KIZIL EJDERİN UYANIŞI

Od BlackkRain

1M 96.9K 17.2K

KIZIL EJDERİN KANI hikayesinin 2. kitabıdır. "Baba?" "Ben babamız değilim" diyerek Rein'e doğru bir adım attı... Více

TANITIM
1. BÖLÜM
2. BÖLÜM
3. BÖLÜM
4. BÖLÜM
5. BÖLÜM
6. BÖLÜM
7. BÖLÜM
8. BÖLÜM
9. BÖLÜM
10. BÖLÜM
11. BÖLÜM
12. BÖLÜM
13. BÖLÜM
14. BÖLÜM
15. BÖLÜM
16. BÖLÜM
17. BÖLÜM
18. BÖLÜM
19. BÖLÜM
20. BÖLÜM
21. BÖLÜM
22. BÖLÜM
23. BÖLÜM
24. BÖLÜM
25. BÖLÜM
26. BÖLÜM
27. BÖLÜM
28. BÖLÜM
29. BÖLÜM
30. BÖLÜM
31. BÖLÜM
32. BÖLÜM
33. BÖLÜM
34. BÖLÜM
35. BÖLÜM
36. BÖLÜM
37. BÖLÜM
38. BÖLÜM
39. BÖLÜM
40. BÖLÜM
41. BÖLÜM
42. BÖLÜM
43. BÖLÜM
44. BÖLÜM
45. BÖLÜM
46. BÖLÜM
47. BÖLÜM
48. BÖLÜM
49. BÖLÜM
50. BÖLÜM
52. BÖLÜM
53. BÖLÜM
ÖZEL BÖLÜM
54. BÖLÜM
55. BÖLÜM
56. BÖLÜM
57. BÖLÜM
58. BÖLÜM
59. BÖLÜM
60. BÖLÜM
61. BÖLÜM
62. BÖLÜM
63. BÖLÜM
64. BÖLÜM
65. BÖLÜM
66. BÖLÜM
67. BÖLÜM
68. BÖLÜM
69. BÖLÜM
70. BÖLÜM
71. BÖLÜM
72. BÖLÜM
73. BÖLÜM
74. BÖLÜM
75. BÖLÜM
76. BÖLÜM
77. BÖLÜM
78. BÖLÜM
79. BÖLÜM
80. BÖLÜM
81. BÖLÜM
82. BÖLÜM
83. BÖLÜM
84. BÖLÜM
85. BÖLÜM
86. BÖLÜM
87. BÖLÜM
88. BÖLÜM
89. BÖLÜM
90. BÖLÜM
91. BÖLÜM
SON
TEŞEKKÜRLER!
ÇOK ÖZEL BÖLÜM
ÖZEL BÖLÜM
~~DİANA~~

51. BÖLÜM

8.8K 1K 273
Od BlackkRain


Bu Lukan'dı.

Rein onun büyüsünün titreşimlerini az da olsa algılayabiliyordu. Az miktarda da olsa büyüsü güçlüydü. Çarpıcı hatta vahşi bir gücü vardı. Ama neden Rein onu daha fazla hissedememişti? Burnunun dibine gelene kadar ondan haberi olmamıştı!

Lukan kendisini çok iyi gizlemişti.

Rein Kathra'nın tıslamasının iyice artması ile kısa şaşkınlığından sıyrıldı ve öne geçip Kathra'yı arkasına çekti.

"Arkamda kal!"

Kathra'nın bedeninin öfkeden mi yoksa korkudan mı titrediğinden emin değildi ancak titremesi Rein'in hissedebileceği kadar şiddetliydi. Kathra onun sözünü dinlemeyip önüne geçmek istediğinde Rein onu tuttu ve yanında sabitledi. En fazla yanında durmasına izin verebilirdi.

"Dikkatli ol Rein.." dedi Dha gergin bir sesle. "Büyüyü sakla, gizli kalması daha iyi olur."

