ÖZEL BÖLÜM

10.6K 869 235
                                    


Cynan kitabın sayfasını çevirirken gözünün ucuyla izlendiğini hissettiği yere baktı. O taraftan bir ses duyduğuna emindi.

Umursamadı ve okumaya devam etti. Bu kitabı akşama kadar bitirmeli ve babasının sorduğu sorulara cevap vermeliydi.

Cynan daldığı kitaptan tekrar duyduğu çıtırtıyla başını kaldırdığında ilerisinde duran kalın gövdeli ağacın arkasına saklanmaya çalışan sarı kafayı görmüştü. Sarı kafa hızla ağacın gövdesinin arkasına geçerek saklandığında Cynan kaşlarını çattı.

Bu çocuk, oynayacak başka yer bulamamış mıydı? Cynan bahçenin en gizli yerlerinden biri olan burayı özenle seçmişti ve kaç gündür burada olduğundan burayı kendi bölgesi olarak benimsemişti. Başkasıyla paylaşmak istemiyordu.

Çünkü diğer insanların aksine Cynan yalnızlığı seviyordu.

Çocuğun birazdan gideceğini umarak kucağındaki kitabı kaldırdı ve yüzüne doğru tuttu. Yakından okumayı sevmiyordu ama çocuk gidene kadar idare edecekti.

Çıtırtı ve hareket seslerini umursamadan kitabına odaklanmaya çalıştı ama başaramadı. Sesler kesilmiyordu. Cynan kitabı indirdiğinde ağacın gövdesinin diğer tarafından ona bakan sarı saçlı çocukla göz göze geldi. Sarı kafa hemen ağacın arkasına saklandığında Cynan kitabını kapattı ve ayağa kalktı. Çocuk yine ağacın diğer tarafından Cynan'a bakıp geri saklandığında Cynan kaşlarını çattı. Bir sağdan bir soldan gözetleyince fark edilmeyeceğini mi sanıyordu?

Cynan sessiz adımlarla birkaç adım ötedeki kalın gövdeli ağaca doğru yürüdü.

"Hey!"

Yürürken seslendiğinde bir cevap alamamıştı.

"Hey sana diy-"

Cynan ağacın arkasını görebildiğinde hayretle susmuştu. Bir sağdan bir soldan bakmamıştı.

İki tane.. tıpatıp aynı görünen yüze sahip iki tane çocuk vardı. Saraya gelmeden önce doğru düzgün evden çıkmışlığı bile yoktu bu yüzden Cynan ilk kez ikiz çocuk görüyordu.

Çocuklar ağacın dibinde oturdukları yerden ayakta duran Cynan'a bakarken korkmuş görünüyordu. Cynan şaşırmayı bıraktı ve tekrar kaşlarını çattı.

"Ne yapıyorsunuz burada?"

İkizler birbirine bakıp sonra aynı anda Cynan'a baktığında Cynan meraklanmıştı. Bunlar konuşmadan birbirlerini anlıyorlar mıydı?

"Cevap versenize!" dedi Cynan kızarak. Az önce saklanarak ona bakarken şimdi açık açık onu izliyorlardı. Hiç konuşmadan onu izlemeleri gerçekten rahatsız ediciydi.

"Oturuyoruz.."

İkizlerden biraz daha iri görüneni sessizce cevap verdiğinde Cynan tek ayağını yere vurdu. Bu cevap istediği cevap değildi.

"Onu görüyorum" dedi sertçe. İkisi de açık mavi, parlak gözlere sahiplerdi ve o mavi gözler Cynan'ın üzerinde dolanıp duruyordu. Bu rahatsız ediciydi. "Neden beni rahatsız ediyorsunuz?"

"Rahatsız mı ettik?" dedi zayıf görünen ikiz. Ses tonu da diğer çocuğa göre daha inceydi. Ten rengi de oldukça solgundu. Cynan onun hasta olup olmadığını merak etti. Hasta görünüyordu.

"Evet. Burayı ben buldum yani benim yerim sayılır. Buradan gidip beni rahat bırakmanızı istiyorum. Çocuklarla uğraşacak vaktim yok."

"Çocuk?" diye şaşkınlıkla konuşan iri ikiz ayağa kalkıp Cynan'la yüz yüze geldi. Cynan'dan birkaç parmak kısaydı sadece. "Sen nesin? Bana yetişkin biri gibi görünmedin. Hatta aynı yaştayız bence."

KIZIL EJDERİN UYANIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin