KIZIL EJDERİN UYANIŞI

73. BÖLÜM

"Vooaa.."

Phandor limanı Rein'in gözünün önüne serildiğinde Rein şaşkınlıkla bağırmıştı. Küçük limanın her tarafı insan kaynıyordu. Sadece onların geçmesi için açılan yol boştu. Ama Rein'in şaşırdığı şey bu değildi. Limana sıralanmış devasa gemilerdi. Gemilerin tepesinde dalgalanan Saleran bayrağını gördüğünde yanında at süren dedesine baktı.

"Dede senin bu kadar çok gemin var mıydı? Ben bunları ilk defa görüyorum.." dedi hala devam eden şaşkınlığıyla. Diğer yanında at süren babası garip bir ses çıkardı ama konuşmadı.

"Bunlar gemilerimin üçte biri bile değil" dedi dedesi gururla gülümseyerek.

"Voaaa.." dedi Rein bir kez daha.

Cynan'dan gemilerin yapılmasının ne kadar zor olduğunu öğrenmişti. Üstelik bunlar da küçük ya da normal değil oldukça büyük gemilerdi. Dokuz tane gemi vardı. Rein gerçekten dedesinin kral olduğu kısmıyla hiç ilgilenmemişti. Bu yüzden Saleran'ın neye sahip olup olmadığını tam olarak bilemiyordu.

"Dede ya.." dediğinde Alin, Rein başını hafifçe çevirip arkasından gelen ikizlere baktı. ".. bana şu gemiyi versene. Çok beğendim ben onu."

Dedesi ikizlerin ve Cynan'ın onun torunu sayıldığını ilan ettiğinde onların ona dede demeleri için ısrar etmişti. İkizler hemen kabul ederken Cynan kabul etmekte zorlanmıştı. Henüz onun dedesine dede dediğini daha duymamıştı Rein.

Dedesinin bunu yapması Rein için çok anlamlıydı ve değerliydi.

"Hangisi?" diye sordu dedesi Alin'e bakarak.

Alin parmağıyla sağ taraftaki bir yeri işaret ettiğinde Rein de onun parmağını takip etti. Sarı boya çizgileri olan büyük gemilerden birini gösteriyordu. Geminin üstünde yazan ismi yanında duran diğer geminin duruşundan dolayı tam olarak göremiyordu ama baş harflerinin 'Bor' olduğunu gördü.

"Borneo'yu diyorsun sanırım" dedi dedesi. Alin yanlarına yaklaşıp atıyla aralarına girdi ve parlayan mavi gözleriyle dedesine baktı. Heyecanlanmış görünüyordu.

"Borneo bir kedi türü değil mi? Biliyorum o ismi ve evet dediğim o gemi!"

"Çok istiyorsan senin olsun" dedi dedesi gülümseyerek.

"Bitanesin ya dede- ahh!"

Alin kafasına çarpan şeyle susup bağırdığında Rein gülmemek için dudaklarını sımsıkı birleştirdi. Hafızasını geri kazandığından beri daha da gelişmiş olan refleksleri sayesinde Alin'e doğru uçan şeyi algılamış ama büyüyle engellemeden önce Cynan'ın olduğu yerden fırlatıldığını görmüştü. Hala insanların arasında büyü yapmaya çekindiğinden boş vermişti. Kısacık zamanda tüm bunları düşünebiliyor olmak Rein'i bazen korkutuyordu.

Hafızasını geri kazanması bir şeyi tetiklemiş gibiydi. Büyüsü değişiyordu. Bedeni değişiyordu. Bunca senedir kullandığı insani özellikleri değişiyordu. Henüz bunun nereye gideceği hakkında kimsenin bir fikri yoktu. Babası ve Theo amcası onu her gün inceleyip not alıyordu. Böylece daha sonra oturup notlara baktıklarında ayrıntılara dikkat edebileceklerdi.

"Kusura bakmayın" dediğinde Cynan, Rein kendine geldi. Cynan arkalarından gelip Alin'in yanına sıkışmıştı. Rein atını babasına doğru kaydırarak ona yer açtı. "Alin sadece Borneo'nun güzel bir gemi olduğunu söylemek istiyordu."

"Evet güzel ve benim oldu- ahh!"

Alin kafasını ovuşturup konuşurken Cynan atından uzanıp onun kulağını yakaladı ve çekti.