KIZIL EJDERİN UYANIŞI

36. BÖLÜM

"Neden geldin buraya?" diye sordu Theo karşısındaki büyücü kadına.

Onu son görmesinin üstünden birkaç yıl geçmiş olsa da kadın hiç yaşlanmamıştı. Delici menekşe rengi gözleri ve kısa kesilmiş düz koyu renk saçları belki de onu olduğundan daha genç göstermişti, bilemiyordu. Theo bunları umursamadı. O masum görünüşün altında nasıl birinin olduğunu çok iyi biliyordu çünkü ikisi bir dönem aynı ustanın çırağı olmuştu.

"Seni görmek için tabi ki" dedi Pathenia gülerek. Theo onun gülüşüne kaşlarını çattı.

"Sadece beni görmek için geldiğini sanmıyorum."

Pathenia sonunda ciddileşerek doğrulduğunda Saylen Theo'nun arkasında belirmişti. Bulundukları oda suyun şeffaflığında bir bariyere hapsolduğunda Theo geriye yaslandı.

"Şimdi ne için geldiysen onu konuşabiliriz, bizi kimse duymayacaktır."

"Merhaba Saylen, görüşmeyeli uzun zaman oldu" diyen Pathenia'nın gözleri arkasında tüm zarafetiyle bekleyen su perisine kaymıştı. Saylen kibarca başını eğip ona selam verdi ve elini Theo'nun omzuna koydu. Zamanında ikisi Saylen için yarışmıştı ama Saylen Theo'yu seçerek onların bitmek bilmeyen yarışını bitirmişti. Saylen ona bağlanmış olsa da Theo karşısındaki kadının hala Saylen'e sahip olmak istediğini biliyordu.

"Ah güzel su perisi, bu kaba davranışların bile beni incitmiyor" dedi Pathenia gülerek. "Theo'dan hala sıkılmadın mı? İstediğin zaman bana gelebilirsin, kollarım her zaman sana açık."

Saylen kaşlarını çatarak ona baktığında Theo gözlerini devirdi.

"Peki peki.." dedi Pathenia. Sonunda tek taraflı konuşmasını sonlandırmaya karar vermişti. Gözleri muzipliğini kaybedip düşünceli bakışlarla Theo'ya odaklandı. "Ne zamandır seninle iletişim kurmak istiyordum Theo."

"Ne hakkında?"

"Son zamanlarda bir şey dikkatini çekti mi?"

Theo onun sorusuyla öne doğru eğilince Saylen elini onun omzundan çekti ve önünde zarifçe birleştirdi.

"Açık konuş Pathenia, bir şey mi oldu?"

"Demek farkında değilsin.." dedi Pathenia hayal kırıklığıyla. "Bilirsin sezgilerim diğer büyücülerden farklıdır. Son zamanlarda.. değişik bir şey hissediyorum, uğursuz bir şey."

Theo'nun aklına ilk gelen şey ejder alevi olmuştu. Ama o sadece bir kere ortaya çıkmıştı. Baş büyücünün kastettiği uğursuz şey o olamazdı.

"Ne olduğu hakkında bir fikrin var mı?" diye sordu Theo. Pathenia koyulaşan mor gözleriyle ona baktı.

"Hissettiğim şey büyünün dengesini bozuyor" dedi sessizce. Yüzünü buruşturması bu konuda konuşmak istemediğini gösteriyordu. "Yasakları çiğnemiş bir büyücü olması gerektiğini düşünsem de.. öyle olmadığını hissediyorum. Korkum.. o şeyin insan bile olmaması."

"Ne demek istiyorsun?" diye sordu Theo nefesini tutarak. Birçok büyülü yaratık yıllar önce ortadan kaybolmuştu. Bu hemen hemen ejderhaların avlandığı zamana geliyordu. Şimdi tekrar mı ortaya çıkıyorlardı?

"Theo ne demek istediğimi anladın" dedi baş büyücü başını hafifçe yana eğerek. "Büyünün dengesini bozmak için gereken güce bir insan sahip olamaz."

"O zaman bir büyülü yaratık-"

"Onlar asla büyünün dengesini bozacak şeyler yapmaz, bunu benden iyi biliyorsun. Bir zamanlar onlarla çok yakındın."