıp yağmura gitmem lazım! Yoksa utançtan kıpkırmızı olurum lan yine.
''Şey ben bi lavaboya gidiyim de hemen gelirim." deyip cevap vermesine izin vermeden hemen mutfağın hemen yanında ki lavaboya girdim ve yağmura buraya gelmesi için mesaj attım.
Yaklaşık 2-3 dakika sonra gelince bana "Noldu lan?" dedi direk.
İlk derin bir nefes aldım söylemek zor olsa da birden "Bora beni öptü!" diye hafifçe bağırdım.
Gözleri pörtledi ama kaldı bana baktı. "Ne?! Oha!! Lan yuh!! Sakin ol ilk önce eminim şimdi bakamazsın yüzüne falan ama olsun. Bakacaksın olum yüzüne ve ayrıca istemediğin bir kişiye ilk öpücüğünü vermedin demi? Sevdiğin birine verdin. O yüzden yüzüne bak olum utanılacak bir şey yok. Hala şaşkınım ama." deyip uzunumsu konuşmasını yaptıktan sonra beni biraz da olsa rahatlatmıştı yani. Derin bir nefes aldım yine sanki hiç almamış gibi ve elimi kalbime götürdüm. Deli gibi çarpıyordu ama durdurmak zorundaydım. Hala aklıma dudaklarımızın birleşmesi geliyordu ve çıldıracak gibi oluyordum ama dayanacaktım. Sanırsın acı çekiyom ha! Hadi miray abarttın olum yanına git.
Yağmur bana biraz daha gaz verdikten sonra nihayet lavabodan çıkabilmiş ve boranın yanına gidebilmiştim.
"Miray iyisin demi?"
"Ha? İyiyim iyiyim."
"Aylanın pastası gelecek birazdan gel terasa çıkalım birazdan başlayacak." demişti ve ben de başımla onaylayınca yine elini belime koymuştu ve terasa çıkmıştık. Ayla ve Emre yan yanaydı ve pasta gelmişti nihayet. Pastanın üzerinde Ayla Ve Emrenin resmi vardı Ayla geldiği an gözleri dolmuştu resmi görünce ve direk emrenin üstüne atlamıştı. Emreyi de Aylayı da ilk defa bu kadar mutlu görüyorum desem yalan olmaz. Hele de Ayla. Emreyi yıllardır sevmesine rağmen ve emrenin ona neler yapmasına rağmen şu an ikisi de birbirlerini deli gibi seviyor ve hiç ayrılmıyorlar. Hep böyle olurlar inşaAllah. Borayla ben de hep böyle olurum inşaAllah. Ne kadar kötü şeyler yaşansa da onu her gün daha fazla sevdiğimi kanıtladı aslında bana. Kimse yokken o vardı. Ben tek başımayken de o vardı. O beni hep neşelendirdi ve bu o kadar güzel bir nimet ki bana Allahın verdiği. Bunları düşünürken gözümden bir damla düşmüştü ve ben de hemen burnumu çekip kendimi düzeltmiştim.
Bora birden bana bakıp jarşıma geçti ve ellerinin arasına yüzümü aldı.
"Noldu güzelim?"
"Şey,inşaAllah biz de hep böyle oluruz. Seni hep seviyorum ve hep sevmeye devam edeceğim."
"Bende seni çok seviyorum. Hem de tahmin edemeyeceğin kadar. Geceleri hayalini kurup kendi kendime konuştuğum kişisin sen. Senden başkasını gözüm görmüyor Miray. O yüzden hep yanımda olacaksın. Böyle süslenmene bile gerek yok. Ben o topuzu aşağıya düşmüş Mirayı sevdim şimdi süslensen de bir şey ifade etmez." deyip yanaklarımı daha da sıkmıştı. Kalbim yine deli gibi çarpıyor lan. Bu kadar romantizm fazla bana göre. Dozumuzu fazla aldık.
"Daha fazla konuşma domates olacam ya." demiştim gülerek.
O da gülümseyerek yanaklarımı bıraktı ve kolunu omzuma atmıştı.
...
Hediyeleşme işlemidir şudur budur şeysileri bittikten sonra Bora Ben Yağmur Efe Ayla ve Emre kalmıştık. Tabi kapı çalınca gelen kişinin huzurumuzu bitireceğini bilseydik herkes giderdi ama kader.
Kapı çalınca Efe direk ben bakarım deyince herkes olduğu yerde kaldı ve sohbetine devam etti. Efe 5 dakka oldu gelmedi 10 dakka oldu gelmeyince yağmur merak edip gitti yanına.
Birden "Yeter!" diye bir bağırma sesi gelince boraya endişeli bir şekilde bakmıştım ve hemen ayağa kalkıp kapıya doğru ilerlemiştim.
Kapının önünde Efe ve Ali birbirlerini yumrukluyor Yağmur da onları ayırmaya çalışıyordu. Bora ve Emre gördüğü an hemen koşarak efeyi almaya çalıştılar ama Efenin gözü bir şey görmüyordu.
En sonda Yağmur ağlamaya başlayınca Efe birden Yağmura baktı. Altında kalan Aliyi hiçbir şekilde umursamayarak hemen yağmurun yanına gitti.
Yağmura dokunduğu an Yağmur var gücüyle bağırarak "Dokunma bana!" demişti. Bu dediği şeyi ben de beklemiyordum.
Efe dediği şeye afallamış olacak ki sadece yağmura baktı. Hiçbir şey demedi.
"Yani sadece kitap verdim. Neden bu kadar abartıyorsun ha? O yanında olan kıza ben en az kaç defa sözel ve şiddetsel olarak uyarmışımdır ama madem o dinlemiyor Ali de dinlemez anlıyor musun? Dinlemesine ben izin vermem. Sen çünkü o sürtük ne yaparsa yapsın susuyorsun. Şimdi de sen susacaksın!!" diye bağırmıştı ve Alinin kolundan tuttuğu gibi kaldırıp gitmişti. Bismillah! Lan noluyor? O kız kim? Efe niye durdurmuyor? Yağmur bana bunu niye demedi? O kadar çok sorum vardı ve şaşkındım ki ağzım açık izliyordum olanları.
Ulan noluyor ya?
Siz kimi haklı görüyorsunuz?
+30 voteğ!