Rein Dha'nın da kendisiyle aynı şeyleri düşünmesiyle duraksamadan büyüyü kendine çekti. Odada sadece az bir büyü kalmıştı. Bunun da göze çarpmayacağını düşünüyordu.

Kapıya bir gölge düştüğünde Rein kaşlarını çattı. Lukan ile ilgili bir şey hissedemiyor oluşu gerçekten kötüydü.

Kapıdaki gölge kocaman oldu ve kapıda bir şekil belirdi. Rein ateşinin onun yüzünü aydınlatmasına izin vermeden önce onun saçlarından tuttuğu, yerde sürüklenen cansız bedeni görmüştü. Bu, buradan son gönderdiği kişiydi.

Rein gözlerini artık nefes almadığından emin olduğu bedenden çekti ve Lukan'a baktı.

Ateşin ışığında bile solgun görünen beyaz bir tene sahipti. Rein'den çok az uzun görünüyordu. Kıyafetleri baştan aşağıya simsiyahtı. Cynan da sürekli siyah giyinirdi ama en azından düğmeleri ya da şeritleri renkli olurdu. Lukan'ın ise her şeyi simsiyahtı. Küçük yüzünün hatları kemikleri çıkıntı yapmadığından yumuşaktı. Yüzüne bakılarak ne kadın ne de erkek denilebilecek bir yüze sahipti. Simsiyah düz saçları belinin ortasına kadar uzundu.

Rein onun gözlerini sona bırakmıştı. Her ne kadar gözlerine bakmak istemese de birini tanımanın en güvenilir yolunun gözler olduğunu biliyordu. Bu yüzden bakışlarını onun saçlarından çekti ve gözlerine kaldırdı.

Lukan'ın gözlerine baktığında onun da kendisini incelediğini gördü. Lukan'ın gözleri onu hissedip Rein'inkilerle buluştuğunda Rein ürperdi.

Lukan... boştu. Gözlerinde hiçbir şey yoktu. Rein hayatında gördüğü en donuk ifadeyi Cynan'ın kara gözlerinde görmüştü ve bundan daha ötesini göremeyeceğini düşünmüştü.

Yanılmıştı.

Lukan'ın kapkara gözleri hiçbir duygu, hiçbir ifade barındırmıyordu. Sadece iki tane siyah küreydi, o kadar.

"Rein bu şey.. insan değil."

Dha'nın gergin sesi kafasının içinde dolaştığında Rein gözlerini o kara çukurlardan ayırdı. Biraz daha bakarsa delirebileceğini düşünüyordu.

"Dha bu-"

"Hiçbir insan bu ifadeye sahip olamaz Rein" dedi Dha. "Böyle bir güce sahip olması bile en başından tuhaf gelmişti. Şüphelerim vardı ama şimdi eminim. Olamayacağını düşünmüştüm, sadece yasaklı güçleri kullanan bir büyücüdür demiştim ama değil. O insan bile değil.."

"Öyleyse ne?" diye sordu Rein.

"Öğreneceğiz.." dedi Dha. "Ne olduğunu ve neler çevirdiğini öğreneceğiz."

"Misafirlerim varmış.."

Lukan boğuk ve donuk bir sesle mırıldandığında Rein Dha ile olan konuşmasını sonlandırdı ve Lukan'a baktı. Ona bakınca midesi bulanıyordu. Gözleri mide bulantısını arttıracak şekilde Lukan'ın saçından tuttuğu adama kaydığında Lukan elini gevşetmişti.

Adamın cansız bedeninin gürültü çıkararak yerle buluştuğu kısa anda Rein gözlerini kapattı. Kan yoktu ama ölüydü.

Onu öldüren Lukan'dı.

Ona bir cevap vermediğinde Lukan tekrar konuştu. Bu kez gözleri Kathra'daydı.

"Basin, geri döndün demek."

Basin onun Kathra'ya seslenme şekliydi. Rein Kathra'nın önüne doğru bir adım atınca Lukan'ın gözleri tekrar onu bulmuştu.

"Yanında da bir hediye getirmişsin.." dedi Lukan yapay bir gülümsemeyle. "Seni kaybettim diye üzülmüştüm gerçekten Basin. Sen benim için teksin."

Kathra küçük cüssesinden beklenmeyecek şiddetle bir tıslama çıkardığında Rein odanın titrediğini hissetmişti. Sanki ses Kathra'dan değil de Rein'in aylar önce gördüğü o devasa basilondan çıkmıştı. Bu sesi Kathra'dan ilk kez duyuyordu.

"Değişmişsin Basin, seni yeniden eğitmem gerekecek."

Rein Kathra'nın bedeninin sarsıldığını fark ettiğinde iyice sinirlenmişti. Nasıl Kathra'yı onun eline bırakacağını düşünebilirdi? Onun eğitmek dediği şey işkence etmekti. Kathra'nın ilk zamanlardaki hali aklına gelmişti. Bunun hesabını da Lukan'a soracaktı.

"Benim adım Kathra!"

Kathra güçlü bir sesle bağırarak konuştuğunda Rein'in onunla duyduğu gurur sinirini biraz bastırmıştı. Kathra'nın korkusuna rağmen cesaretli olması çok güzeldi.

"Konuşabiliyorsun.." dedi Lukan. Birinin yüzünde mimikleri olmadan konuşması garipti hatta tüyler ürperticiydi. "Seni o kadar zorlamama rağmen hiç konuşmadın ama şimdi bu kadar kısa süre içerisinde karşıma konuşmayı öğrenmiş bir şekilde çıkıyorsun."

Lukan cümlesini bitirip durduğu kapı ağzından onlara doğru bir adım attığında Rein ağzını açtı.

"Yaklaşma!"

Rein Dha'nın 'yaklaşma' diyerek kafasının içini zonklatan sesi ve kendi düşünceleri ile dışarıya resmen patlamıştı. Sesin kendisinden çıktığını bilmese kendine ait olduğuna inanmazdı.

Çok şiddetli ve otoriterdi. Bağırmış değil de kükremiş gibiydi. Kathra'nın tıslamasına bile dayanan odadaki tek cam Rein bağırdığında çatlamıştı.

"İlginç biri gibi görünüyorsun" dedi Lukan. Rein bağırdığında olduğu yerde durmuştu. Donuk siyah kürelerinde meraktan kaynaklandığını düşündüğü tuhaf bir parıltı oluşmuştu. "İlginç şeyleri severim."

"Onu neden öldürdün?"

Rein ağzından çıkan kelimeyle yerdeki adamı işaret etti.

"Rein şimdi bunun sırası mı?" diye mırıldandı Dha kafasının içinde.

"Başka ne zaman sırası olacak ki?" dedi Rein üzüntüyle. "Biz de onunla çıkmalıydık buradan. Beraber gitseydik şimdi yaşıyor olacaktı."

"Rein.. biz bugün gelmeseydik belki hepsi ölecekti" dedi Dha. "Birisi ölmüş olabilir ama yüzlercesi kurtuldu."

"Biliyorum.." dedi Rein. "Ama yine de-"

"Tamam. Yine de'si yok."

"Neden mi öldürdüm?" diye mırıldanınca Lukan, Rein ona baktı. "Bilmem. Öldürmek için sebep mi lazım?"

Rein içinin buz kestiğini midesinin iğrentiyle yandığını hissetti. Lukan iğrenç biriydi. Onunla konuşmak işe yaramayacaktı. Rein onunla konuşmayı bırak daha fazla aynı ortamda kalmayı bile istemiyordu. Sanki onu sadece görmekle bile kirleniyormuş gibiydi.

Bu hiç normal değildi.

Lukan nasıl kolayca başkalarını öldürebilirdi? Ona bunu yapma hakkını kim vermişti? Hepsi sadece Rein'in daha da fazla sinirlenmesini sağlıyordu.

"Birini öldürme hakkını sana kim verdi?" diye sordu Rein dişlerinin arasından. Yapması gereken öfkesine hakim olmaktı.

"Ben kimseden izin almam" diyen Lukan'ın kaşları çatılmıştı. Sesi öncekilerin aksine sertti. Rein onu kızdırdığı için bir memnuniyet hissetti. "Öldürebilecek kadar güçlü olmam bana öldürme hakkını veriyor."

"Ne konuştuğun hakkında hiçbir fikrin yok" dedi Rein kaşlarını çatarak. "Bu dünya böyle işlemiyor. Güçlü olmanın tanımı kesinlikle birini öldürmek değil. Bu senin zayıflığın."

"Sanırım onu kızdırdın Rein.. bunu nasıl becerdiğini hiçbir zaman anlayamayacağım" diyen Dha'nın sesi şaşkındı. "Dikkatli ol."

Dha sustuğunda Lukan'ın çevresindeki büyü bir anda güçle dalgalanmıştı. Rein kendi büyüsünü tutmayı bıraktı ve öfkesinin Lukan'ın büyüsüne karşılık gücünü arttırmasına izin verdi.

"Şimdi de onu şaşırttın.." dedi Dha eğlenmiş bir sesle. "Aferin Rein. Bu velet karşısında kimin durduğunu öğrenmeli."

İkisinin gücü karşılıklı çarpışarak odayı bir savaş alanına çevirirken Rein Lukan'ın gücünün her çarpışmadan sonra arttığını fark etti. Onun gücü arttıkça Rein de karşılık olarak büyünün büyümesine izin veriyordu ancak bunun sonunun nereye gideceğini bilmiyordu.

Lukan'ın sakladığı daha ne kadar gücü vardı?

Rein dikkatinin dağıldığı kısa anda Lukan'ın ona karşı yaptığı hamleyi görmemişti. Sadece güçlerinin birbirini tanımasına izin verirken Lukan'ın birden ona saldırmaya çalışacağını nereden bilebilirdi?

Ama Kathra biliyormuş gibiydi. Kathra Rein'i karnından yakaladığı gibi olağanüstü bir hızla pencereye koşmuştu. Rein çevresinin bulanıklaştığına yemin edebilirdi. Kathra çok ama çok hızlı davranmıştı.

Rein'in pencereden dışarı fırlarken düşündüğü şey buydu. Kathra onu sımsıkı tutarak yere ayaklarının üstüne düştüğünde Rein kendisini Kathra'nın kollarından kurtardı ve büyüyü koruyucu bir şekilde etraflarına doladı.

Küçük bir kız çocuğunun kollarında taşınmıştı. Daha dikkatli olmalıydı.

"Lukan'ı adam yerine koyma Rein" dedi Dha. Sonra iğrenmiş bir sesle homurdandı. "İsmini söylemek bile mide bulandırıcı. Ejderha olsaydık onu parça pinçik-"

"Tamam Dha, sakin olalım" diyerek araya girdi Rein. İçinden bir ses Dha'nın Lukan'la ilgili bir sürü planı olduğunu söylüyordu. Bu planların hepsinin de kanlı olduğuna emindi. "Onu nasıl durdurabilirim Dha?"

"Karşılık veremeyeceği bir şekilde ona gücünü göster Rein. Ez onu."

Lukan sinirli bir şekilde pencereden göründüğünde Rein kaşlarını çattı. Büyüsünün etrafında vızıldayıp onu Lukan'a karşı bir çembere aldığını biliyordu. Büyüyü serbest bırakırsa ona saldıran şeyi yani Lukan'ın gücünü ortadan kaldırmaya çalışacağını da biliyordu. Ama bunu yapmanın neye mal olacağını bilmiyordu.

Her yer mahvolacaktı.

Öte yandan güneşin doğuşuna az bir zaman kalmıştı. Şimdi Lukan'ı burada yakalayabilirse bunun Rohan'a yardımı olmaz mıydı? Rein kıvranıp duran büyüyü sınırlamayı bıraktı.

Lukan'la, çevre ne kadar mahvolacak olsa da bu ıssız yerde karşılaşması en doğrusuydu. En azından kimsenin canı yanmazdı.

Lukan yukarıdan aşağıya Kathra gibi atladığında yere düzgünce inmişti. Rein atlasaydı muhtemelen kafasının üstüne düşerdi. Kathra'nın onu çıkarması belki de iyi olmuştu.

Rein bulundukları yerin evin arka tarafı olduğunu görebiliyordu. Küçük bir çimen alanından sonra evin etrafını saran duvar başlıyordu.

Rein büyünün tiz bir ses çıkarmasıyla etrafa bakmayı kesti ve yanındaki Kathra'ya baktı. Hareket etmek istemişti ama Rein'in büyüsü ona izin vermemişti.

"Rein geçmeme isssin ver" diye fısıldadı Kathra. Kararlı kırmızı gözleri öfkeyle yanıyordu.

"Olmaz Kathra, onunla sen baş edemezsin. Bu yüzden geride duracaksın. Duvarın üstüne çık. Çok şiddetli olursa daha da uzağa git. Zarar görmeni istemiyorum."

Rein Kathra'yı geriye doğru ittirdiği zaman onun dediğini yapmasını sağlayacak son cümleyi de sessizce söyledi.

"Dediklerimi yapmazsan yanımda kalamazsın."

"Rein beni bırakma.."

Kathra korkuyla mırıldandıktan sonra arkasını dönüp gitmişti. En çok korktuğu şey Rein'in onu bırakmasıydı. Rein onu asla bırakmayacaktı ama Kathra yine de bundan korkuyordu.

"Güçlüsün.." diyen Lukan'la Rein tüm dikkatini topladı. Şimdi sadece ikisi vardı.

"Sen de" dedi Rein sertçe.

Lukan'a karşı yumuşamayacaktı. Lukan onun nazik davranmasını hak etmiyordu. Etrafları büyüyle sarınmıştı ama ikisi de bekliyordu. Rein Lukan saldırmadan saldıracak biri değildi bu yüzden bekliyordu. Lukan ise sadece heyecanlı olduğunu düşündüğü bir ifadeyle Rein'e bakıyordu. Rein Lukan'ın heyecanla kendisine bakmasına şaşırmıştı. Neden heyecanlanıyordu ki?

"Ne bakıyorsun?" diye sordu Rein huysuzca. Lukan'ın etrafında baskılanan ve Rein'in büyüsüne saldırmak isteyen vahşi gücün farkındaydı. Lukan onu serbest bıraktığı anda etraf kaos alanına dönecekti. Az önce odada Rein'in üstüne gönderdiği büyü muhtemelen küçücük bir şeydi. O yüzden Kathra'nın savunmasıyla kurtulmuştu. Tüm gücünü gönderseydi bu kadar basit kurtulamazlardı.

Gerçekten.. hissettiği şey çok fazlaydı. Ve bu sadece Lukan'ın ona gösterdiği kısımdı.

"Güçlüsün.." dedi Lukan bir kez daha. "Daha önce senin kadar güçlüsünü görmedim. Bu yüzden sana zarar vermek istemem. Sadece bana boyun eğemez misin kızıl? Güçlü şeyleri severim."

Dha sinirli bir sesle kafasının içini Lukan'la ilgili kanlı düşüncelerle doldurmaya başlarken Rein Lukan'ın kendisinden istediği şey karşısında şaşırmıştı. Kendisi adına çalışmasını istiyordu? Bu nasıl bir cesaretti?

"Adım Rein.. ve hayır seninle işim olmaz asla da olmayacak Lukan!"

"Yani zorla itaat edeceksin" dedi Lukan kaşlarını çatarak. "Pekala bu da bir şeydir, en azından gücünün sınırlarını görürüm."

Lukan konuşurken her kelimesinde gücü katlanmıştı. Serbest kalan güç havayı ağırlaştırdı ve etrafı kasvete boğdu. Gücün dalgalanmasıyla oluşan sert rüzgar ağaçların yapraklarını kesti ve gökyüzüne uçurdu. Büyünün şiddetinden kaynaklanan tiz ses Rein'in kulaklarını acıtırken Rein etrafında dönüp duran ve bırakılmak için heyecanlanan büyüyü serbest bıraktı.

Büyüsü Lukan'ınkinden daha şiddetle ortaya çıktığında etrafta kıvılcımlar çaktı. Rein büyüsünün Lukan'ınki ile çarpışmadan önce Kathra'nın etrafında güvenli bir alan oluşturmasını sağlamıştı.

İkisinin gücü çarpıştığında patlayan kıvılcımlar havaya saçıldı. Rein kendi büyüsüne temas eden Lukan'ın büyüsünün mide bulandırıcı karanlığıyla irkildi. Uğursuz karanlık Rein'in büyüsünü boğmaya çalışıyordu. Rein hissettiği baskıyla bir adım geriledi.

"Ben yanındayım Rein.. asla geri adım atma."

Dha'nın sesiyle içine yayılan güven Rein'i rahatlatmıştı. O karanlığın içinde kaybolmak istemiyordu. Kaybolmayacaktı. Dha yanındaydı ve Rein onunlayken her şeyi yapabilirdi.

Büyünün etrafında göz kamaştırıcı bir parıltı oluştuğunda Rein gözlerini kırpıştırdı. Bu parıltı onun cesaretinden doğmuştu. Gerçekten de büyüsü onun duygularından besleniyordu.

"İşte böyle Rein.. biz çok güçlüyüz. Karanlığı yok edebilecek kadar güçlüyüz."

Parıltı büyüyerek Lukan'ın kara büyüsünü yarmaya başladığında Rein Lukan'ın yüzündeki memnuniyet ifadesinin kaybolduğunu gördü. Bu onu gülümsetmişti.

Hemen sonra Lukan ile gözleri buluştu.

"Beni yenmene izin veremem Lukan" dedi Rein. Sesi kalın çıkmıştı. Baskıcıydı. Rein'in sesi değildi bu.

Dharein'in sesiydi.

Rein uğultular içinde cümlesini bir kez daha kurdu. Bu kez Dha da onunla aynı zamanda kafasının içinde konuşmuştu.

"Bizi yenmene izin veremeyiz Lukan."

Beyaz parıltı iyice büyüyüp Lukan'a yaklaştığında Lukan geriledi. O gerileyince büyülerinin yankısı evin duvarlarını paramparça yapmıştı. Rein Lukan'ın gücünün arttığını hissettiğinde karşılık olarak ileri doğru bir adım attı ve büyüsünün biraz daha büyümesine izin verdi. Canı yanmaya başlamıştı. Kalbi zorla atıyormuş gibiydi.

"Dayan Rein.." diye fısıldadı Dha acıyla. "Keşke sana yardım edebilsem.."

"Ben iyiyim Dha, endişelenme."

Rein'in gücü daha da arttığında rüzgar şiddetlenmiş ve küçük bir kasırga oluşturarak yerdeki toprakları havaya savurmuştu. Rein güneşin doğuşunu görürken tüm gücünü topladı ve Lukan'a yöneldi. Şimdi onun karanlığını dağıtacaktı.

Lukan gücüne karşılık Rein'in gücünün üstün geleceğini anlamış gibi bir anda büyüyü bıraktı. Rein onun ani hareketiyle afallayıp büyüsünü içine çekmeye çalışırken Lukan'ın mırıltısını duydu.

"Sana insanmışsın gibi davranmam hataydı. Beni buraya kadar zorladın Rein.."

Rein Lukan'ı anlamayarak kaşlarını çattı.

"Ne diyorsun sen? Konuşmayı bırak da-"

"Yıllar önce ejderhalar ortadan kaybolmuştu.." diyerek onun sözünü kestiğinde Lukan, Rein gerildi. Lukan'ın bakışları değişmişti. Olabilirmiş gibi daha da karanlık bir ifadeye bürünmüştü. "Gözlerin sarı oldu farkında mısın?"

Rein beklemediği cümleyle afalladığında Lukan'ın anlık hareketini kaçırmıştı. O anda Lukan'ın etrafında birdenbire kara alevler belirmişti.

Rein'in nefesi kesildi. O kara alevler Lukan'ın büyüsünden de beterdi. O kadar feci bir uğursuzluk yayıyordu ki etrafa Rein görüşünün karardığını hissetti. Alevlere baktıkça içinde bir korku büyüyordu. Tüm dünya karanlığa gömülecekti sanki.. Tüm sevdikleri yok olacaktı.. Rein yok olacaktı.

"Ejder alevi.." diye mırıldanan Dha'nın sesi şaşkındı. "Bunun Lukan'da ne işi var!? Rein- dikkat et!"

Dha cümlesine ara verip Rein'e dikkat etmesini söylediğinde Rein bir şey yapamadan kara alevler Rein'in büyüsüne sıçradı. Rein alevin büyüsüne temasını kendi teninde hissetmişti.

Acıyla haykırdı.

"Büyüyü bırak Rein!"

Dha'nın haykırışıyla büyüyü kendinden ayırdı ve havadaki büyüsünün kara alevler tarafından yutulmasını dehşetle izledi.

Bedeni titriyordu.

"O ejderhalar nasıl yok oldu biliyor musun?"

Lukan iğrenç bir sırıtmayla konuştuğunda Rein titremesini durdurmaya çalıştı. Kara alevler etrafını sararken bunu yapmak zordu. Titremeyi engelleyemiyordu.

"Rein sen de ejder alevini kulla-"

"İşte böyle yok oldular. Hepsi benim alevlerim tarafından yok edildi. Değerini bilmelisin. Uzun zamandır alevi kullanmamıştım. Şimdi sana da bir ejderhaymışsın gibi davranacağım."

Duyduğu şeyle titremesi bir anda kesilmişti. Lukan'ın dediği şeyi yanlış anlamış olamazdı değil mi? Hayır, doğru anlamıştı. Dha'nın kafasının içindeki öfkeli haykırışları doğru duyduğunun kanıtıydı.

Lukan ejder katili olduğunu söylemişti. Bu gerçek olamazdı.

Rein şimdi annesinin katiliyle yüz yüzeydi. Lukan annesinin, Karlo'nun, Nora'nın ve daha bir sürü kişinin ölümüne sebep olmuştu.  Lukan Rein'in, babasının, Remah'ın ve daha da bir sürü kişinin hayatını mahvetmişti.

Ve şimdi karşısında sırıtarak duruyordu. Rein'in afallaması onu sevindirmişti. Alevler Rein'in etrafını sıkıca sardığında Kathra korkuyla çığlık attı.

Lukan Kathra'yı umursamayıp olduğu yerde donan Rein'e baktı ve keyifle mırıldandı.

"Hazır ol Rein çünkü bu biraz acıtacak."

Yeni Bölüm Tarihi: 28.04.2017




Pokračovat ve čtení

Mohlo by se ti líbit

10.2K 254 15
Erkekler inatçı, kadınlar inatçı Aşk hepsinden inatçı... Benim hayal gücüme göre devam eden İnadına Aşk... 33.bölümden devam TAMAMLANDI
2.6K 190 4
Atilla Ülkücü bir Türk askeridir. Vatanı için canını verecek kadar gözü karadır ve ateşi ruhunu sarmıştır. Vatanın sevgisi öyle bir ateştir ki Atilla...
79.3K 3.6K 30
Bir berdel hikayesidir.. Havin sevdiğinden ayrılırken nerden bile bilirdi evleneceği adamın kuzeni olduğunu herşeyden habersiz berdeli kabul etmişti...
435K 23K 38
'Sen Asla iyi olamazsın Lucretia. Sen kötü olarak var oldun. Dehşet acı kaos ve kan bunlar seni güçlendirir iyilik, işte onun olduğu yerde sen yok ol...